Kelebek Etkisi

8- Üçüncü Kanat Çırpış

1 ay sonra

İtalyanca röportaj vereceğim gün aldığım tekliften bu yana 1 ay geçmişti. Çokda büyük olmayan ancak büyümekte olan bir kanalda iş bulmuştum. Oldukça zorlanıyordum ama bir o kadarda para kazanıyordum. Daha önceki birikimim ile şimdi kazancımı düşününce tek kişilik bir aile için oldukça iyi bir gelirim vardı aslında.

Kapının açılması ile düşüncelerimi silip elimdeki poşeti kapıya açan kişiye fırlattım.

"Alın bakalım tavuklarınızı. " Chanyeol poşeti havada kaptı ve bana hoşgeldin bile demeden içeriye koştu. Onların bu hallerine alıştığım için umursamadan kapıyı kapattım ve üstümdeki ceketi çıkarıp askıya astım. İçeriye girdiğimde çoktan yemeye başlamışlardı. D.O ve Kai tavuk kavgası yaparken Xiumin kafalarına vurup kavga ettikleri tavuğu ellerinden aldı ve kendi yedi.

Yalnızca gülmekle yetinip koltuğa oturdum. Onlara çok alışmıştım. Kore'de ki en iyi arkadaşlarımdı. Aslında tek arkadaşlarımdı. Ellie'yi saymazsak. Ve Ha Neul tabiki! Onunlada çok sıkı arkadaş olmuştuk. Onlara bu kadar kısa bir sürede bu kadar bağlanmam normal miydi?

"Sizi çok özleyeceğim. " hepsi birden yemeği kesip bana döndüğünde gözlerimi irileştirdim. Duymuşlar mıydı?

" O ne demek öyle? Bir yere mi gidiyorsun? " dedi Lay. Başımı panikle iki yana salladım.

" Hayır hayır. Bir yere gitmiyorum. Sadece iş için bir haftalık bir yere girme olasılığım var. Ondan dedim. " dedim. Sanırım iyi kıvırmıştım.

Hepsi tavuk savaşına geri döndüğünde bende olayı kurtarmanın verdiği rahatlıkla ayağa kalktım.

" Pekala siz yemeğinizi yiyin. Bende biraz temizlik yapacağım. "

" Hayır yapamazsın! " diye bağırdı D.O. Ani çıkışı korkutmuştu. Gözlerimi kısıp ellerimi belime koydum.

" Niyeymiş o?" dedim.

"Herkes kendi dağınıklığını kendi toplamalı. Niye buraya her geldiğinde temizlik yapıyorsun? " dedi D.O. Omuzlarımı silktim.

" Temizlik yapmak hobim haline geldi. Kendi evim minicik olduğu için hemencicik temizleniyor. " dedim kollarımı sıvarken. Tam itiraz edeceklerdi ki elimle onları durdurdum. Bileğimdeki tokayla saçlarımı topladım.

" Biraz daha ısrar ederseniz kızacağım." hızlıca üst kata çıkan merdivenlere tırmanırken onlarda yemeklerine dönmüşlerdi. Merdivenleri tırmanırken "Yemek yedikten sonra pratik yapmaya devam edin, bulaşıkları ben halledeceğim."  diye bağırdım.

Merdivenleri tırmanmam tam bitmiştiki daha gür sesle bağırdım.

"Eğer geri döndüğümde bulaşıkları halledilmiş görürsem bir daha size tavuk almam! " Aşağıdan gelen yakınma seslerinden sonra zaferle işimin başına döndüm.

***
" Elimi lavobada yıkarken arka cebimdeki telefonun çalma sesini duydum. Ellerimi kurulayıp kimin aradığına baktım. Kaşlarım çatıldı.

"Alo? " dedi karşıdaki kişi.

" Söyle. " dedim bıkkınlıkla. Telefonun diğer tarafından gelen kahkaha sesi sinirimi bozuyordu.

" Sonunda telefonlarımı açmamı neye borçluyum acaba? Yoksa bana karşı bir şeyler mi hissetmeye başladın? "

" Sana karşı hissettiğim tek duygu kusma hissi. " dedim anormal bir sakinlikle.

" Bu da bir başlangıç sayılır." dedi. O konuştukça dağıtasım gelen yüzü gözümün önünde beliriyordu.

"Seni bir akşam yemeğine çıkarmak istiyorum. Lüks bir yer. Sen sevmezsin gerçi öyle yerleri. " dedi.