Düğünün yapılacağı yer, davetiyeler, misafirlerin ağırlanacağı yer, verilecek yemekler, düğün pastası, korumaların hangi noktalarda duracağı, kameralar, fotoğrafçılar, konsolosluk, resmi işlemler falan filan derken oldukça yorulmuştuk.
Sağ olsunlar üyeler, Menajer Chul, Mei, Stilist Soo herkes çok uğraşmıştı. Menajer Chul programımızı düğüne göre planlamak için ve kameralar ile ilgilenmişti. Stilist Soo ve yardımcıları gelinliğimi ve Ebru ile Mei'nin giyeceği kıyafetleri tasarlamıştı. Mei ise benimde yardımımla birlikte zor da olsa izin almıştı ve tüm bu curcuna sırasında bana yardımcı olmuştu. Ebru okulunu bırakamamıştı ama düğün gününden üç gün önce burada olmuştu.
Fazla geniş gelin odasında etrafımda ki bir sürü kız ile birlikte zaman öldürüyordum. Mei, Ebru, Stilist Soo yardımcıları ve yakın olduğum diğer idollerden bazıları odadaydı. Kapı tıklatıldığında kızlar evlilik ile ilgili espriler yapıp gülüyorlardı. Gidip kapıyı açtım. Yengem gülümseyerek içeriye girdi.
"Gelin hanıma mı açtırıyorlar kapıyı? Senin hazırlanıyor olman gerekiyordu. Hala pijamalar ile oturuyor bu! "
Yengemle kızların yanına gittik. Eski yerime oturdum. Düğüne daha saatler vardı. Ayrıca Stilist Soo gelinliğimi giymeme izin vermiyordu.
"Rahatla biraz yenge. Daha saatler var. Amcam nerede?"
"Damatla konuşuyor. Nasihat veriyor desek daha doğru olur." dedi gülerek. Kaşlarımı çatıp ona baktım.
"Nasıl konuşuyorlar ki? Amcam Korece bilmiyor." dedim gülerek.
"Ay amcan nereden bilsin zaten. Damat Türkçe biliyor ya." dedi umursamazca.
"Ne? Sehun Türkçe bilmiyor ki?" dedim.
"Anne!" Ebru birden bağırdığında ona baktım. Ne oluyor der gibi başımı salladım. Diğer kızlar Türkçe bilmedikleri için kendi aralarında konuşuyorlardı.
"Sehun sana sürpriz yapacaktı ama annem sağolsun bozdu." Dedi Ebru somurtarak.
"Siz ciddi misiniz? İyi ama nasıl? Bana bunu hiç söylemedi. Ne zamandır biliyor peki?"
"Seninle tanıştıktan bir sene sonra kadar öğrenmeye başlamış." dedi Ebru gülerek.
"Kahretsin, bunca zamandır ettiğim küfürleri duyuyor muydu?" dedim şoktayken. Ebru kocaman bir kahkaha atarken yengem küfür ile ilgili kızıyordu.
"Geçmiş olsun Hera'cım." dedi gülerek Ebru.
"Lanet.. Ona yaptığım tüm Türkçe itirafları duydu mu? Başlarım böyle işe." dedim.
Ebru gülmekten yarılırken tıklatılan kapıya doğru yürüyordu. Kapıyı açınca kendime gelip gelen kişiye baktım ama Ebru içeriye girmesine izin vermiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebek Etkisi
FanfictionEXO // Yaptığımız seçimler bizi başka seçimler yapmaya zorlar. Onlar da başka seçimlere... Her seçim bir diğerini tetikler ve yeni olasılıklara kapı açar. Önemli olan yeni seçimler yapabilecek cesareti bulabilmekte. Ben o cesareti kendimde buldum...