Hera dışında herkes terasta oturmuş boş gözlerle karşı apartmanı izleyen Ellie'nin diyeceklerini bekliyorlardı. Hepsi meraklıydı, sabırsızdı.
"Anlatmayacak mısın? " dedi Chanyeol sonunda. Sakin kalmaya çalışıyor gibiydi. Ellie bakışlarını ona çevirdi. Sonra tek tek üyelerde gezdirdi. Anlatmak istemiyordu çünkü arkadaşının bundan hoşlanmayacağını biliyordu. Derin bir nefes aldı ve yüzünü ovuşturdu.
" Anlatmanın doğru olacağını sanmıyorum." dedi. Baekhyun gözlerini irileştirip tepkisini ortaya koydu.
"Tch! Hayatımda ilk defa böyle ağlayan birini gördüm. Üstelik o benim arkadaşım. Bence bunu bilmeye hakkım var. "
Diğerleride onaylayan mırıltılar çıkardılar. Sehun Hera'nın neden ağladığını deli gibi merka etsede şu an diğerlerinin içinde öğrenmek istememişti. Nedenini kendiside bilmiyordu. Belkide Hera'nın sorunlarını başkalarının duymasını istememişti. Ell, derin bir nefes alıp anlatmaya başladı.
"Ablası tarafından reddedildi." Hiçbir şey anlamayan çocuklar akıllarında daha çok soru işaretleri ile kaldılar.
"Reddetti derken? " dedi Lay. Sehun gözlerini Lay'e çevirdi. Nedensizce arkadaşının Hera hakkında sorular sorması kendisini rahatsız hissetmesine neden olmaya başlamıştı.
" Hera tüm ailesini küçük yaşta kaybetmiş. Yalnızca ablası kalmış. Ama ablası ailesi öleli daha bir ay olmuşken tanıştığı bir adam ile yurtdışına taşınmış. Hera Türkiye'den ayrılmak istememiş ama mecbur kalmış. Ablası ve eşi ile yaşamayı denemiş ama olmamış. O da okumak istiyorum bahanesi ile Amerika'ya gitmiş. Sonrasını biliyorsunuz zaten. Farklı ülkelerde yaşamış. Bu uzun zamanda çok zor zamanlar geçirmiş. Çok yalnız kalmış. "
"Peki ya ablası? " dedi Xiumin. Ell, acı bir gülümseme kondurdu yüzüne.
" İlk birkaç yıl para yollamak dışında hiçbir şey yapmamış. Daha sonları ise iyice ilgisiz olmuş. Doğum günlerinde bile aramıyor. Şimdide ilgisiz ablası yüzünden bu halde. Her şeye rağmen yıllar sonra onu görmeye gitti. Ne konuştular bilmiyorum ama geri döndüğünden beri böyle." dedi. İçinden öyle abla olmaz olsun diye saydırıyordu. Chanyeol hüzünlü sesiyle konuştu.
"Onu terk etmiş resmen. "
Ell gülümsedi. " Hera bunu kabullenemiyor. Hep ablasının yoğun olduğunu yada zaman farkını bahane ediyor. Oysa Kore'ye geldiğinden haberi bile yoktu ablasının. O derece ilgisiz. " dedi.
" Bunca insan içinde kimsesiz. " dedi Lay. Ellie başını hemen olumsuz anlamda iki yana salladı.
" Artık kimsesiz değil. Ben onun hem ailesi hemde dostu olacağıma söz verdim. Elimden geldiğince sözümde durmaya çalışıyorum. Kollarımda gördüğünüz o izler var ya, asıl canımı yakan onlar değil." dedi. Chen hemen ardından sordu.
"Peki asıl canını yakan ne? "
" Kendisini herkesten soyutlaması. Tıpkı bugün gördüğünüz gibi krizleri çok oldu. Her kriz sonrası sanki biraz daha içine kapanıyor. Her kriz geçirişinde daha kötü oluyor ve daha çok kendine zarar veriyor. "
Uzun bir sessizlik oldu. Suho neşeli sesiyle sessizliği bozdu.
" Öyleyse bundan sonra HKG Operasyonunu başlatıyoruz! " Herkesin yüzünde aynı anlamamışlık ifadesi oluştu. Suho kimsenin anlamadığını fark edince yakınarak tekrarladı.
"Hera'yı Kendine Getirme Operasyonu! Kısaltmalardan hiç anlamıyorsunuz."
***
Xiumin ve Suho telefondan komik bir video izliyordu. Lay ve Chanyeol ayrı köşelere çekilmiş gürültüye aldırmadan şarkı besteliyorlardı. D.O ve Kai uyuyor, Baekhyun ve Chen kendi aralarında hararetli bir tartışmaya girmişlerdi. Sehun ise dinlenme odasında köşeye oturmuş gizlice Hera ve Yang Mi'nin odayı toparlamalarını izliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebek Etkisi
FanficEXO // Yaptığımız seçimler bizi başka seçimler yapmaya zorlar. Onlar da başka seçimlere... Her seçim bir diğerini tetikler ve yeni olasılıklara kapı açar. Önemli olan yeni seçimler yapabilecek cesareti bulabilmekte. Ben o cesareti kendimde buldum...