51- Savaşa Sürüklenen Esinti Adam

122 10 0
                                    

Yönetmenim kestik diye bağırmasıyla çocuklar hemen sandalyelerine oturdular. Herkes üyelerin başına toplandığında bende yanlarına gittim. Baekhyun'un omzunu oluşturduğunu görünce arkasına geçip omuzlarjna masaj yapmaya başladım. Ellerimi sertçe çekti.

Baekhyun: Gerek yok. Ben hallederim.

Gözlerimi kırpıştırıp başımı salladım. Neden böyle sert davranmıştı ki? Yalnızca masaj yapacaktım. Kai makyajını düzelten kızın elini uzaklaştırdı. Bugün hepsi huysuzdu. Acaba dün olanlar yüzünden mi kızgındılar? İyi de haketmediği hakareti yiyen bendim ama tavırlı davranan onlardı.

Kai: Hera yiyecek bir şeyler yok mu? Çok acıktım.

Başımı üzgünce iki yana salladım.

"Menajere yemek arası verelim diyorum ama biraz bitecek zaten geçiştiriyor beni. "

Chanyeol: Çok yoruldum. Hiç gücüm yok.

D.O: Benimde. Bayılacak gibi hissediyorum.

Lay: Belim ağrıyor yine.

Hepsi sızlanmaya başladığında dudağımı ısırdım. Saatlerdir ara vermeden dans ediyorlardı. Settekiler bile yorulmuştu ki onlar üyeler kadar hareket bile etmiyorlardı.

"Menajer ile konuşup geleceğim." Hızla yönetmen ile konuşan Menajer Chul'un yanına gittim. Beni görünce kaşlarını çattı.

"Ne istiyorsun yine?"

"Çok yor-" Lafımı ağzıma tıkıp beni konuşturmadı tabiki.

"Az kaldı biraz daha dayansınlar. Buradaki zamanımız kısıtlı. Çekimleri bitirmeliyiz. "

" Ama-" Eliyle susmamı işaret etti.

"Bir daha bunun için yanıma gelme. Az kaldı dedim! " Kaşlarımı çatıp bir adım ona yaklaştım.

" Efendim saatlerdir ara vermediler. Birazda onları düşünü-"

"Kapat çeneni! " diye bağırdığında yerimden sıçradım. Yönetmen bile yerinden sıçramıştı. Etraftaki uğultu azaldığında insanların bizi izlediğine emin oldum. Parmağıyla çocukları işaret etti ve kısık ama sert sesle devam etti.

" Onları düşündüğüm için bu kadar yorulmalarına göz yumuyorum. Gelecekleri için yorulmayı göze almalılar. Eğer onları benden daha fazla düşündüğünü düşünüyorsan burada durmak yerine yanlarına git. "

Dudaklarımı sinirle birbirine bastırdım. Bu serserinin derdi neydi? Ne diye durduk yere bağırmıştı ki? Öfkeli gözlerimi gözlerine çevirdim.

" Siz onları değil onlar üzerinden kazanacağınız parayı düşünüyorsunuz. " Sinirle oradan ayrılıp çocukların yanına döndüm. Yüz ifademi değiştirip gülümsemeye çalıştım.

" Üzgünüm beyler. Çekimlerin az kaldığı konusunda ısrarcı. Kahve getirmemi ister misiniz? Yada masaj yapayım. Yada başka ne istiyorsanız. Hı? "

Onları neşelendirmek için elimden geleni yapmak istiyordum. Suho başını iki yana salladı.

Suho: Artık gitme menajerin yanına. Otur şöyle. Bir işe yaramıyor işte.

" Özür dilerim." dedim üzgünce. Görevim onların ihtiyaçları oldukları şeylerin yerine getirmekti ama onu bile beceremiyordum. Kendimi berbat hissediyorum.

Lay: Biraz neşelenmek enerjimizi arttırabilir. Dedi gülümseyerek. Ellerimi çırpıp onların tam karşılarına geçtim. Makyözler ve kuaförler sürekli onların üstleri başları ile uğraştıkları için hepsini tam göremiyordum ama beni dinlediklerini biliyordum.

Kelebek EtkisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin