Geriye doğru düşerken arkamızdaki yirmi dört erkekten birinin beni tutabilmesi için dua ediyordum. Sımsıkı yumduğum gözlerimi Sehun'un sesiyle açtım.
Sehun: Hera! Hera iyi misin? Tepki versene! diye beni sarstığında kendime gelip başımı yavaşça salladım. Ayaklarımın yere değdiğini hissedince tam ayrılacaktım ki Sehun'un başımı tutup kendisine bastırması bir oldu.
Ne yapıyor bu çocuk? Bu kadar kişinin ve daha önemlisi kameranın önünde! Delirmiş olmalı!
Sehun: Çok korktum! dedi beni kendisinden ayırıp hafif sarsarken. Herkesin bizi izlediğini fark edince durumu kurtarmak amacıyla gülümseyip kendimi geri çektim.
"Sakin olun millet gayet iyiyim. Sizi endişelendirdiğim için üzgünüm. Lütfen özürlerimi kabul edin." dedim ve eğilerek etrafımdaki herkese selam verirken.
Ah Sehun ah! Gel de toparla şimdi durumu!
***
Ortamda hepimiz bağdaş kurmuş otururken yanımdaki Yura'dan saçlarımı örmesini rica etmiştim. O saçlarımı örerken bir yandan sunucuları dinliyorduk. Hemen sağımdaki Jiahe'nin sürekli kazağını aşağıya çekiştirdiğini fark ettim. Şort giydiği için rahat edememişti anlaşılan ve bacaklarını örtmeye çalışıyordu. Kucağımdaki yastığı onun kucağına koyarken şaşkınlıkla bana döndüğünü gördüm göz ucuyla. Sıcak bir gülümseme ile teşekkür etti sessizce. Bende gülümseyip göz kırptım yalnızca.
Jae-Suk: Pekala şimdi bir oyun oynayacağız. Hepinizin bu şekerleri ağzına almasını istiyorum. Sakın yutmayın.
Bana uzatılan kavanozdan bir tane şeker alıp inceledim. Jelibona benziyordu.
Hun Moo: Şimdi hep birlikte ağzınıza koyun ve çiğneyin. Dili kırmızıya boyananlar kaybedenler olacak ve sıradaki görevi onlar yapacak.
Jae- Suk: Güzelce çiğnediniz mi? Pekala artık yutabilirsiniz. Dilleri görelim. Çıkar Çıkar, Bambam dilini çıkar.
Hyun Moo: Yura, Jackson, Sehun ve Hera gelin böyle.
Hepimiz ayağa kalkıp oraya gittik. Ne yapacaktık acaba?
Jae-Suk: Şimdi karışık şarkılar çalacak ve siz dans edeceksiniz. Kendinize karşı cinsten bir eş seçin.
Hay böyle işin! Nasıl çıkacağım ben bu işin içinden? Hah!
"Ben konuk yarışmacı olarak buradayım. Bunu yapmak zorunda mıyım?" dedim biraz mahcup olarak.
Jae-Suk: Niye yapmak istemiyor musun? Yoksa az önceki olayda yaralandın mı? dedi endişeyle. Sehun'un başını bana çevirdiğini hissedince elimi salladım hemen.
"Hayır hayır iyiyim. Yalnızca..ben dans etmek konusunda pek başarılı sayılamam."
Benimkilerden anında itiraz geldi.
Chen: Çok mütevazisin. Gayet iyi dans edebiliyor!
Baekhyun: Aynen öyle. Azımsanmayacak kadar iyi dans ediyor.
Minseok: Kesinlikle. Bizimle çok uzun süre dans etti.
"Benim hiç bildiğim koreografi yok ama." dedim.
Jackson:Nuna nuna! Hani sana videosunu izlettiğim dans var ya onu yapabilirsin. Bildiğini söylemiştin.
Hay sizin çenenize!
"Ah, doğru. Sehun'da biliyor sanırım. Pekala başlayalım o zaman."
Mecburen gülümseyip kafamı salladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebek Etkisi
FanfictionEXO // Yaptığımız seçimler bizi başka seçimler yapmaya zorlar. Onlar da başka seçimlere... Her seçim bir diğerini tetikler ve yeni olasılıklara kapı açar. Önemli olan yeni seçimler yapabilecek cesareti bulabilmekte. Ben o cesareti kendimde buldum...