6- Kayıp Kişi

206 16 0
                                    

Sehun'dan

Suho hyung merdivenlerden gürültüyle inerken tüm dikkati üzerine çekmişti.

" Sorun ne? " dedim elimdeki telefonu önümdeki masaya bırakırken.

" Yarın gideceğimiz röportajı iptal ettiler. " dedi suho.

" Neden? O geri dönüşümüzden önceki son röportajdı. Çok önemliydi. " dedim.

" Öyleydi ama iptal etmişler. Tercümanlık yapacak kişi gelemiyormuş. " dedi.

"Çok saçma değil mi? Sanki dünyada başka Korece bilmeyen İtalyan kalmamış gibi davranıyorlar." dedi Baekhyun.

"Bunu bilerek yaptıkları çok açık." dedim kaşlarımı çatarak.

"Röportajı iptal eden kim? Bizim için önemli olduğunu biliyordur eminim. "

" Bay Park. O iptal ettirmiş. " dedi Suho.

" Ne yani İtalyanca bilen birini bulursak röportajı verebilir miyiz? " dedi Chen.

" Hera? Sen biliyor musun İtalyanca? " dedi Lay. Hera o sırada merdivenlerden iniyordu. Sırtında büyük sırt çantası vardı. Çantasını neden yanına almıştı ki?

" Evet, neden sordun?"

" Yarın bizim için çok önemli bir röportaj vardı ama tercüman olmadığı için iptal edilmiş. " dedi Xiumin.

" Bize yardımcı olur musun? " diye devam etti Chanyeol.

" Elbette olurum. Nerede ve ne zaman röportaj? "

" Yarın sabah sekizde. Çekim için gittiğimiz binanın teras katında. " dedi Suho.

" Tamam, yarın orada olacağım."

"Nereye gidiyorsun? " dedim kaşlarımı çatarak.

" Ev aramaya. Ondan önce eşyalarımı Ellie'nin evine bırakacağım. "

" Acelen ne? Bizden sıkıldın mı? " dedi Baekhyun küçük bir çocuğun ifadesi vardı yüzünde.

" Hayır tabi ki! Neden sıkılayım sizden. Ama artık bir düzen kurmam gerekiyor. Aslında buraya gelmeden önce bir yer ayarlamam gerekirdi ama Ellie ile ev arkadaşı olma fikri daha cazip gelmişti."

"Tamam öyleyse onunla kal. " dedim. Tek başına kalması iyi olmayabilirdi.

" Bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum. En iyisi kendi düzenimi kurmak. Uzun bir süre Güney Kore'de kalacağım gibi. "

Endişe ile ona baktım.

" Kalacağım gibi derken? Zaten kalıcı olarak gelmedin mi Kore'ye? "

" Hayır. Yalnızca birkaç aylığına geldim. Birini arıyorum. Eğer o kişiyi bulursam, son kez yeni bir düzen kurmak için ülkeme döneceğim. "

" Türkiye'ye mi döneceksin? " dedi Lay şaşırarak.

" Belli olmaz. Belki Kore'de oluruz belki Türkiye'ye döneriz. Yeterki o kişiyi bulayım. Dünyanın neresi olursa olsun fark etmez. "

Yüzündeki umutsuz ifade sesine de yansımıştı. Söylediklerine kendiside inanmıyor gibiydi.

" Sanırım gitsem iyi olacak. " dedi kapıya yönelirken. Baekhyun, Lay, Suho ve ben kapıya kadar eşlik ettik.

" Yarın sabah görüşürüz çocuklar. " dedi gözlerini kaçırarak. Başını tutup kendime çevirmemek için kendimi zor tuttum. Neden gözlerime bakmıyor ki? Şu utangaçlık ve muhafazakarlık olayından bir an önce kurtulsa iyi olacak.

" Görüşürüz Hera. " dedi Baekhyun. Her zamanki sevimli el sallamasını yapıyordu.

" Güle güle. Tekrar teşekkür ederiz. " dedi Suho. Sıcak gülümsemesini gösterip sırtındaki ağır görünen çantasını düzeltti.

" Benim içinde iyi olacak. Biraz pratik yapmış olurum. Hem bu benim işim. "

" Aha! Biliyordum! Sen tercümansın değil mi? Birden fazla dil bilmeni açıklıyor bu. "

Xiumin hyung birden arkamdan bağırdı için korkmuştum. Elimi deli gibi çarpan kalbime götürdüm. Hera yakalanmanın verdiği şaşkınlıkla gözlerini irice açıp dudağını ısırdı. Kapıyı hızlıca açıp kaçarcasına çıktı. Xiumin hyung koşar adımlarıyla çoktan bahçeden çıkan Hera'nın arkasından bağırdı.

"Kaç dil bildiğinide öğreneceğim! "

Onun bu haline hepimiz gülüp koltuklardaki eski yerimizi aldık. Xiumin'in parmaklarıyla hesap yaptığını görünce sormadan edemedim.

" Ne yapıyorsun? "

" İtalyanca, Fransızca, İngilizce ve ana dili olan Türkçe'yi de sayarsak.. "

Chanyeol, Suho ve Kai isyan ederek yanlarındaki yastıkları Xiumin hyung'a fırlattılar.

Onları kendi haline bırakıp başka şeyler düşünmeye başladım. Mesela Hera'nın bahsettiği şu kişi.

Kim olabilirdi? Her kimi arıyorsa onunla yeni bir düzen kurmaktan bahsediyordu. Kalıcı bir düzen kurmak?

"D.O hyung? " Başını telefonundan kaldırmadan devam etmem için onayladı.

" Kalıcı yeni bir düzen kurmak ne demek? "

Başını kaldırıp bana baktı. Bir süre düşünüp başını olumsuz anlamda salladı.

" Bilmem. Gayet açık gibi aslında. "

Bence hiç açık falan değildi! Eğer kalıcı düzen kurmanın ne demek olduğunu öğrenirsem Hera'nın kimi aradığı hakkında bir fikir elde edebilirim.

" Kai hyung senin bir fikrin var mı? "

" Kalıcı yeni bir düzen kurmak? Evlenmek gibi mi mesela? " dedi Kai.

Evlenmek kelimesi beynimde yankılanırken elimi ağrıyan başıma götürdüm. Eminim başka bir anlamı daha vardır.

Acaba..?

Hera evleneceği adamı mı arıyordu?

Kelebek EtkisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin