Kelebek Etkisi

22- Mantık Ve Kalp

"Bittim ben!"  Elimi alnıma vurdum. Sonra Chanyeol'un kafasına vurdum.

"Ya! Bana sormadan nasıl atarsın bunu? Şimdiden kaç kişi izledi kim bilir? Kesin başkanda izleyecek. Kafamı kıracak." dedim endişeyle.

Suho: Onun dediklerini bu kadar kafaya takarsan üzülürsün.

Lay: Evet, takma kafaya.

Başımı sallayıp ses sisteminin yanına gittim. Hadi birazda damar takılalım.

"Siz giyinirken bu çalsın. " dedim. Hepsi hazırlanmak için kalktı ve dolaplara gittiler. Bende ses siteminin tam önüne oturup elimi basın üstüne koydum. O titreşimi hissetmek güzeldi.

Bu şarkıyı dinlediğimde her zaman annem ve babam aklıma gelirdi. Neden bilmiyorum ama öyleydi. Onlarla çok fazla zaman geçirmediğim için olabilir. Aslında bu şarkı aileye değil de sevgiline falan ithaf edilecek bir şarkı. Ben biraz tuhafım sanırım.

"Hazırız gidelim. " dedi Suho. Başımı kaldırıp onlara baktım. Yerden kalkıp üstümü silkeledim.

" Come on guys! Lets go! " dedim kapıya doğru ellerimi açarken. Prova odasından çıkarken telefonum titreyince açıp baktım.

Hemen odama gel.  Kesin azarlayacaktı menajer. Ama umrumda mıydı? Hayır.

" Menajer Yoo'nun yanına gidip geliyorum. Arabada bekleyin beni. " dedim ve anahtarı onlara doğru fırlattım. Anahtarı hangisinin aldığına bakmadan koşarak üst kata çıktım.

O lanet herifin odasının önünden geçerken gözüm istemsizce açık olan kapıya takıldı.
Oha ya! İçeride sekreteri vardı. Ama şaşırtıcı olan sekreter ile ikisinin öpüşüyor olmasıydı.

"Şerefsiz olduğunu biliyordum ama bu kadarını beklemiyordum. Piç!" diye fısıldadım. Telefonumu çıkarıp videoya aldım. İkisinide bir dakika boyunca videoya aldım.

"Hey kim var orada! "" Kapı kapalı sanıyordum. " dediklerini işitince koşarak merdivenlere yöneldim. Binadan çıkana kadar arkama bakmadan koştum. Arabaya koşup yine arkama bakmadan sürücü koltuğuna geçtim. Hızla sürmeye başladım. Ana yola çıkana kadar hızlı sürdüm. Daha sonra yavaşladım. Şaşkınlığım ve öfkem geçmemişti. Tüm kateddiğimiz yol boyunca küfür ettim.

"Madem bir bok yiyeceksin defol git otel odalarına orada ye! O***** ç*****! "

" Hera kime kızdın bu kadar? Ne dediğini anlamıyoruz ama sinirlendiğini anlamamak için salak olmak gerekir." dedi Chanyeol.

"O herifi sekreteriyle gördüm. " dedim direksiyonu sıkarken." Öpüşüyorlardı. "

Hepsi birden aynı tepkiyi verdi." Oha! "

" Hem karısını hem sevgilisini sekreteri ile aldatıyor yani. " dedi Chen.

" O***** ç*****! " dedim kısık sesle. Sonra Korece konuştuğumu fark ettim. Dudağımı ısırdım.

" Özür dilerim çocuklar, Korece kaçtı ağzımdan. " Hepsi şaşkın olduklarından bir şey demediler. Adım Küfürbaz Haydo'ya çıkacak. Eve yaklaşana kadar olanları düşündüm. Ellie'yi o adamın kötü biri olduğuna ikna edebilirdim artık. Ama bunu şimdi yapamazdım. Babasının yanındayken olmazdı. Arabayı durdurup herkesin inmesini bekledim. Hepsi inince bende inip peşlerinden eve girdim. Saat gecenin üçüne yaklaşıyordu. Ellerimi çırptım.

"Hadi yatalım. Yarın sabah şarkı söyleyeceksiniz dinç olmalısınız. " Hepsi odalarına dağılırken bende bilgisayarımı masanın üstüne koyup açılmasını bekledim. Aklıma nerde uyuyacağım gelince dudağımı ısırdım. Üstümdeki kıyafete baktım. Bunlarla uyuyamazdım. Acilen kıyafet almam lazımdı zaten. Yangında onlarda yanmıştı tabiki. Kai'nin ablası sağolsun benim için fazla uğraşmıştı. En kısa zamanda alışverişe çıkmam gerekiyordu. Sehun'un bana verdiği pijamalar aklıma gelince odasına çıktım. Acaba uyumuş muydu? Tüm gün dans etmekten yorulmuştu. Muhtemelen uyumuştur. Kapıyı çalmadan sessizce açtım ve gözlerimi kapatıp başımı içeriye uzattım.