41- Transfer

125 9 2
                                    

Lay Hera'nın sesini odanın dışından duyduğu an içeriye girmek için atak yapmıştı ama Xiumin onu kollarından yakalamış ve bırakmamıştı. Lay Xiumin'e bırakması için bağırıyordu ama Xiumin onu bırakmamakta kararlıydı. Sehun ve Hera'nın arasındaki sorunu çözmeleri gerekiyordu. Lay kızın 'git'  diye bağırdığını hala duyarken deliye dönmüş ve sonunda kendisini tutan kollardan sıyrılıp odaya girmişti. Sehun'u kolundan tutup odanın dışına sürükledi. Sertçe Sehun'u göğsünden geriye itti.

Lay: Ne dedin lan kıza?! Ne dedin de ağlıyor?!

Baekhyun: Beyler sakin olun. Hastanedeyiz.

Lay Sehun'u tekrar itti göğsünden. Bu sefer Sehun dengesini kaybedip Xiumin'in üzerine doğru sendeledi. Xiumin Sehun'u sırtından hafif destekledi.

Sehun: Seninle uğraşacak enerjim yok hyung.  Dedi kendini koridordaki koltuklara atarken.

Lay: İçeriye gireceğim şimdi. Eğer senin yüzünden ağlıyorsa fena bozuşuruz!

Chen: Lay sakin ol! Sehun neden onu üzecek bir şey desin?

Lay: Bunu ona sorun! Kız daha yeni çıktı ameliyattan zaten.

Xiumin: Yeter, kesin artık! Lay çeneni kapat,  Sehun sende bir süre Hera'nın yanına gitme.

Lay siniri daha geçmeden bu sefer Xiumin'e sözlü saldırıya geçti.

Lay: Sen neden tutuyordun beni? Sehun'un onu üzdüğünü bildiğin halde gitmeme izin vermedin.

Xiumin: Bilmediğin şeyler var.

Baekhyun: Neymiş onlar? Bizden bir şey mi saklıyorsunuz?

Xiumin: Saklamıyoruz! Sadece.. söylemedik.

Baekhyun: Yani saklıyordunuz.

Sehun: Sizi ilgilendiren bir şey değildi. Kişisel yaşantım ile ilgili her şeyi bilmek zorunda değilsiniz.

Suho: Minseok hyung biliyor ama.

Sehun: Yeter! Ben gidiyorum.

Chanyeol, Chen, D.O ve Kai şaşkınca olanları izliyordu. Ne diyeceklerini bilmiyorlardı çünkü hiçbir şey anlamışlardı. Sehun sinirle oradan ayrılırken Lay sakinleşmek için derin nefes aldı. Baekhyun kapıyı tıklatıp içeriye girdi. Hera yatakta sırtını kapıya dönmüş yatıyordu. Baekhyun yatağın kenarına oturup Hera'nın yüzünü görmek için hafif eğildi. Hera boş gözlerle duvarı izliyordu.

Baekhyun : Ben geldim.

Hera bakışları gibi boş bir sesle konuştu.

"Vitrinde gördüğümüz bir gelinlik vardı ya hani. Onu hiçbir zaman giyemeyeceğim."

Baekhyun: Saçmalama. Evlenmeyip de turşunu mu kurduracaksın?

"Sen olsaydın benim gibi biriyle evlenmek ister miydin?"

Baekhyun: Seviyorsam evlenirdim elbet.

Hera yatakta doğrulup sırtını hatağın başlığına dayadı. Başını iki yana salladı.

"Aşklarda insanlar gibi fanidir. Her aşk bir gün biter. Aşk engel tanımaz diyen insanlar hiçbir şey bilmiyorlar. Engeller aşkı bitirebilir. Her insan yorulur Baek, her insan bıkar. "

Baekhyun sesini çıkarmadı. Hera başıyla kapıyı işaret etti.

" Seslen de içeri gelsinler. Size söylemem gereken bir şey var. "

Baekhyun ıslık çalınca herkes odaya doluştu. Hera eliyle yatağın etrafını gösterdi. Hepsi usulca yatağın etrafını sardı.

" Doğum günü süprizinizi berbat ettiğim için özür dilerim. "

Kelebek EtkisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin