Lütfen bölüme başlamadan önce yıldıza dokununuz.
herdem6060 beni takip etmeyi unutmayınız.
Ana sayfamda instagram linkim vardır. nerimanvurgunkitaplari instagram hesabını takip ederseniz çok eğleneceğinize inanıyorum.
İYİ OKUMALAR SİZLERİ SEVİYORUM.
Buse apartmana girdikten sonra o sinirine rağmen bile dönüp adamın yanına gitme isteğine şaşırıyordu. Sabahtan beri şu saate kadar yaşadıklarına hala inanmakta zorlanıyordu. Sanki bir kabus görüyor ve uyanacak her şey bitecekti. Tam arkasını dönüp, gidip gitmediğini kontrol edecekken kendine bağırdı.
"Senin onun gibi kaba bir adamın değil annenin sıcacık kucağına ihtiyacın var salak!"
Ailesinin evine anahtarıyla girdi. Haber vermeden gelen Buse'ye çok şaşıran aynı zamanda sevinen Bahar Hanım ağlamış olduğunu şişmiş gözlerinden anladı. Bir şeyler olduğu belliydi o yüzden anlamış ağzını aramış fakat cevap alamayınca sonsuz şefkatini sunmuştu. Aksi gibi Buket'te bugün evde yoktu. O olsaydı kesin ona anlatırdı diye düşündü. Buket hafta sonlarını genelde kuzeni Merve'nin yanında birlikte yaşadıkları evde geçiriyordu. Buse telefonunu şarja takıp hemen kuzenine annesinde kalacağını haber verdi ve direkt yattı. Bir türlü uyku tutmuyor kara yağız, sinirli adamı düşünmeden duramıyordu. Kendine sinir oluyor ona daha fazla kızmadığı için neden şunu bunu demedim diye durmadan söyleniyordu. Yatak da her dönüşünde kendine ve kara yağıza küfürlerini göndererek sabaha karşı uykuya dalmıştı.
Aradan geçen bir haftanın sonunda Buse artık delirmek üzereydi. Özellikle her yatağa yatışında gözlerini kapatır kapatmaz adamın yüzünün gözünün önüne gelmesinden bıkmıştı. Adını bile sormadım diye kendini yer bitirirken tüm yüzünü ezber ederken uykuya dalıyordu. Son iki gündür de ateşli öpüşmelerin yaşandığı rüyalardan nefes nefese uyanıyordu. Merve, Buse'nin bir sıkıntısı olduğunu düşünüyor sürekli sormasına rağmen cevap alamıyordu.
"Aaa sıkıldım ama bir derdin var, anlat artık bazı geceler uyanıp sabaha kadar ışığının yandığının farkında olmadığımı mı sanıyorsun," diye bir haftanın sonunda patlamıştı. Merve meraklı biri olarak çok bile dayanmıştı. Buse de daha fazla dayanamayıp başından geçen her şeyi anlatmıştı.
"Adamın adını nasıl sormazsın? Yakışıklı mıydı? Saçları, gözleri ne renkti?" gibi uzayıp giden bir sürü soru sormuştu. Kuzeninin ondan daha çok heyecanlanmasına da anlam verememişti.
Buse'nin pis hödüğü ama yakışıklı kara yağızı daha çok düşünmesine sebep olmuştu. Merve'nin soruları üzerine gözlerini kapattı yüzünü gözünün önüne getirip, bir daha o yakışıklı yüzünü beynine kazıdı. Merve bu görüntüye bakınca çok şaşırdı. Çünkü kuzeni yirmi üç yaşında çok güzel bir kız olmasına rağmen hiç erkek arkadaşı olmamış biriydi. Erkek arkadaşı olması önemli değil kimseden hoşlandığını bile duymamıştı. Bu kız abayı çoktan yakmış bile Allah sonumuzu hayır etsin diye dua etti. Buse'nin iş yerinde her şey düzene girmiş rutin hayatına geri dönmüştü. Tek derdi unutması gereken bir tarih birkaç saat ve pislik, maço, kaba ama buna rağmen ağzının suyu akarcasına yakışıklı kara yağız bir adam kalmıştı. Unutması gerekirken daha çok düşünüp, yazıp ve çizdiğinin farkında bile değildi.
Cenkay'ın da Buse'den farkı yoktu. O geceden sonra yoğun olmadığı bütün saatlerinde mini etekli, bal gözlü, küçük kadını düşünüp, durdu. Otuz yaşında ve bugüne kadar sayısız kadın ile birlikte olmuştu. Beş yıl öncesine kadar uzun soluklu ve tek eşli ilişkilere inan kadınlara saygılı asla umut vermeyen adamken, başından geçen elem olay yüzünden son beş yıldır kimse ile sevgili olmayıp, ilişkilerini sadece yatak arkadaşlığı ile sınırlandırıyordu. Bu durumdan da gayet mutluydu. Alan razı veren razı ilişkiler sıkıntıda çıkarmıyordu. O günden beri birkaç defa en yakın arkadaşları Ali Buğra ve Cihat ile her zamanki takıldıkları mekanda buluşup kafa dağıtmaya çalışmasına rağmen ilgilendiği bütün kadınlarda o gizemli güzelden bir şeyler aradı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YÜREĞİME KAN DAMLAR Güzel Seven Kadınlar Serisi 1 (Bitti)
Fiction généraleBuse, ıssız bir yolda karşılaştığı uzun boylu simsiyah gömleğinin içinde muhteşem gözüken adamın sert bakışlarının onu etkilemesini istemiyordu. Hem de ilk konuşmalarında azarlanmayı beklemiyordu. Adama sana ne demek istese de onun yardımına ihtiyac...