Medya : Telli Kılıç - Sen Sivas'ı seyret yar bende seni
Lütfen bölüme başlamadan önce yıldıza dokununuz.
herdem6060 beni takip etmeyi unutmayınız.
Ana sayfamda instagram linkim vardır. nerimanvurgunkitaplari instagram hesabını takip ederseniz çok eğleneceğinize inanıyorum.
İYİ OKUMALAR SİZLERİ SEVİYORUM.
Ali Buğra derin bir oh çekip arabada karısının yanına oturduktan sonra sımsıkı sarıldı. Sürekli saçlarından ellerinden öpüyordu. O kadar rahatlamıştı ki güzel gözlüsünü içine soksa azdı. Cihat suratını ekşiterek;
"Yeter Buğra ya vıcık vıcık içimi baydın..." Böyle bir tepki beklemeyen ahali biraz şaşırsa da bir şey demediler..."
"Sanane oğlum karımı öpüyorum..."
"Iyy Merve sen bu adamın bu cıvık hallerine nasıl katlanıyorsun..." Merve sadece aşkla baktığı adamına gülümsedi.
"Beni ancak Cenkay anlar oğlum... Aşık olmadan anlayamazsın..." dediğinde Cenkay da Buse'nin elini alıp, dudaklarına götürdü.
"Aynen kardeşim..." derken Cihat gözlerini belertti. Bu aşk böceklerinden gına gelmişti artık. Bunun üzerine Cihan, Gökçe'ye bakarak konuştu.
"İyi de kardeşim olan var olmayan var..." Ali Buğra arkadaşının kime laf gönderdiğini çok iyi biliyordu. İlk defa bir kadına ulaşamıyordu. Gökçe bütün yakınlaşma çabalarını ustalıkla geri çevirmişti. O kadar uzak davranıyordu ki Cihan nasıl yaklaşacağını bile hesaplayamıyordu. Ağır abi akıllı adamımızı aptala çevirmişti.
"İlahi Cihan görende kadın sorunun var zanneder... Kapında yatıyorlar oğlum..." demesiyle Gökçe'nin nasıl kaşlarını çatıp, başını cama çevirdiğini gördüğünde aslında arkadaşının hislerinin karşılıksız olmadığını anladı. O zaman neden o kadar uzak duruyordu.
Gökçe ise o anda kalbinde ki ağırlığın sebebini sorguluyordu. Tabi ki böyle işi gücü yerinde yürüyen karizmanın etrafından kadınlar olacaktı. Zaten ona yetememekten tekrar terk edilmekten korktuğundan değil miydi bu kadar uzak durmasının nedeni o zaman neden başkalarından duyunca bu kadar ağır gelmişti. Neden içinde sinsi bir sızı kol geziyordu. Gözlerini kapattı ağlamak istiyordu. Peki neden? Neden ağlayacaktı? Kafasını sağa sola çevirdi. Kendine gelmeye çalışırken pür dikkat onu seyreden adamdan habersiz yine o adama kızıyordu. Neden bu kadar güçlüsün, neden bu kadar ağır abisin ah biraz çocuksu olsan belki kendime güvenim olacak... Evet! Cevabını bulmuştu. Her konuda kendine güveni tam olan kızımızın Cihan konusunda yoktu. Çünkü terk edildiği sevgilisi çocuktu çok bir şey de hissetmiyordu. Ancak bu adam başkaydı sever ve terk edilirse buna dayanamazdı. En iyisi uzak kalmaktı.
Buket arabaya biner binmez en köşelerden bir yere geçmiş. Gözlerini kapatmış uyuyormuş gibi yapmıştı. Çünkü bu ortamda kendini yabancı hissediyordu. Olabildiğince soyutlanmak en iyisiydi. Zaten başına gelen olaydan sonra ilk defa bu kadar kalabalık bir ortama girmişti. Gerçi iyi de olmuştu. Psikoloğunun dedikleri çıkmıştı. Erkeklerin kendine beğeni dolu bakmasından eskiden çok hoşlanır daha kendine güveni tam olur ortamda yıldızlaşırdı. Ancak o olaydan sonra hiç kimse ona baksın istemiyordu. Özellikle erkeklerden uzak duruyordu. Bunu düşünürken yanaklarına yaşların süzüldüğünden habersizdi. Zaten sessiz ağlamak artık rutini olmuştu. Erdem'in pür dikkat onu seyrettiğinden bihaber başına gelenleri düşünüyordu. Buse'de Merve'de asla evliliği düşünmüyordu ama kader işte ilk ikisi adım atmıştı. Oysa kendisi hep evlenip, çocuk sahibi olmayı isteyen kişiydi. Demek ki her şey nasip kısmetmiş diye düşündü. Bir şeyi çok zorlamamak gerekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YÜREĞİME KAN DAMLAR Güzel Seven Kadınlar Serisi 1 (Bitti)
Ficção GeralBuse, ıssız bir yolda karşılaştığı uzun boylu simsiyah gömleğinin içinde muhteşem gözüken adamın sert bakışlarının onu etkilemesini istemiyordu. Hem de ilk konuşmalarında azarlanmayı beklemiyordu. Adama sana ne demek istese de onun yardımına ihtiyac...