Lütfen bölüme başlamadan önce yıldıza dokununuz.
herdem6060 beni takip etmeyi unutmayınız.
Ana sayfamda instagram linkim vardır. nerimanvurgunkitaplari instagram hesabını takip ederseniz çok eğleneceğinize inanıyorum.
İYİ OKUMALAR SİZLERİ SEVİYORUM.
Merve, Buse'nin hemen anlayacağını düşündüğü için bankanın motivasyon yemeğinin tekne turunda olacağını ve onu götürmek istediğini özellikle o akşam söylememişti. Cuma günü iş çıkışına yakın arayıp, yarın tekne turumuz var. Bir kişi götürme hakkım varmış ve bu hakkımı senden yana kullanıyorum diye katakuleye getirterek kabul ettirmişti. Hemen müdürüne bilgi verip, Cenkay'ı ayarlamasını söylemişti. Cuma akşam yemeğinde Buse'nin bütün mızmızlıklarını ve gelmemek ile ilgili söylemlerini bertaraf ederek,
"Hayır ikimizde o gecenin en güzel kızı olacağız benimle geliyorsun konu kapanmıştır," demiş ve artık noktayı koymuştu. Buse, zaten Cenkay'ın çarşamba gününden beri neden hiçbir şey yapmadığını hatta Merve'nin tepkisinden sonra çekemem ben bu kızları diye vazgeçtiğini düşünmekten kafayı yiyordu. Bu yüzden canı hiçbir yere gitmek istemiyordu. Cumartesi sabah kahvaltısından sonra evi toparlayıp saat üç gibi üç -dört yıldır hiç vazgeçmedikleri Ali abilerinin kuaförüne gittiler. Kuaför Ali, randevu bile almasalar hep bu iki masum kıza zaman ve yer bulurdu. Saç ve makyaj işlerini bitirmeleri neredeyse saat altıyı bulmuştu. Merve'nin kuaför de sürekli Buse'nin her şeyine karışması Ali beyi de dahil herkesi çıldırtma noktasına getirtmişti. Ali bey en sonunda;
"Merve bir daha oturduğun yerden kalkıp işime karışırsan o güzelim saçlarını dipten keserim," diye tehdit etmesi ile rahata kavuşmuştu. Buse ise ;
"Kızım bu sizin geceniz ne demeye beni güzelleştirmeye çalışıyorsun kendin ile ilgilensene biraz," diye sorular sorup Merve'yi nasıl sıkıştırdığının farkında olmadan oflayıp pufluyordu. Eve geldiklerinde Buse beyaz belden oturtmalı etekleri kalçadan itibaren bollaşan diz üstü bir elbise, Merve ise kırmızı uzun bir tulum giymişti. İkisinin de ayağında ince topuklu bir ayakkabı vardı. Buse saçlarına dalgalı fön çektirip önünü taç şeklinde ördürmüştü. Gözlerine belli belirsiz makyaj yaparken evlerinin ara koridorundaki boy aynasından bakıp, kıpkırmızı bir ruj ile tamam oldum ben diye düşündü.
Merve ise gri-siyah far ile gözlerini ortaya çıkaran bir makyaj yapıp, dudaklarını şeftali tonlarında renklendirdi. Tekneye Beşiktaş sahilinden bineceklerdi. Evden saat 7 gibi çıkıp taksiye atladılar, Merve artık sus pus olmuş eğer tekneye binmeden önce Cenkay ile karşılaşırsak nasıl açıklama yaparım diye düşünmekten dudaklarında ruj falan bırakmamıştı. Zaten şu saate kadar nasıl söylemediğine yada ağzından kaçırmadığına şaşıyordu. Çünkü Ali Buğra hariç her şeyi şıp diye anlatırdı kızlara... Buse zaten kendi aleminde benim ne işim var orada diye suratını asmış dışarıyı seyrediyordu. Teknenin yanına geldiklerinde, Merve'nin neşesi yerine geldi çok şükür ortalarda birkaç arkadaşı dışında kimse yoktu. Arkadaşlarına sarılıp, Buse'yi gelenlerin görülemeyeceği bir yere çekip oturttu. Yemek öncesi içecek bir şeyler alayım diye yalnız bırakmıştı.
Cenkay cephesi ise abisi aradığından beri yerinde duramayan bir adam olarak devam ediyordu. Gece boyu uyumamış erkenden kalkıp yeğenlerimi de özlemiştim zaten diyerek abisinin evine kahvaltıya gitmişti. Yengesi Cenkay'ı kapıda görünce;
"Abine inanmamıştım ama gerçekten çarpılmışsın heral, baksana horozlar daha yeni uyanırken soluğu bizim evde aldığına göre" diye takılınca
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YÜREĞİME KAN DAMLAR Güzel Seven Kadınlar Serisi 1 (Bitti)
General FictionBuse, ıssız bir yolda karşılaştığı uzun boylu simsiyah gömleğinin içinde muhteşem gözüken adamın sert bakışlarının onu etkilemesini istemiyordu. Hem de ilk konuşmalarında azarlanmayı beklemiyordu. Adama sana ne demek istese de onun yardımına ihtiyac...