Gökçe ve Cihan'ın da ayrı bir hikayesi olacak. Ancak açıkçası ne kurgusu nede ismi var şimdilik ufak bir alıntı ile başlangıç yapalım dedim. Bu serinin en son kitabı olacak şekilde yayımlacanak.
"Bana bak sen bana çok ağır abisin bugüne kadar üniversite 2. Sınıfta 3 ay biri ile çıktım. Oda kaprislerime dayanamayıp ayrıldı zaten benden, senin gibi işi gücü olan biri hiç çekemez beni. Bu yüzden ben sana karşı bir şey hissetmezken kafamı karıştırmayı bırak ve yol yakınken peşimde dolanmayı kes...
"Hımm ya ben peşinde dolaşmaya devam edeceğim dersem."
"Bak anlamıyorsun benim isteklerimi yapamazsın sen."
"Neymiş o istekler, yapıp yapamayacağıma ben karar vereyim ha ne dersin benim adıma karar verme."
"Tamam sen isted in şimdi duyunca kendin vazgeçeceksin zaten.
1- İlgi manyağıyım ben sürekli seninle buluşmak birlikte zaman geçirmek isterim. Bu yüzden arkadaşlarımı ailemi bile geri plana atabilirim.
2- Yanımda olmadığın zamanlarda da hep benimle iletişimde olmanı isterim mesela günde 100 tane mesaj isterim. 30 kere aramanı ve en az bir saat konuşmanı isterim.
3- Sonra çok kıskancım seni annenden bile kıskanabilirim. Psikopatım yaniiii bu konuda hiç hafife alma... Öyle kuzenmiş kardeşmiş onlar bile seninle samimi olamaz öyle sarılıp öpemezler sadece benim olursun.
4- Sonra karşında her şey için trip atabilecek biri duruyor. Aklına gelecek her şeye triplerin şahını yapabilirim.
5- Sonra ben cıvıl cıvıl biriyim. Dans etmeyi gülmeyi çok seviyorum. Sen don yağ dolması gibisin... Benim hareketlerim seni yorar... Mesela dans etmek isterim sende "Yok ben ağır abiyim yapamam öyle şeyler dersin" işte o zaman Tripler Kraliçe'si başının etini yer...
6- Enerjime yetişemezsin ben 48 saat uyumadan aynı enerji ile sabaha kadar dans edebilirim. Yanlış anlama sana yaşlısın demek istemiyorum ama bu sakinlikle yapacağını düşünemiyorum...
Başka, hımm başka şimdi aklıma gelmiyor ama bunlar bile yetmiştir. Ben bu kızla uğraşamam demene değil mi?"
Hiç sesini çıkarmadan soluksuz konuşan güzeller güzeli kızı dinledi. Aralarda kahkaha ile gülmemek için zor tuttu kendini... Bana don yağ dolması dedi ya ne olduğunu bilmiyordu ama ilk fırsatta araştırıp ne olduğunu öğrenecekti. Bu ateş parçası tam ona göreydi bir kere daha karar verdi.
"Ne bakıyorsun tamam vazgeçtim senden desene ne var bu kadar düşünecek." Trip atarak yüzünü çevirdi.
"Şey o kadar hızlı konuştun ki hepsini aklımda tutabilmişimdir umarım."
"Aha bak bu bile sıkıntı sen o kadar sakin ve tane tane konuşuyorsun ki benim bu hızım bile seni yorar, off yorar anlasana." Hala dikkatli bir şekilde baktığı kızı kendine çekip doyasıya öpmemek için zor tutuyordu. Ondan bir cevap beklediğini biliyordu. Cevap verecekti de ancak ilk önce öpse, yese ondan sonra konuşsa olmaz mıydı? Daha çok emin oldu bu kızı istiyordu. Ne yapıp edip elde edecekti.
"İstersen sırayla gidelim." Yine bir surat, dudaklar sarkıtılmış bir halde;
"Olur" Olur dedi ama bir taraftan da ödü kopuyordu. Evet, haklısın senin gibi bir kızı çekemem diyecek diye... Kendimi kaptırmadan demişti ama çoktan kaptırdığının farkındaydı. İnşallah ağlamadan yanından ayrılabilirim diye düşünüyordu.
"Birincisi ben de hoşlandığım kız ile zaman geçirmek isterim ve her boş anımı sana ayırmak sadece senin isteyeceğin bir şey değil. Ailem benim onlarla çok zaman geçirmememe alışkınlar, çok arkadaşımda olmadığına göre ihmal edeceğim kimse de yok. Yani eğer sevgilim olursan iş haricinde bütün zamanların senin olacak güzelim."
Güzelim dedikten sonra öyle heyecan yapıp, kalbi çarpmaya başlamıştı ki anlamasından koktuğu için hala yüzüne bakmamıştı. Karşısında ki adamı nasıl etkilediğini bilmeden al dudağını ısırmaya başladı. Ellerini birbirine kenetlemiş devam etmesini bekliyordu.
"İkinci olaya gelince 30 kere arayıp en az bir saat konuşamayız. Bu bir kere zamana aykırı ancak 20 kere arayıp en az bir saat konuşabiliriz bende senin güzel sesini duymak ve bu enerjik konuşmalarını dinlemek isterim." Bunu o kadar güzel bir ses tonu ve gülümseyerek söylemişti ki karşısındaki kızında gülmemek için kendini zor tuttuğunun farkındaydı. Doğru yoldayım diye konuşmaya devam etti.
"Kıskançlık meselesine gelince bu beni çok sevdiğini gösterir ve mutlu olurum. Ne olduğunu bilmiyorum ama don yağ dolması diyerek sanırım soğuksun demek istedin. Öyle kuzenim şu bu sarılamaz bana ama sen çekinme bol bol sarıl tamam mı?" Bu sefer gülücükleri yüzüne yayılan Gökçe, gözleriyle tamam sarılırım dercesine baktı. Of Allah'ım şu dudakları bir kere öpsem ondan sonra devam etsem konuşmaya diye düşünen Cihan'ın bakışları değişmiş kahverengi gözleri kararmaya başlamıştı. Kimseyi istemediği kadar istiyordu bu baykuşu... Gözlerini kapatıp biraz sakinleştikten sonra devam etti.
"Ben avukatım biliyorsun. 4-5 gün hiç uyumadan aynı enerji ile çalışabiliyorsam senin 48 saatlik uykusuz halin ile yarışabileceğimi düşünüyorum. Yaşlısın kelimesini hiç üstüme alınmadığımdan cevap verme gereği bile duymuyorum. Dans etme olayına gelince eğer kollarımda sen olacaksan, yoruldum oturalım desen bile ben oturtmam seni."
"Triplerine gelince güzelim kavga edeceğimizi sanıyorsan yanılıyorsun. Erkek dediğin kadınını susturmasını bilecek ya da öğretecek." Bu sözlerden sonra hindi gibi kabaran Gökçe duruşunu dikleştirdi. Ya ne yaparsan yap susmazsan bakışları atmaya başladı. Bilerek cevap vermiyor, bakışları ile tamamla o cümleyi de seni ne yapıyorum diyordu. Gökçe'nin şekilden şekile giren yüzüne ve kızgın görünme çabalarına hayran hayran baktı bir süre ve yerinde duramadı. Son sözlerini ona daha yakın bir yerde kokusunu hissederek söylemek istedi. Sesinin ne kadar sakin ve erotik tonda çıktığını bilmeden devam etti.
"Erkek dediğin bir bakışı ile sus diyebilmeli, kadını anlamadı mı sözüyle kırmadan anlatmalı yine mi anlamadı. O zaman saçından tuttuğu gibi dudaklarına yapışmalı ve susturmanın en güzel hazzını birlikte yaşamalılar..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YÜREĞİME KAN DAMLAR Güzel Seven Kadınlar Serisi 1 (Bitti)
General FictionBuse, ıssız bir yolda karşılaştığı uzun boylu simsiyah gömleğinin içinde muhteşem gözüken adamın sert bakışlarının onu etkilemesini istemiyordu. Hem de ilk konuşmalarında azarlanmayı beklemiyordu. Adama sana ne demek istese de onun yardımına ihtiyac...