32. Bölüm - Cenkay'ın Mankafalığı

21.7K 1.7K 147
                                    

Medya : Kamuran Akkor - Beni Kaybettin Artık

Gözlerin boşuna aramasın
Arasan da bulamazsın
Bulsan da saramazsın
Beni kaybettin artık

Sevgimi bilemedin ben severken
Bu aşka layık olamazsın
Hakkın yok ki soramazsın
Beni kaybettin artık

Sakın beni özleme
Yollarımı bekleme
Pişman olsan bahane
Beni kaybettin artık 

Lütfen bölüme başlamadan önce yıldıza dokununuz.

herdem6060 beni takip etmeyi unutmayınız.

Ana sayfamda instagram linkim vardır. nerimanvurgunkitaplari instagram hesabını takip ederseniz çok eğleneceğinize inanıyorum.

İYİ OKUMALAR SİZLERİ SEVİYORUM.

Cenkay, arabasına atladıktan sonra hiçbir yere sığamayacağını bildiğinden doğru arabasını Aksaray'a sürdü. Sabaha kadar hatta ertesi gün öğlene kadar açık mekanlar sadece Aksaray'da olurdu. Arabasını öyle delme çatma bir mekanın önünde durdurdu. Çünkü bir an önce alkol komasına girip, her şeyi unutmak istiyordu.

Bir kere daha kadınlar tarafından kandırıldım. Birde içgüdülerim çok kuvvetli o yüzden mesleğimde başarılıyım diye havalara giriyorum. Bok kuvvetli bir yanlışı bir kere yapmak hata ikinci kez yapmak ahmaklıktır. Ben ahmaktan da beterim lanet olsun, lanet olsun diyerek iç dünyasında bir savaş halindeydi.

Mekana girer girmez dikkat çekmişti. Gerek uzun boyu ve yakışıklılığı gerekse kılık kıyafetinin düzgünlüğünden birçok kadının ona baktığını gördü. Midesi bulandı tekrar hemen tuvaleti sordu. İçi dışına çıkana kadar kustu. Biraz kendine geldikten sonra elini yüzünü yıkadı. Aynadaki adama baktı. Sen tam bir aptalsın biliyorsun dimi dedi ve kendi yüzünü bile görmek istemedi. Kıyıda köşede tek kişilik bir masaya gitti. En pahalı viskilerden bir şişe söyledi.

"Rahatsız edilmek istemiyorum," diye garsonu sıkı sıkı tembihledi. Ondan sonra kara zindan misali içip durdu. İçtikçe canı daha çok yandı. Buse'yi seven yüreğinden tekrar tekrar nefret etti.

İğrenç bir adamsın öyle bir kadını şuan bile istediğin için diye kendiyle savaşını sürdürdü. Buse şuan karşısında olsa biliyordu ki onu hiç bırakmayacak gibi öpüp koklardı. İşte busun bu kadar kör bu kadar akılsızsın... İç iç ahmaklığına, kuzu gibi uyutuluşuna bir kadeh daha kaldır diye içini yaktı kavurdu... Neden bir kere olsun dinlemedin. Bu kadar mı önemsizdi birazcık da mı güvenin yoktu? Diye soran iç sesine karşı kinleniyordu. Çünkü yüreği sevdiğinden göz yumsun hala aptallığına devam etsin istiyordu.

Cenkay, Antalya da beraber olduklarını duyduğu andan itibaren dış dünyaya gözleri kör, kulakları sağır olmuştu. Belki daha önce aldatıldığını gözleri ile görmese Buse'ye bu kadar büyük haksızlık yapmayacaktı ama oda yaralıydı. Şuanda biri gelse, bedenini kırk parçaya ayırsa kılını kıpırdatmazdı. Canı öyle bir yanıyordu ki dışardan hiçbir şey daha fazla yakamazdı. İçti, içti ve yine içti...

Gün ağardı, güneş aydınlandı ama Cenkay zaman kavramını yitirmiş gibi hala içiyordu. Ertesi gün sabahın onu olmuştu. Tamamen sarhoş ayakta duracak hali yoktu. Mekânda birkaç kişi ancak kalmış o ise ne yapacağını nere gideceğini bilemez hale gelmişti. Ayağa kalkması ile karşısında Buse'yi görmesi bir oldu. Ona gülümsüyordu. Hem de bütün içtenliği ile... Halüsinasyon görüyordu. Ancak onun için o kadar gerçekti ki kollarını uzatıp, adım attığı anda yeri boyladı. Öyle bir düştü ki bir daha kimse kaldıramadı. O yüzden bu tarz vakalara alışık olan garsonlar iç odalardan birine yatırmışlardı. Kaşının biri yarılmıştı.

YÜREĞİME KAN DAMLAR Güzel Seven Kadınlar Serisi 1 (Bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin