YÜREĞİME KAN DAMLAR Güzel Seven Kadınlar Serisi 1 (Bitti)

65. Bölüm Burçak ve Başak

Lütfen bölüme başlamadan önce yıldıza dokununuz.

herdem6060 beni takip etmeyi unutmayınız.

Ana sayfamda instagram linkim vardır. nerimanvurgunkitaplari instagram hesabını takip ederseniz çok eğleneceğinize inanıyorum.

İYİ OKUMALAR SİZLERİ SEVİYORUM.

"Balayımıza hoş geldin. Kocacım," kulaklarına dolan güzel cümle ile gülümsedikten sonra karısını içine sokarcasına sarıldı. Demek ki bitanesi onu balayında çok mutlu edecekti. Gerçi Merve'si onun olmuş, soy adını almıştı ya sevişmeseler de mutlu olurdu. Hayatta inanmam! Sen, sevdiğin kadına dokunmazsan kafayı yersin diyen iç sesine kaşlarını çattı.

Tabi ki aşkına dokunmak çok önemliydi ama yanında olup, sadece elini tutsa yine yeterdi. Resmen iç sesi ile pazarlığa tutuşmuştu. Kalbinden gelen ses dokunmadan duramazsın yeme beni derken kendi hayır Merve yanımda olsun yeter diyordu. En sonunda kafasını sağa sola sallayarak karısına daha çok sarıldı. Alnına uzunundan bir öpücük kondurdu.

"Karım! Karım!" diyor tekrar tekrar öpüyordu. Bütün sevişmeleri çok özel çok güzeldi ama bu seferkinden çok başka zevk almıştı. Onun için de bir ilk yaşanıyordu. Çünkü ilk defa açık hava da sevişiyordu. Bu bile tahrik edici bir unsurmuş deneyimlemiş oldum diye düşünmeden edemedi. Bir de güzel gözlüsü, sevgilisi böyle istekli olunca daha tadından yenmez olmuştu. Yavaşça doğruldu. Çırılçıplak müthiş bir manzarada karısına sarılmaya devam etti. Oturur pozisyonda yandaki gömleğine uzandı. Karısının üzerine örtü gibi geçirdi.

Merve hamilelikten kaynaklanan bir yorgunluk yaşıyordu. Hem de utanıyordu. Nasıl o hareketleri yapmış nasıl saldırmıştı. Resmen adamı yemiş bitirmişti. Ne azgınmışsın az değilsin diyen kalp sesi daha çok utanmasına neden oluyor utandıkça da kedi gibi kocasının boynuna gömülüyordu. Ali Buğra kesin dalga geçecek onu daha çok utandıracaktı. Öyle de oldu. Muziplik akan bir ses tonuyla;

"Yavrum! Sen hep böyle ol... Ben sana kul köle olurum..."

"Ali'm ikinci bir emre kadar bu konuda tek kelime duymak istemiyorum..." Boynunda boğuk boğuk konuşan kadına kahkaha attı. Elini karısının göbeğine koyup, mucizelerini sevdi.

"Tamam bebeğim... Sen yeter ki beni hep biraz önceki gibi delirt, valla ben hiç konuşmam..." Merve bu sefer sinirle başını kaldırdı. Gözlerini kıstı. Ters ters bakmaya çalışsa da karşısında gülümseyerek boynunu bükmüş adamı o kadar tatlıydı ki... Kendini gülmemek için zor tuttu. O da bu yüzden arsızlığa verdi.

"Hımmm demek hep biraz önceki gibi olayım öyle mi?" Merve'nin sinirli olmaya çalışmalarına bayıldı. Yanağından öperken;

"Hı hı..." dedi. Merve kara sevdasını nasıl delirteceğini iyi bildiğinden kulağına yaklaştı. Özellikle sesli nefesler vererek konuştu.

"O zaman dua et kocacım yarında hava böyle güzel olsun... Hatta çok sıcak olsun... Malum sahil daha çok eser..." Ali Buğra'nın zaten bütün tüyler ayaklanmıştı. Merve'nin kulağına üfler gibi konuşması yeniden azmasına neden oluyordu. Farkında değil miydi bu kadın diye düşünürken sahil daha çok mu eser... Durdu nefesi kesildi. Yüzü aydınlandı. Ne yani karısı bu muhteşem sevişmeyi sahilde de yaşayacağız demek mi istemişti. Hemen kendini geri çekip güzel gözlerine baktı. Orda gördüğü yaramaz parıltılar onun için yetmişti. Şimdiden heyecan bastı. Karısını ayağa kaldırdı. Bikinisini elleri ile giydirip, elbiseyi üzerine geçirdi. Kendi de çarçabuk giyindikten sonra sahile doğru yürümeye başladı.