Medya : Muhteşem Yüzyıl - Pirlere Niyaz Ederiz
Lütfen bölüme başlamadan önce yıldıza dokununuz.
herdem6060 beni takip etmeyi unutmayınız.
Ana sayfamda instagram linkim vardır. nerimanvurgunkitaplari instagram hesabını takip ederseniz çok eğleneceğinize inanıyorum.
İYİ OKUMALAR SİZLERİ SEVİYORUM.
Kızım ve benim için ettiğiniz güzel dualarınız ve geçmiş olsun dilekleriniz için çok teşekkür ederim. Cuma günü o kadar üzgündüm ki o duygu patlamasıyla yazdığım şeyden sonra desteğin çok güzeldi hepinizden Allah razı olsun. Şimdi çok daha iyiyim Allah'tan her şeyin hayırlısını istedim bugüne kadar Allah evladında hayırlısını versin bana da isteyen herkese de...
SİZLERİ ÇOK SEVİYORUM CAN'LARIM... İYİ OKUMALAR
"Burası bizim AŞK YUVAMIZ."
"Aşk yuvamız mı?"
"Evet bebeğim, burası bana babaannemin emaneti. Benim için çok özel bir yer nedense bugünü burada seninle geçirmek istedim."
"Anladım."
"Ne anladın?"
Ellerinden tutarak eve doğru yürütmeye başladı. Merve korkuyordu. Tek başlarına bu evde yine değerlerine en önemlisi kendi onuruna ihanet etmek istemiyordu. Bu adama karşı bu kadar güçsüz olmaktan nefret ediyordu ama yok bir daha aynı pişmanlıkları yaşayamazdı. O kadar kendi içine dönmüştü ki cevap vermediğinin farkında değildi. Geldikleri yer müthiş bir atmosfere sahipti. Gerçekten tam aşk yuvası olacak yer diye düşündü.
Ali Buğra az çok Merve'yi tanımıştı. Tedirginliğinin sebebini de adı gibi biliyordu. Allah içini biliyordu ya Merve'nin olmasından korktuğu ne varsa o yürekten olsun istiyordu. Ancak bekleyecekti Merve bu kadarını olsun hak ediyordu. Tabii bu tamamen uzak duracağı anlamına gelmiyordu. Eve girdiklerinde eski olduğu belli ve ahşap döşenmiş eve hayranlığı daha çok arttı. Çünkü Merve yaşanmışlık severdi.
Kimisi bir kıyafeti ya da eşyayı ilk defa kullanmak isterken Merve ona verilen bir kalemin bile sahibini düşünür acaba bu kalemle yazı yazarken neler yaşıyordu. Aşık mıydı, mutlu muydu, üzgün müydü yoksa heyecanlı mıydı? Aklına bunlar gelir o kalem daha değerli olurdu. Bu evde yaşanmışlık doluydu. Allah bilir nasıl anılar var ve bu duvarlar nelere şahit oldu. Kahkahalara mı yoksa gözyaşlarına mı diye düşünmeden edemedi. Eşyalarda ellerini gezdirerek dolaşmaya başladı.
Ali Buğra'nın kendini hayran gözlerle seyrettiğini görünce Allah'ım belki de hakkımda ne görgüsüz kız, hiç ev görmemiş gibi düşünmüş müdür diye kendine sordu. Bazen böyle kendini kaptırmaktan nefret ediyordu. En çokta kitaplarda böyle olurdu. Eski kitaplara hele sarı sarı sayfalıysa bayılırdı. Küçük küçük notlar bulduğunda da sanki kitabın yazarıyla konuşmuş gibi sevinirdi. Bir keresinde eski bir kitabın arkasında telefon numarası yazdığını görünce hemen aramıştı. Neden aradığını sorsanız belki cevap veremezdi ama o heyecanla aramıştı. Sonradan iyi ki de telefon kapalıydı diye kendine kızmıştı.
"Ali Bu...Buğra burası çok güzel."
"Evet hayatım bende çok seviyorum. Gel seninle evi gezelim." Birlikte el ele evi gezdiler üst katlar daha modern döşenmiş ama girişteki salon özellikle babaannesinin isteği üzerine ilk yapıldığı dönemdeki gibi bırakılmış. Eşyalar tamirden geçiyor ama asla değiştirilmiyormuş. Ali Buğra o arada ailesi hakkında bilgi vermeye başladı. Babaannesinin İstanbullu olduğunu ailesinden Çatalca'daki bu çiftliğin kaldığını ve o yüzden çok önem teşkil ettiğini uzun uzun anlattı. Hiçbir zaman kalabalık bir aile olmadıklarını babasının, Cihat'ın annesinden başka kardeşi olmadığını ve babaannesinden dolayı uzak büyük dayılar ve çocukları olduğunu, çok görüşemediklerini en yakın ilişkilerini halasıyla yaşadıklarını söyledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YÜREĞİME KAN DAMLAR Güzel Seven Kadınlar Serisi 1 (Bitti)
Ficção GeralBuse, ıssız bir yolda karşılaştığı uzun boylu simsiyah gömleğinin içinde muhteşem gözüken adamın sert bakışlarının onu etkilemesini istemiyordu. Hem de ilk konuşmalarında azarlanmayı beklemiyordu. Adama sana ne demek istese de onun yardımına ihtiyac...