YÜREĞİME KAN DAMLAR Güzel Seven Kadınlar Serisi 1 (Bitti)

73. Bölüm Aşiret Düğünü

Lütfen bölüme başlamadan önce yıldıza dokununuz.

herdem6060 beni takip etmeyi unutmayınız.

Ana sayfamda instagram linkim vardır. nerimanvurgunkitaplari instagram hesabını takip ederseniz çok eğleneceğinize inanıyorum.

İYİ OKUMALAR SİZLERİ SEVİYORUM.

Antalya tatili Ali Buğra'nın Merve'nin peşinde melemesiyle, Cihan'ın Gökçe'yi aynı odada yatmaya ikna etme çabalarıyla, Cihat'ın Ecem'i kıskanmasıyla, Buket'in Erdem'den kaçmasıyla, Cenkay'ın sürekli Buse'yi sevmesiyle ve Yavuz'un Ceren'den uzak durmasıyla geçti. Hepsi için değişik mi, yorucu mu eğlenceli mi olduğuna bir türlü karar veremedikleri kısa bir tatil oldu.

İlk günleri hariç diğer iki gün daha sakin ve birbirleriyle bol sohbetli geçmişti. Hiç kuşkusuz bu tatilden en kazançlı çıkanı Ecem'di. Gökçe ve Buse'yle plan yapmış diskoya gittikleri akşam güya yanlışlıkla Cihat'ın kucağına düşmüştü. Ne hikmetse sarhoş olduğundan kucağında hareket edip, durmuş ama bir türlü kalkamamıştı. Cihat'ın alt takımlarının hareketlendiği anda da ayaklanmış gece boyu adamı deli etmenin sevinciyle dans etmişti. İki gün boyunca Cihat'a sanki farkında değilmiş gibi temaslarda bulunmuş, genç adamın kendini nasıl kastığını ve etkilendiğini gördükçe geri çekilmişti. Ona yok gibi davranmıştı.

Şimdi hep beraber Van'a uçuyorlardı. Ali Buğra günleri sayarken, Cihat gözlerini Ecem'den ayıramıyordu. İki kuzeninde küçük adamlarıyla başları beladaydı. Cihan'ın suratı beş karış halleri Gökçe'yi güldürse de sevgilisi anlamıyordu. Onunla eğlendiğini düşünüyordu ama gerçekten Gökçe kendinden korkuyordu. Sevgilisinden çok etkileniyor ufacık temasıyla bütün tüyleri ayaklanıyordu. Ancak gel de bunu yürüyen karizmasına anlat adam bir tülü anlamamakta direniyordu.

Cenkay, Buse'nin ailesi için uçak kiralamış... Van'da iki gece ağırlamak içinde konaklarına yakın bir başka konağı misafirlerine tahsis etmişti. Daha doğrusu babaannesi otel olmaz konakta kalsınlar deyince hem rahat etmeleri hem de Buse'ye yapacağı süprizler için o konak şart olmuştu. Bugünden itibaren Van'da düğün başlayacaktı. Üç gün boyunca davullar zurnalar hiç durmadan çalacak, ocaklardan kazanlar hiç inmeyecekti.

Öğleden sonra Van havaalanına geldiklerinde kendilerini Berkay ve Burkay karşılamıştı. Burkay İngiltere de okuduğu için sadece abisinin nişanında gördüğü kızlar grubuyla gayet iyi anlaşacağını düşünüyordu. Zaten erkeklerin hepsini tanıyor ve abisinden ayırmıyordu. Çok şaşkın ve mutluydu. Ailelerinde ilk defa düğün olacaktı. Annesi ve babaannesinin heyecanı her şeye değerdi. Bu yüzden oda elinden geleni yapıyordu.

Ailenin şımarık tekne kazıntısı gibi gözükse de her birine ayrı değer verip, ayrı seviyordu. Onların mutlulukları ile mutlu olup, onların üzüntüleriyle üzülüyordu. Berkay abisinin olayları olurken on üç on dört yaşında ya vardı ya yoktu ama annesinin çektiği acılara kahrolmuştu. Aileyi barıştıran da o olmuştu. İki yıl boyunca abisini ikna edemeyince Gizem yengesine annesini gizlice ağlarken, babaannesi ve babasıyla tartışırken ki bir videoyu seyrettirmişti. Gizli kahraman gibi aileyi bir araya getirmişti.

Buse yeni ailesini ve memleketini benimsemeye çalışıyordu. Kırk yıl düşünse aşiret bir aileye gelin gideceği aklına gelmezdi. Hep büyük konuşmaların yüzünden diye fısıldayan iç sesine güldü. Buket töre dizileri falan seyrederken az dalga geçmemiş az saçma bulmamıştı. Buket'in evlilik hayallerine inanılmaz bir şey gibi davranıp manyak mısın kızım ne evliliği ne çocuğu gez toz hayatını yaşa valla ben en az otuza kadar evlenmeyeceğim demişti. Her laf açıldığında da boyundan büyük laflar ederek daha net konuşmuştu. Doğulu erkeklere karşı önyargısı yoktu ama acayip maço ve kıskanç bulduğundan asla öyle birini sevemem derdi. Ancak ne oldu ne yapmam dediyse şuan mutluluktan uça uça yaşıyordu.