Ellerimi göğsüne koyup ittirdim onu. Belli etmemeye çalışsamda içime hücum eden bu korku denilen illet bütün hücrelerimi ele geçirmişti .Gözlerimi kısıp ona bakmaya başladım. Nasıl bir kişiydi bu bilmiyorum ama kesinlikle normal değildi. Benden bir cevap beklercesine yüzüme bakmaya devam etti .
"Kimsin sen ?"
Sorduğum soru rüzgarla karışıp uçup gitmişti sanki . Hala avcılığını sürdürüyordu gözleri . Ağzımı açıp soruyu tekrarlamak isteyince o söze atıldı
"Çağrı "
Anlamamış bir ifadeyle ona bakarken tekrarladı "İsmim çağrı "Uzunca bir sessizlik oluşunca tekrar arkamı dönüp yürümeye başlayacaktım ki kolumun sertçe çekilmesiyle onun üzerine savruldum. Göğsüne düşen kafamı yukarıya doğru kaldırıp yüzüne baktım . Hala şu iki günün şoku üzerimdeydi
"Benimle geliyorsun "
Hayır dememe kalmadan bileğimden çekiştirerek arabaya doğru sürüklemeye başladı. Arabanın kapısını açıp geçmem için gözlerimin içine bakmaya başladım .
"Bin"
Ona doğru yaklaştım ve parmaklarımın üzerinde yükselip yüzümü yüzüne yaklaştırarak"Bir katil ,yada sapık olmadığını nerden bileceğim. Beni öldürmeyeceğini yada tecavüz etmeyeceğini nasıl anlayacağım ?"
Yüzüne hiç görmediğim soğuk bir gülümseme yerleştirdi . Kafasını biraz eğip burun buruna geldik
"Eğer bunu yapmak isteseydim , sen karşımda mışıl mışıl uyurken de yapabilirdim "
Bir kaç adım geriye giderken sırtımın arabanın kapısına çarpmasıyla durdum. Söylediği şey karşısında dizlerim titremeye başladı. O , gece evime mi giriyordu ? . Kaşlarımı çatıp içimdeki korkuyu gizlemeden onun gözlerine bakmaya başladım . Bir adımda gelip tam karşıma geçti
"Bin artık , zorla bindirmek istemiyorum "
Gözlerinin baskısı altından kurtulamıyordum . Hala ona şaşkınlıkla bakarken kolumdan tutup nazik hareketlerle arabaya bindirdi. Bedenim ise tepkisizce onun verdiği emirleri uyguluyordu. Sürücü koltuğuna oturduğunda bana doğru yaklaşmaya başladı . Ben ise sadece hareketlerini takip ediyordum . Sanki ilahi bir güç bütün kas sistemimi eline geçirmiş ve beni hareketsiz bırakmıştı . Yaklaştı , yaklaştı ... Ve elini oturduğum yerdeki araba kemerine doğru uzatıp yerine taktı . Geriye doğru çekilip arabayı sürmeye başladı . Ben ise hala ne yapmaya çalıştığını çözmekle meşguldüm .Bir yandanda elimde telefonu açık bir şekilde tutup herhangi bir şey yapması durumunda polisin numarasını tuşlamıştım . Araba durduğunda etrafa bakınmaya başladım . Çağrı yanımdan inip kapımı açmıştı . Ormanda olduğumuzu anladığımda içimi daha büyük bir korku kapladı . Ona doğru dönüp "Neden buradayız ?" Diye sorduğumda gözlerini benden kaçırıp ormana çevirdi . Biraz bekledikten sonra elimi tutup yürümeye başladı . "Cevap versene . Neden geldik buraya . Ne istiyorsun benden . Artık susma anlat herşeyi . Beni gizli gizli arayan mesaj atan sapıkta sendin değil mi ? Geceleri evime mi giriyorsun ? Seni polise vereceğim . Sana diyorum ,artık ....."
Susmama neden olan bir anda durmasıydı . Bende gözlerimi etrafta gezdirdiğimde büyülendim resmen . Kocaman bir göl vardı karşımızda . Su o kadar temizdi ki ağaçların görüntüsü suya yansımıştı ve ayırt etmek çok zordu . Etraf yemyeşildi ve durduğumuz yer boştu . Çevrede ise çeşit çeşit ağaçlar kaplıydı . Bana dönüp yüzündeki anlamlandıramadığım gülümsemesiyle konuşmaya başladı ."Bak burası bizim evimiz , şu ileride.."kolumu tutup oraya doğru sürükleyerek "Burası salonumuz şurada şömine olucak "başka bir köşeye çekip "Burada bana yemekler yapıcaksın . Sen yemek yaparken bende .."arkama geçip elini belime sardı ve kafasını boynuma yerleştirdi "böyle sana sarılıp seni izleyeceğim "
Kollarını ayırıp biraz ileriye çekiştirdi
"Burada çocuklarımızın odası "O kesinlikle normal değildi . Bu hareketleri dahada korkmama neden oluyordu . Kolumu çekiştirip bu sefer ilk geldiğimiz yere sürüklemeye başladı . Durduğunda gözlerindeki garip bir duyguyla tekrar konuştu
"Burası yatak odamız , vaktimi en çok geçireceğim yer belkide burası . Tam şurada yatağımız olacak bak burada kocaman bir ayna ve senin ..." Kafasını yaklaştırarak saçlarıma burnunu getirdi ve derin bir nefes aldı. Ben ise korkuyla onun bu hareketlerini izliyordum
"Çeşit çeşit parfümlerin olacak . Her sabah uyandığımda ilk seni göreceğim ..."
"Çağrı kendine gel "Sesimin titremesine engel olmadan söylediğim kelimeyi duymamazlıktan gelip devam etti konuşmaya
"Sana her gün bitmek bilmeyen bir sevgiyle sarılacağım "
"Çağrı.."
Bir adım atıp yüzümü ellerinin arasına aldı ve konuşmaya yeniden devam etti
"Seni her gün bitmek bilmeyen bir tutkuyla ..."
Sözünü tamamlamadan yaklaştı . Dudakları dudaklarıma değdiği anda geri çekilip suratına sert bir tokat yapıştırdım. Bu kadarı da fazla . O kesinlikle psikopat falandı. Yaptığım şeyle gözlerini kapattı ve sinirli bir şekilde solumaya başladı. Onun bu boşluğundan yararlanıp geldiğimiz yöne doğru koşmaya başladım . Ormanın içine tekrar daldığımda nefessiz bir şekilde etrafa bakındım ellerimi dizime koyup biraz soluklandım .Ne taraftan gelmiştim acaba ? Bu ağacı daha önce görmemiştim . Sonra içimden küfürler yağdırarak kendi kendime söylendim . Bir kaybolmadığım kalmıştı .O da oldu . Ağaçların arkasından gelen seslerle olduğum yerde kalakaldım . Sesler yakınlaşmaya başlayınca büyük bir çığlık atıp yeniden koşmaya başladım . Ne tarafa gittiğimi dahi bilmeden sadece koştum . Omzunun üstünden arkaya doğru bakınca büyük bir şok daha yaşadım kocaman iki tane köpek bana doğru koşuyordu. Yeniden çığlık atmaya başlayınca bu sefer çağrı denen psikopat geldi aklıma. Pislik beni bu ormana getirmeseydi şuan köpeklerden kaçıyor olmayacaktım. Ağaçların arasından çıkan Çağrıyı görünce ona doğru koşmaya başladım . Korkudan bir anda boynuna atlayınca
"Ooo onlar pe.. peşimde ,koş koş "
Benim bağırmalarıma rağmen yerinden kıpırdamadı . Göğsüne gömdüğüm başımı kaldırıp suratına bakınca yüzündeki kızgın ve şaşkın ifadeyi görmem bir oldu . Ben hala onun kucağındayken
"Arkanda hiç bir şey yok "
Dediği şeyle arkama dönüp baktım . Gerçekten de biraz önceki köpekler yoktu . Kucağında inmek için hareketlendiğim de daha sıkı sardı ve inmemi engelledi"Bıraksana beni! "
Yüzünü yüzüme yaklaştırıp soğuk bir ifade ile yüzüme baktı daha sonra yürümeye başladı.Her çırpınıp inmeye çalıştığım da daha sıkı sarıyordu .Bir süre sonra debelenmekten vazgeçip başımı göğsüne yasladım . Dakikalarca koştuğumdan dolayı ayaklarım ağrımıştı zaten . Araba görüş alanıma girdiğinde derin bir nefes verdim . Bugün buradan gidip bir daha asla bu psikopatın dediklerini yapmayacaktım. Ben hala kucağındayken kapıyı açıp koltuğa bıraktı bedenimi. Kendisi de geçip koltuğa oturduğunda bana doğru döndü ;
"Benden kurtulma fikrini o küçük beyninden çıkar . Çünkü asla benden kurtuluşun yok ..."
Kafasını bana doğru yaklaştırdıkça geriye doğru çekilsem de işe yaramadı . Burnunu saçlarıma yeniden getirip derin bir nefes aldı . Boğuk bir sesle kulağıma fısıldadı ;"Benimsin portakal çiçeği "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PORTAKAL ÇİÇEĞİ -HAZAL-TAMAMLANDI
General Fiction*** ...Kendi düşüncelerimle boğuşmaktan vazgeçip sesimin titremesine engel olamadan konuştum. " Yaklaşma" "Şşş..." Bu hareketi bile titrememe neden oldu. Sonra dudaklarını aralayıp konuşmaya başladı. " Bir daha ıssız sokaklara girme . Senin benden b...