Bir insan birini yalnızken hatırlıyorsa sevmemiştir. Ansızın aklına gelip yalnızlaşıyorsa , işte o zaman sevmiştir .
Turgut Uyar
Hangi akla hizmet çorba yapmaya geldiysem , o aklımı... Günün üç öğününü kahvaltılıkla veya hazır yiyecekle geçiren ben çorba yapıcaktım bide. Mutfak salondan görünüyordu. Karşımdaki psikopatta aptal aptal sırıtıyordu .
"Eğer pişkin pişkin sırıtmaya devam edersen giderim !"
Kızgınlıkla söylediğim şey karşısında arkasını döndü ve koltukta uzandı . Bense tezgahın altında , telefonla çorba tarifi arıyordum .Bu aptal gerçekten sorunluydu . Bulduğum tarifi uygulamaya koydum . Aradan geçen yarım saatin ardından çorba hazırdı . Güzel görünüyordu yani tarifte ki resime benziyordu . Bir tane kaseye doldurup salonda yayıla yayıla yatan sorunlunun önüne koydum . Kaşlarını kaldırarak yüzüme bakmaya başladı . 'Ne var?' anlamında kaşımı kaldırınca
"Elimi kaldıracak dermanım yok , sen yedirsene ?"
"Oldu ! Başka emrin ?!"
Başını sağa yatırarak gülümsedi . O psikopat kılıklı herif şuanda küçük bir çocuk gibiydi ."Emir değil rica "
Yarım saattir mutfakta belkide hayatımda ilk defa gördüğüm aletlerle cebelleştiğim yetmemiş gibi bide beyfendiye kendi ellerimle yemek yedirecektim.
"Zıkkım ye!"
Ellerimi göğsümde birleştirip arkaya doğru yaslandım . O ise yüzündeki aptal gülümsemeyle yemeği yemeye başladı . Daha iki dakika olmadan boş kaseyi bana doğru uzattı . Öküz gibi iki dakikada bitirdiği kaseye hayretle bakıyordum .
"Bi kase daha alabilir miyim ? "
Sabır çekip oturduğum yerden kalktım ve bi kase daha getirdim . Onuda bir önceki gibi iştahla yiyip bitirince elindeki kaseyi yeniden uzattı
"Yuhh kaç günün açısın sen be! "
"Yiyeyim diye yapmadın mı sen o yemeği , napayım çok güzel olmuş bende yiyorum "
Gülümseyerek söylediği şeyle bir daha yerimden kalkıp mutfağa gittim . Çok mu güzel olmuştu yemek gerçekten . Salondan beni izlediğini görebiliyordum . Kaselerin olduğu yerden yeni bir tane daha çıkarıp içine yaptığım çorbadan koydum . Tadını gerçekten merak etmiştim . Bir kaşık almamla yemeği püskürtmem bir olmuştu . Adını bile tam bilmediğim yemek tuzlu olacağına tatlı olmuştu . Ve farklı bir kokusu vardı içince . Salondan gelen gülme sesiyle o tarafa döndüm . Çağrı bu iğrenç şeyden iki kase içmişti. Ve hiç bir şey söylememişti . Ona doğru yürüyüp
"Sen gerçekten sorunlusun . Bunu nasıl içebildin ? Neden hiç bir şey söylemedin ?"
"Açtım çünkü , hem bence gayet güzeldi tadı "
Alay edercesine söylediği şeyle mutfağa girdim . Tencereyi alıp onun önüne koydum . Bana soru sorar biçimde bakarken
"Demek çok güzel , Tabii bide çok açtın . İç o zaman hepsini "
Yüzündeki o sevimli gülümsemesiyle kaşığı eline alıp yemeye başladı . O tam bir deliydi . Hasta olmasa bile bu yemeği yedikten sonra hasta olacaktı . Önünden tencereyi çekip
"Aptal !"
Diye söylenmeye başladım . Tencereyi mutfağa götürüp yemeği döktüm. Hala yüzündeki o aptal gülümsemesiyle ne yaptığıma bakıyordu . Aynı anda birden fazla kişiliğe bürünebiliyordu . Sitemli bir ses tonuyla konuştu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PORTAKAL ÇİÇEĞİ -HAZAL-TAMAMLANDI
قصص عامة*** ...Kendi düşüncelerimle boğuşmaktan vazgeçip sesimin titremesine engel olamadan konuştum. " Yaklaşma" "Şşş..." Bu hareketi bile titrememe neden oldu. Sonra dudaklarını aralayıp konuşmaya başladı. " Bir daha ıssız sokaklara girme . Senin benden b...