Yaslan göğsüme sevdiğim .
Benim gönlüm gök gibidir ,
Açık deniz gibidir .
Pas tutmaz benim içim , yeryüzü gibidir , toprak gibidir ...
Sen ki bulut gibisin , ay gibisin .
Güneş gibi bazen .
Adil Erdem Beyazıt
<<<<<<<<<Yazardan>>>>>>>>>
Ölüm başka bir yaşamın kapısın değil miydi ? Peki insan ne için yaşardı ? Aklınıza bir çok şey geliyor ama içinden sizin için en anlamlı en değerli olanı seçmeye çalışıyorsunuz değil mi ? Bazılarımız için çalışıp daha çok para kazanmak , Bazıları için önemli birisi olmak ve kariyer yapmak .İyi bir insan olmak . Kimisi için Allah'a ibadet etmek , başka birisi içinse hayatı eğlenceden saymak .
Peki senin için ne ?
Bir an bu soru karşısında dalıp giden bir çok kişi görüyorum sanki .
Sizi bilmem ama Hazal için yaşamanın tek amacı intikamdı artık . Kalbinin sesini bastırmaya çalışan bir faniydi. Peki susmak bilmeyen kalbini susturabilecek miydi ? Yada içine düştüğü çukurdan çıkabilecek miydi ?
Ama bilmediği bir şey daha vardı Hazalın. İçine düştüğü çukur çıkabileceği türden değildi. Ve içine düştüğü dipsiz kuyuyu çukur sanan zavallı bir kızdı ...
***************
İçinde boğuştuğum karanlığa uzaktan bir kaç seste eşlik etmeye başlamıştı. Kolumu kaldıracak güç bulamıyordum kendimde . Sesler biraz daha yakından gelmeye başlayınca yavaşça göz kapaklarımı araladım . Ama etraf bulanık bir sudan farksızdı . Bütün renkler birbirine girmiş bayram ediyorlardı sanki .
Gözlerimi kapayıp yavaş yavaş anlaşılır bir hale gelen sesleri dinlemeye başladım . Sadece araba sesi vardı . Ve süratle giden arabadan çıkan tekerlek sesleri. Kendimi zorlayarak yeniden gözlerimi açtım . Etraf hala renk cümbüşüydü . Birazdan görüntüler netleşmeye başlamıştı . Karşımda iki tane araba koltuğu vardı . Aynada ki kişiye baktığımda kaşlarım kendiliğinden çatıldı.
"Tam üç saattir uyuyorsun . Ama az kaldı gideceğimiz yere Portakal çiçeği "
Üzerimdeki gelinlik ne kadar rahatsız etse de kıpırdanmaya çalıştım . Ama arkadan bağladığı ellerim hareketsiz kalmama neden oluyordu .
"Psikopat ! Durdur arabayı !"
Ufak bir kahkaha atarak önüne döndü yeniden
"Çağrı ! Aptal mısın sen bırak beni !"
"Evet "
Islık çalmaya başlayınca daha da bağırdım . Bide ıslık çalıyordu
"Buna adam kaçırma denir ! Seni polise vereceğim !"
"Tamam verirsin"
diyerek alay etti. Arkadan bağladığı ellerimi çözmeye çalışırken arabayı bir anda durdurdu. Ben ne yapacağına bakarken arabadan indi ve benim olduğum kapıyı açtı . Kolumdan tuttuğu an kulakları tırmalayacak şekilde bağırdım
"Bıraksana be !"
Elini kulağına götürüp bastırdı
"Hay ben senin sesine ... Kulağımın zarını patlattın "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PORTAKAL ÇİÇEĞİ -HAZAL-TAMAMLANDI
General Fiction*** ...Kendi düşüncelerimle boğuşmaktan vazgeçip sesimin titremesine engel olamadan konuştum. " Yaklaşma" "Şşş..." Bu hareketi bile titrememe neden oldu. Sonra dudaklarını aralayıp konuşmaya başladı. " Bir daha ıssız sokaklara girme . Senin benden b...