Birlik ve beraberlik; ölümden başka her şeyi yener.
Mustafa Kemal ATATÜRK
Bir umut ekersin toprağa ve ilk gün doğumu ile yeşerir . Umudun zaman geçtikçe büyür ,büyür,büyür... ve bir gün her şey gibi ölür . Pencerenin arasına sıkışmış bir gök var dışarıda . Kokusu gelmez burnuna yada rengini hissetmez tenin ama bilirsin oradadır . Dışarıda . Ama sen içeride izlemekle yetinirsin .
Çağrının yıllarca yaptığı şeyde tam olarak buydu işte. Onun gök kuşağı bir şatoya hapsedilmiş ve mutsuz kral tenine gök değdirmiyordu . Rengi kayıptı adamın .
Çağrı derin bir nefes vererek ayağa kalktı ve karşısında ki yakışıklı delikanlıya doğru yavaş yavaş adımlar attı . Yıllarca uzaktan izlediği bir diğer isim ise manevi oğluydu . Yağız hala hareketsiz bir şekilde dururken Çağrı bir elini uzatıp Yağızın koluna dokundu . Çağrının dokunması ile Yağız irkilerek bir adım geriye kaçtı . Şuan beyni , mantığı her şeyi yerle bir olmuştu .Yıllardır öldü diye kendisine içten içe alıştırdığı babası tamda karşısındaydı .
Derince yutkundu ve gözünden bir damla daha yaş aktı .Çağrı hüzünlü bir tebessümle oğluna bir adım daha yaklaştı ve sıkıca sarıldı . Yağız ne elini kaldırıp babasının beline sarabiliyordu nede itebiliyordu . Genç adam bütün düşüncelerine pranga vurdu ve sıkıca kollarını sardı . Bir yandan sarsılarak ağlıyordu bir yandan da içinde ki öfkeyi bastırmaya çalışıyordu . Bütün bu olanların mantıklı bir açıklaması olmalıydı .
Uzun bir süre sarıldıktan sonra Çağrı geriye çekilirken Yağız'ın yüzüne baktı hasretle , Büyümüş ,aklı başında ,yakışıklı bir erkek olmuştu oğlu . Uzaktan uzağa iftihar etse de ona sarılmak başka bir huzur veriyordu .
Yağız titreyen dudaklarını açtı bir kaç kez fakat ağzından tek bir kelime çıkmıştı ."N-Neden ?"Çağrının anlatacağı çok şey vardı belki de fakat hepsinden önce yaşatacağı çok şey vardı .
"Hepsini anlatacağım , her şeyi . " Yağız uzunca bir süre yüzüne baktı Çağrının . Sanki bir rüyadaydı ve birazdan uyanacak bir daha bu yüzü göremeyecekmiş gibi .
Çenesi titrerken sanki 5 yaşında ki çocuğa dönüşmüştü Yağız . Sevgiye aç , bir çift göze muhtaç . Amaçsız bir şekilde yaşayan genç adam gitmiş , bundan onlarca yıl öncesine bile umutla bakan bir Yağız doğmuş gibiydi .Sonbaharda yaşamış bir yaprak gibiydi hayatı . Tek bir rüzgar esse düşüverecekti toprağa fakat gördüğü gerçek baharı getirmişti bir anda.
Çağrı kolunu Yağızın omzuna atıp , yıpranmış ve bir kaç yeri yırtılmış koltuğa yönlendirip beraber oturdular . Genç adam kendisinin boyuna gelmiş olsa da gözleri çocukluğundan kalma gibiydi .
"Yurt dışına gitmen gerekiyor Yağız "
Yağız duyduğu cümleyi kafasında tartması biraz uzun sürmüştü . "Neden ?" Çağrı gözlerini tekrar Yağızın bütün yüzünde gezdirdi ve derin bir nefes verdi . "Yakında peşime düşecek olan adamlar ilk sana ve Sarp'a zarar vermek isteyecek "
Yağız kaşlarını çatıp kafasını iki elinin arasına alıp dirseklerini dizlerine dayadı . Bir kaç saniye beyninde ki soruları susturmaya çalışsa da düşünceleri kendisine işkence çektirmeye devam ediyordu . "Peşinde ki adamlar kim ?" diyerek doğrulup tekrar Çağrıya baktı .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PORTAKAL ÇİÇEĞİ -HAZAL-TAMAMLANDI
Ficción General*** ...Kendi düşüncelerimle boğuşmaktan vazgeçip sesimin titremesine engel olamadan konuştum. " Yaklaşma" "Şşş..." Bu hareketi bile titrememe neden oldu. Sonra dudaklarını aralayıp konuşmaya başladı. " Bir daha ıssız sokaklara girme . Senin benden b...