Bir kalbim var ki benim ,sevdiğinden burkulur .
Kahredenden ziyade , sevilenden korkulur .
N. Fazıl Kısakürek
Bu hayatta kaç kere sevildiniz ?
Yada kaç tane sevgiden emin oldunuz ?
Dada doğrusu , siz hiç sevdiniz mi ?
Uzunca bir şeyler düşünmeye başladıysan sevmişsin ama sevilmek nedir bilmiyorsun güzel insan . Ciğerlerin sökülene kadar kokusunu içine çekmek istedin mi ?
Kalbinin delice atmasını geçtim , kalbin atmayı unuttu mu ?
Tamı tamına bir ay geçmişti evlilik teklifinin üzerinden . Mayısın kazma kürek yaktıran havası sarmıştı dört bir yanı. İçimde bir türlü geçmeyen bir öfke ve heyecan vardı. Kalbimi sızlatan bir öfkeydi bu . Her defasında 'İntikam ' diye fısıldıyordu kulaklarıma . Ailemi öldüren o adamdan intikam almamı istiyordu .
Diğer yanım ise Çağrı diyordu . O , bu hayatta ki en büyük şansımdı . Kaybetmek istemiyordum. Hem bide Yağız vardı... Pencereden o eşsiz manzarayı izlemeye devam ederken belime dolanan kollarla kafamı geriye atıp Çağrının göğsüne yaslandım . O yanımdaydı . Her defasında beni gülümsetebiliyordu , kalbimi ısıtabiliyordu . Ama aile kavramı bambaşkaymış. Onlara sarılamasam da , kokuları hiç bilmesem de , daha önce seslerini hiç duymasam da içimde bir yerlerdeydiler .
"Neden bu kadar sessizsin portakal çiçeği ?"
Sesi kulaklarıma şenlik verirken gülümsedim . Son nefesime kadar onun sesiyle yaşamak istiyordum . Hele ki PORTAKAL ÇİÇEĞİ diyişi yok mu... Al beni , koy ömrüne der gibi.
"Saatlerce susmayıp başının etini yememi mi istiyorsun ?"
Kafasını boyun girintime sokup derin bir nefes aldı. Dudaklarının yukarı doğru kıvrıldığını görebiliyordum .
"Bütün dünya sussun bir ömür sadece senin sesin dolsun kulaklarıma be kadın !"
"Sen çok güzel bir adamsın "
Kollarını biraz daha sarıp başını iyice boynuma yaklaştırıp dudağımın hemen yanına kısa ama etkili bir öpücük bıraktı .
"Emin misin ?"
Sorduğu soruda muziplik vardı birazda .
"Yaşadığın onca kötü şeye rağmen güzel kalmayı başarabilmişsin "
Bir an susunca kendime küfürler savurdum . Geçmişi deşmenin ne anlamı vardı ! Kollarının arsından çıkmadan bedenimi ona doğru çevirdim . Yüzünde hala gülümsemesi duruyordu ama b gülümseme acıdan peydahlanmış bir gülümsemeydi.
Yıllarla yoğurulmuş ama bir türlü karanlıktan aydınlığa çıkamamış gözlerine ne demeli peki ?
Elimi kaldırıp hafif çıkmış sakalının üzerinde gezdirdim . Bütün ısının elimde toplanmasının nedeni neydi? Ona her dokunduğumda yada adının geçtiği her yerde bedenimin cayır cayır yanmasının sebebi de neydi ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PORTAKAL ÇİÇEĞİ -HAZAL-TAMAMLANDI
Ficción General*** ...Kendi düşüncelerimle boğuşmaktan vazgeçip sesimin titremesine engel olamadan konuştum. " Yaklaşma" "Şşş..." Bu hareketi bile titrememe neden oldu. Sonra dudaklarını aralayıp konuşmaya başladı. " Bir daha ıssız sokaklara girme . Senin benden b...