2.Bölüm (Part-1)

4.2K 195 1
                                    




Yağız elinde ki kalemi büyük bir ustalıkla çevirirken yanında oturan kıza bakıyordu bir yandan da . Tepesinden bağladığı saçlarından bir kaç tutamı firar etmiş yüzüne düşmüştü . Kız yüzüne düşen saçları aceleyle kulağının arkasına yerleştirirken bir yandan da tahtadaki yazıları defterine geçiriyordu .

Yağız kızın yazısına bakıp hafiften gülümsedi . Diğer kızlar fosforlu kalemlerle uğraşırken bu kız sadece kurşun kalemle karma karışık yazıyordu . Kendisinin yazısı bile daha güzel diye düşündü . Daha sonra yüzünde ki varla yok arası gülümsemeyi silip öğretmene çevirdi bakışlarını .

Hazal başını defterden kaldırdığında öğretmenle göz göze geldi . Öğretmen avını bulmuş gibi geniş bir gülümsemeyle yeni gelen kızı süzdü .

"Hazalcığım sen çözmek ister misin bu soruyu ?"

Hazal bir anda bütün bakışların odağı olurken elinde ki kalemi defterine bırakıp ayağa kalktı ve tahtaya doğru yürüdü. Tam öğretmene yaklaşmıştı ki ayağının takılması ile birden yere kapaklandı .

Sınıfta oluşan gülme sesi ile ruhunun acısı canının acısına baskın gelmişti . Daha sonra kendisini düşüren sesin sahibini dinledi

"Çok sevdin galiba yerini ?"

Ardından gelen abartılı kahkaha sesi . Hazal olduğu yerden hızla kalkıp Çağlaya döndü . Herkes Hazal'dan ağlama veya öfkelenme gibi bir hareket beklerken Hazal Çağlaya içten bir gülümseme gönderdi. Bu gülümseme de onların ki gibi bir aşağılama yoktu .

"Eğer bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri oluyorsa orada güneş batıyor demektir "

Herkes şaşkın bir şekilde bu garip kızın ne dediğini düşünürken Hazal gülümsemesini daha da genişletti . Sınıfta gözünü gezdirdiğinde herkes şaşkınca dediği şeyi düşünürken yanına oturduğu çocuğa takılı kaldı gözleri . Sadece o anlamış ve kendisi gibi gülümsüyordu .

Hazal öğretmenin elinden kalemi alırken onunda kendisine anlayışla gülümsediğini fark etti . Demek ki bu okul o kadar da çekilmez değil diye düşündü . Tahtada ki soruyu kolaylıkla yapıp yerine oturduğunda sınıfta ki o alaylı hava devam ediyordu .

Sarp hala okuduğu mesajın etkisinden çıkamamıştı . Tekrardan okudu mesajı . Bu gerçek olamaz diye geçirdi içinden .

10 yıl .

Tam 10 yıl .

Bunca zaman sonra kardeşinin yaşadığı ile ilgili bir kanıt daha geçmişti eline . İçinde hem korku hemde umut yer edinmişti . Bu imkansız diye düşündü. Kardeşini kendi elleriyle toprağa vermişti .

"Abi yaşıyor olabilir Çağrı bey . Ama onu bulmak için gecikirsek Asaf'ın adamları bu sefer gerçekten öldürecek "

Yağızın tabiriyle Buz Kralın gözünden bir damla yaş firar edip masaya düştü. Yakup gördüğü bu sahne karşısında dili tutulmuştu . İlk defa bu suratsız adamın duygusuna tanık olmuştu . Tam 6 yıldır Sarpın yanında çalışıyordu . Her zaman duvar gibi suratıyla konuşmuştu . Ama şimdi..

"Abi.."

"Onu ben kendi ellerimle mezara verdim . Ölmüştü Çağrı"

"Ölmemiş işte abi ! Yaşıyor . Ve onu geç olmadan bulmalıyız "

Sarp zorla kendine gelip Yakup'a baktı bir süre. Daha sonra hızla ayağa kalkıp Yakup'a yaklaştı

"Başka bir bilgi var mı Yakup ! Neredeymiş peki ? Nasılmış ? "

"Bilmiyorum abi . Bende Asaf denilen adamın telefonuna girmiştim geliştirdiğim yazılımla oradan öğrendim "

Sarp bir an durup düşündü . Yaşıyorsa da neredeydi ? Peki neden bunca yıl ortaya çıkmamış kendisinden bile gizlenmişti .

"Yakup , Asaf kiminle mesajlaşmıssa onun telefonun bulup yer bildiriminden nerede olduğunu buluyorsun . O adam neredeyse Çağrı da orada olabilir "

Yakup bu zekice fikirle Sarpı onaylayıp bilgisayarının başına gitti. Ardından Sarpta gelince büyük operasyon başlamıştı . Yakup geliştirdiği yazılımı açıp bir süre numarayı bulmaya çalıştı . İki adam merakla bilgisayarın başında beklerken Yakupun sesi ortamda ki sessizliği bozmuştu .

"Adamın numarasını buldum abi !"

" Neredeymiş ?"

"Dur abi öyle hemen ortaya çıkmaz . Adam belki de telefonu ortadan kaldırmış olabilir "

Yine sabırla beklemeye başladılar. Ekranda gidip gelen rakamlara merakla bakan iki adam da içinde ki bir umutla bekliyorlardı .

Aradan geçen yarım saate rağmen her ikisi de ayrılmamışlardı ekranın başından . Yakup umutsuzca Sarpa döndüğünde Sarp gözlerini ayırmadığı ekranda gördüğü hareketlilikle birden "Yakup" ismi döküldü dudaklarından .

Yakup hızla ekrana döndüğünde büyük bir sevinçle gülümsedi . Ekrana gözlerini kısıp baktığında kırmızı ile işaretlenen yer döküldü dudaklarından

"Meksika'nın Colima diye bir eyaletinden geliyor sinyal abi "

Sarp hayatı boyunca sergilemediği bir şey daha sundu etrafına . Kocaman bir gülümseme . Yaşama dair yeni bir umut .

PORTAKAL ÇİÇEĞİ -HAZAL-TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin