Dünyada herkese yetecek kadar mutluluk yoktur.
William Somerst Maugham
Büyük devasa beyaz kapının açılması ile ikisi de derin bir nefes aldı ve içeride ki karmaşa saniyeler içinde kesilmiş bütün gözler kendilerini bulmuştu.
Elleri titreyen adam yanında ki kadının ince uzun parmaklarına sardı parmaklarını. Şimdi biraz daha güçlü hissetmişti kendini.
Saçları hemen omuzlarında biten Aşkım heyecan ve büyük bir sevgiyle yanında ki adamın yeşilleriyle buluşturdu gözlerini.
Üzerinde ki dantel işlemeli ve kalın askılı beyaz gelinlik ile Sarp'ı büyük bir şaşkınlığa sürüklediğini inkar edemezdi adam.
Yavaş adımlarla uzun ve gösterişli salonda yürümeye başladıklarında kendisini peri masalında ki mutlu sonda hissetti genç kadın. Sanki güzel bir rüyadaydı.
Gerçekliğinden şüphe duyuyordu.
Sarp hemen nikah masalarının önünde ki yuvarlak masada oturan kardeşi ve Hazal'a baktı. Onların gülümsemesine aynı şekilde karşılık verirken nikah memurunun oturduğu masaya yerleştiler.
İlk defa bu duyguyu tadıyordu. Yüzlerce insanın gözü kendisinin üzerindeyken her zaman ki gibi soğuk durmaya çalışıyordu.
Biraz sonra nikah memurunun sesi yankılandı salonda. Gözleri kardeşinin gözlerini bulduğunda gerginliği bir an olsun gitmişti. Nikahtan hemen sonra Çağrı ve ailesi Fransa'ya gideceklerdi. Kardeşini tekrardan uzun süre göremeyecekti.
Aşkım'ın psikolojik tedavisi bitmiş ve aradan neredeyse 6 ay geçmişti. Bu süre tamamlanır tamamlanmaz güzel bir evlilik teklifi etmişti.
Şimdi ise hemen yanında kendisine sorulan soruya 'Evet' yanıtını verdi sevdiği kadın. Sıra kendisine geldiğinde dikkatle memuru dinledi. Ardından gür ve kendinden emin bir sesle memuru yanıtladı.
"Evet!"
Salondan yükselen alkış sesi ile ayağa kalktıklarında Aşkım'a dönüp güzel gözlerine baktı. İyi ki dedi içinden,iyi ki bu kadını tanımışım. Sevdiği kadının dudaklarından öpüp geri çekildiğinde gülümsedi.
Hazal ve Çağrı kendilerine doğru ilerleyip tebrik ederken sıkı sıkıya sarıldı iki kardeş. Çağrının aklında ise Hazal ile evleneceği günün hesapları dolanıyordu.
İki kardeş ayrıldıktan sonra Hazal ile de kucaklaştılar. Sarp artık Hazal'a sarılırken bile bir şeyler hissetmediğine emin oldu. Bu doğruluk onu daha da huzurlu yaparken dakikalar önce kendisine 'evet' diyen eşinin elinden tuttu.
Geçen saatlerin ardından düğün töreni bitmiş ve insanlar teker teker salondan çıkarken Sarp'a tebrik ve övgü dolu cümlelerini sıralıyorlardı.
En sonuncu konuğu da salondan çıktığında geriye Çağrılar kalmıştı. Çağrı kucağında tuttuğu kızıyla birlikte Sarp'a yaklaştığında yaşadıkları onca şeyi düşünmeden edemedi.
"Tebrik ederim kardeşim. Umarım asla pişmanlık duymayacağın dolu dolu bir hayat yaşarsınız"
Sarp elini uzatıp yeğeninin saçlarını karıştırırken kardeşine cevap verdi.
"Sağol kardeşim, umarım siz de sonunda hak ettiğiniz mutluluğu yaşarsınız"
Hazal hemen yanlarına adımladığın da gülümseyerek konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PORTAKAL ÇİÇEĞİ -HAZAL-TAMAMLANDI
General Fiction*** ...Kendi düşüncelerimle boğuşmaktan vazgeçip sesimin titremesine engel olamadan konuştum. " Yaklaşma" "Şşş..." Bu hareketi bile titrememe neden oldu. Sonra dudaklarını aralayıp konuşmaya başladı. " Bir daha ıssız sokaklara girme . Senin benden b...