10.Bölüm (Part-1)

3.3K 182 4
                                    



"Annem ne zaman yanımıza gelecek ?"

Asaf elinde ki yemekten ayırdığı gözlerini Denizin sorusu ile ona dikti . Bir müddet ne cevap vermesi gerektiğini düşündü. Eğer ters bir şey söylerse gitmek isteyecekti . Deniz sabırsızca dayısına bakarken bir cevap bekliyordu . Tam dört gün olmuştu annesini görmeyeli .

"Gideceğimiz yerde olacak "

"Nereye gideceğiz ?"

Asaf elinde ki yemeği sertçe masaya bırakırken sabrının son demlerinde olduğunu hissediyordu . Deniz bu harekete karşılık sandalyesinde geriye yaslanırken kendini huzursuz hissediyordu .

"Yemeğini ye Deniz !"

Küçük kızın çenesi titrerken gözlerinden yaş düşmemesi için çabalıyordu . Eğer ağlarsa dayısının onu daha az seveceğini ve kızacağını düşünüyordu . Ama bütün bu düşüncelerine inat sağ gözünden bir damla yaş süzülüp çenesinden aşağı kaymıştı .

Asaf ,Denizin çenesinden akan yaşı gözleriyle takip ederken onun içinden bir şeyler akıp gitmişti . İlk defa bir insan evladını yürekten sevdiğine inanıyordu .

"Ağlama .."

Oturduğu sandalyeden kalkıp küçük kızın yanına geldiğinde bir dizinin üzerine çöküp elini küçük suratına uzattı . Yanağında ki ıslaklığı silerken sakince konuştu . "Annen bizden önce gitti ve bizde onun yanına tatile gideceğiz . Bunun için yarına kadar sabretmen gerekiyor çocuk , tamam mı ?"

Deniz onaylar bir şekilde kafasını sallarken yemeğine geri dönmüştü . Asaf masadan kalkıp , küçük otel odasında ki lavaboya girdiğinde masanın üzerinde ki telefonu titremişti . Deniz dayısına seslenecekken bir anda durdu ve ağzını geri kapattı .

Bir kaç saniye içinde açıp açmama konusunda muhasebe yaptıktan sonra küçük parmakları telefonu kavradı . Bir kez daha lavabonun kapısına bakıp elindeki telefonun yeşil tuşuna bastı . Telefonu kulağına götürdüğünde daha önce duymadığı bir ses yankılandı kulaklarında .

"Sonunda ! Seni bulduğumda ne yapacağım konusunda en ufak bir fikrin var mı Asaf ?! Kızımı hemen bana getiriyorsun !..."

Deniz öylece donmuş bir vaziyette karşı taraftan gelen sesi dinlerken cevap veremedi . Telefondan daha yüksek bir ses gelince irkilip dudaklarını araladı . "A-alo ..."

Denizin konuşmasından sonra bir kaç saniye bir sessizlik oluştuğunda karşı taraftan derin bir nefes verildiğini duydu küçük kız . Çağrı duyduğu sesle gözlerinin dolmasına engel olamazken fısıldar gibi konuştu . "Kızım ,.." Çağrının bulunduğu odada derin bir sessizlik oluşurken herkes bir birine bakmıştı . Masanın başında oturan Sarp'ın yardımcısı heyecanla konuştu . "Konumu tespit edebiliyorum .Sakın kapatmasın telefonu "

Çağrı tekrar telefona dönerken karşı taraftan hala ses gelmediğini fark etti . Deniz şok olmuş bir şekilde telefona bakarken Hazal oturduğu sandalyeden kalkıp hızla Çağrının elinde ki telefonu aldı . "Annem , nasılsın ? Sana kötü davrandı mı o adam ? neredesiniz ?"

Deniz tanıdık sesin verdiği heyecan ve özlemle ağlamaya başladığında dudaklarından kesik kesik "Anne " kelimesi çıkmıştı sadece . Deniz tekrar konuşmak için yeltendiğinden elinden çekilip alınan telefonla irkilip ayağa kalkarken Asaf öfkeyle baktı küçük kıza . Telefondan gelen ses ile bakışlarını elinde ki telefona indirdiğinde hala açık olduğunu fark etti . Kısık bir küfür savurup elinde ki telefonu sol tarafında ki duvara fırlattı .

Üç parçaya ayrılan telefon küçük kızın ayaklarının dibine düşerken Deniz korkudan titremeye başladı . "Ne konuştunuz Deniz !"

Deniz olduğu yerde daha çok büzülürken hıçkırıkları cevap vermesini engelliyordu . "Deniz !" Asaf kükremesiyle küçük kıza bir kaç adımda yaklaşmıştı . Bir adım daha atacaktı ki küçük kızın kendini koruma pozisyonuna geçtiğini fark etti .

Küçük kızın bu hareketi Asaf'ı durdurmaya yetmişti . Asaf daha önce bir kez bile elini kaldırmamıştı küçük kıza ve şuan ki çocuğun hareketi kendini kötü hissettirmişti . Bir elini alnına diğerini beline koyarken sıkıntıyla ofladı .

Kesinlikle yerlerini bulduklarını biliyordu ve hemen buradan gitmesi gerekiyordu . Adımları kıyafet dolabına yönelirken bir kaç parça olan eşyaları küçük el çantasına doldurup kel kafasına şapkasını taktı . Adımları tekrar Denize yönelirken derin bir nefes verip şefkatle konuştu . "Güzelim ,biraz önce sana bağırmak istemezdim ,özür dilerim ama şuan gitmemiz gerek . Hadi kalk "

Denizin hala kımıldamadığını fark ettiğinde derin bir nefes verip kolunun birini küçük kızın etrafına sarıp kucağına aldı . Deniz kollarını dayısının boynuna sararken onun bu öfkeli tavırlarına alıştığını biliyordu .

Asaf kapıyı açıp dışarı çıktığında asansörü es geçip merdivenlerden inmeye başladığında bir kaç dakika sonra çıkış kapısına geldi. Kapıyı açıp dışarı çıktığında gördüğü beden ile hareketsiz kaldı .

"Bu kadar çabuk mu ?"

Çağrı Asaf'ın söylediği şeyle alayla sırıtıp bakışlarını Denizin üzerine çevirdi . Küçük kızı Asaf'a sımsıkı sarıldığından dolayı kendisini hala fark edememişti . "Kızımı ver !"

Deniz kafasını hızla Asaf'ın boynundan kaldırıp dakikalar önce telefonda duyduğu sesin sahibine çevirdi . Gözlerine yabancı gelen adam kendisine öyle bir özlemle bakıyordu ki Deniz şaşırmıştı . Biraz önce kızım demişti değil mi kendisine bu yabancı adam ?

Bakışları sımsıkı sarıldığı Asaf'a dönerken onun da dolu dolu olmuş gözleri kendi üzerindeydi .Deniz dayısını ağlarken hiç görmemişti ve ağlayacağını da hiç düşünmüyordu .

"Kızım ..." Çağrı Denize bakarken dudaklarında ki gülümsemeye gözünden düşen bir damlada eşlik etti . Küçük kız Çağrının arkasında ki adamlara çevirdiğinde bakışlarını annesi aradı gözlerini ama bulamadı .

"Babanım ben senin " Karşısında ki yabancı adamın konuşması üzerine Asaf'ın boynuna sardığı kollarını daha da sıklaştırdı Deniz .Asaf yolun sonunda olduğunu biliyordu . Denizi de alıp buradan gidemeyeceğinin farkındaydı . İlk önce güçlü duran omuzları çöktü ardından da yere eğilip ,Denizin boynuna sarılı olan kollarını çözdü .

Asaf gözlerinin dolmasına lanet ederken daha fazla ne kadar acıyabilir ki canım diye düşündü .Elini Denizin sırtına doğru çıkartırken Çağrıya gitmesi için ittirdi onu . Çünkü biliyordu ki tek kelime ederse bu Allah'ın belası yaşlar gözlerinden akacaktı .

Çağrı dizlerinin üzerine çöküp acıyla gülümserken ilk defa kızıyla karşılaştıkları için içi içine sığmıyordu .Birazdan kızına sarılacak ve kokusunu içine çekecek olması bile , onu bu dünyanın en mutlu insanı hissettirmişti .

Deniz karşısında yere diz çökmüş adama bakarken başını çevirip arkasında ki dayısına baktı . Asaf ruhsuzca yere bakarken bakışlarını kaldırmak istemiyordu . Onun tek istediği şu lanet sahnenin bitmesiydi .

"Kızım gelsene babana ?"

Çağrının sesi ile çenesi titredi tekrardan Denizin . Ne zaman çenesi titrese şiddetli bir ağlama tutuyordu onu . Asaf bunu bildiğinden hızla ayağa kalkıp oradan uzaklaşmak istedi . Onu en son ağlarken görüp öyle hatırlamak istemiyordu . Arkasını dönüp gidecekken bacaklarına dolanan kollarla olduğu yerde çakılı kaldı .

"Hani beni anneme götürecektin baba ?"

PORTAKAL ÇİÇEĞİ -HAZAL-TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin