13.Bölüm (Part 1)

3K 155 12
                                    



Velev ki kaybettik , içinde sen vardın ya o da güzeldi.



Sarp arabadan inip  yıkılmak üzere olan eski eve girdi. Bakışlarını küflenmiş evin kapısında gezdirdikten sonra eliyle ileri doğru itti. 

Gıcırdayan demir kapıdan içeri girdiğinde karanlık gözlerini daha fazla açmasına sebep oldu. Bir şeyler görmek adına etrafta dolandırdığı gözleri hemen ilerisinde kendisine doğru gelen adamına kaydı. 

Siyah takım elbiseli adam gömleğinin ön düğmesini iliklerken hemen yanında durup eliyle arka odalardan birisini gösterdi. 

"Adamı bu odada tutuyoruz abi. " 

Sarp önünde ki adamı başıyla onaylayıp sert adımlarla gösterdiği odaya doğru yürürken kapıyı sertçe ayağıyla açtı. Hemen köşeye sinmiş üzerinde sadece  iç çamaşırları ve yüzünü kollarının arasına saklayan adama baktı.

"Kusura bakmayın Süleyman bey çocuklar sizi iyi ağırlayamamış oysa ki kibar olmalarını söylemiştim"

Kafasını kollarından çıkartan adam kendisiyle alay eden kişiye baktı. Bu adamı daha önce görmediğine adı gibi emindi. Üzerinde ki takım elbiseden,gözlerinde ki aşağılayıcı bakışlardan  ve arkasında ki adamlardan anladığına göre asla tanımaması gereken bir adamdı belli ki.

"Ne istiyorsunuz benden? Ne yaptım ben size?"

Sarp hemen iki adım sağında bulunan tahta sandalyeye ilerleyip sandalyenin başından tutup sürükleyerek karşısında ki adamın önünde durdu ve sandalyeye ters oturdu.

"Aşkım'ı tanıyor musun Süleyman"

Yerde ki adamın kaşları çatılırken herhangi bir cevap vermedi. Sarp oluşan sessizliği iki elini bir birine çarparak çıkan sesle böldüğünde ayağa kalktı ve ayaklarının dibinde ki adama baktı. 

"Birazdan ne olacak biliyor musun Süleyman ? Polis gelip bu harabeyi basacak ve seni uyuşturucu kaçakçılığından yakalayıp hapse atacak. Sen kendini aklamaya çalışacaksın ama kabarık olan sicilin buna engel olacak. Bunu benim sana kurduğum bir tuzak olduğunu anlatmaya çalışacaksın ve polisler beni araştıracak. Ama hiç bir delilin olmadığı ve benimde saygın bir iş adamı kimliğim sayesinde yıllarca hapis yatacaksın. Hapse gireceksin ve bir gece daha sen ne olduğunu anlamadan boynunda bir metal hissedeceksin. Ölümle koyun koyuna yatacaksın her gece. Tıpkı bunca zaman Aşkım'ın yaşadığı gibi. Nefesini kesene kadar her gün ölüm korkusuyla yaşayacaksın. Sakın intihar edeyim deme. Buna da izin vermeyeceğim. Sana kolay ölüm yok Süleyman"

Yerde şok içinde tepesinde ki  adama bakan Süleyman nefes dahi alamadığını hissetti bir an. Bu yeşil gözlü cellat neden kendisine bunu yapmak istiyordu bir türlü anlamıyordu.

"N-neden beni öldürmek istiyorsun? O deli karı yüzünden mi?"

Sarp'ın yüzü daha fazla kasılırken yerdeki adama doğru eğilip tiksinircesine baktı. "Bugüne kadar yaptığın bütün kötülüklerinin bedelinin diğer tarafa gitmeden önce ben ödetmek istedim Süleyman. Yediğin her dayakta yaptığın kötülükleri hatırlatacağım sana. Başını her yastığa koyuşunda gözlerinin önüne gelen görüntüler yüzünden uyuyamayacaksın. Her gece acaba birazdan ölecek miyim diye düşünmekten kafayı yediğinde kimin deli olduğuna sen karar vereceksin"

Süleyman kapıdan çıkıp giden adamın arkasından bağırırken sesini duyurabileceği tek bir Tanrının kulu yoktu.Aynı zamanında Aşkımın sesini kimsenin duymadığı gibi.

PORTAKAL ÇİÇEĞİ -HAZAL-TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin