21🔯

10.3K 503 38
                                    

Çağrı bir anda delirmiş gibi kolumu bırakıp eline ne geldiyse kırıp dökmeye başladı . Ondan uzaklaşıp bir kaç adım geriye giderken sırtımı duvara yaslayıp aşağı doğru kayıp oturdum . O , o normal değildi . Nasıl bu kadar kontrolden çıkabilirdi . Sesler kesilince kafamı kaldırıp etrafa baktım  . Yerde binbir parçaya bölünmüş vazo parçalarından ne olduğunu dahi çıkartamadığım bir çok şey . Altı üstüne gelmiş bir koltuk , içi dışına çıkmış çekmeceler . Kafamı kaldırıp çağrıya baktım . Tam karşımda ki duvara yaslanıp benim yaptığım gibi yerde oturuyordu . Öfkesinin yerini gözyaşları almıştı . Acı bir gülümseme yerleştirdi yüzüne

"Sana tecavüz edeceğimi gerçekten düşündün mü ?"

Sesi o kadar kısık çıkmıştı ki ardından söylediği kelimeleri anlayamamıştım . Ne düşünmem gerekiyordu ki başka ? Kolumdan çekip yatak odasına sokmaya çalışırken ne düşünmem gerekiyordu ?

"Seni çok sevdim . Seninde sevmeni istedim portakal çiçeği. Sana bakarken hissettiklerimi bilsen böyle davranmazdın "

Sustum . Ne diyebilirdim ki . Sadece sustum . Bir müddet oda sustu .

"Neden boyle davranıyorsun çağrı ?"

Sesim net çıksa da titremesine engel olamadım .

"Çünkü sana aşığım . Kurtaramıyorum kendimi senden "

Verdiği cevap bütün sorularımı yutmama neden oldu . Kafamı yere eğip gitmesini bekledim . Gitmeliydi . Çünkü daha fazlasını yüreğim kaldıramayacaktı. Gelen sesle kafamı yerden kaldırıp yüzüne baktım

"Sana ölüyorum be kadın ! "

Elini boğazına getirip "Bak tam şuramda kalıyorsun . Yutkunamıyorum . Sırf sen orada takılıp kalıyorsun diye nefes almak dahi istemiyorum . Herşeyi kursağımda  bırakıyorsun  . Seni sevmeyi , özlemeyi , alışmayı ... Hep kursağımda bırakıyorsun . Senin adının geçtiği her yer benim özelim olurken sen bizim özelimiz yok diyorsun . Nasıl dersin ? Benim geçmişin , bugünüm ve yarınlarım senle doluyken nasıl biz diye bir şey yok dersin ? Sen benim kalbimdeki bir yarasın . Ben bir yaranın bu kadar güzel olduğunu ilk defa görüyorum portakal çiçeği "

Elimin üzerine düşen yaşı pantolonun üzerine silip gözlerine bakmaya devam ettim . Yapmamalıydı. Bana bunu yapmamalıydı. Ölüyorum burda be adam ! Ölüyorum ! . Onun bana hissettiği şey neyse o duyguya aşık oluyordum .

"Çağrı git burdan "

Kısık kısık söyleyebilmiştim . O ise fısıldar bir şekilde

"İstesemde gidemem portakal çiçeği "

Yerinden kalkıp yanıma geldi . Dizleri dizlerime değerken elini elimin üzerine koydu . Gitsene be adam . Git de rahatça ağlaya bileyim ! Diğer elini kaldırıp yüzümdeki yaşları silmeye başladı .

"Dengesizsin "

Söylediğim şeyle gülümsedi . Biraz önce ona olan öfkem yerle yeksan olmuştu . Gülümsediğin de yüzünde oluşan çizgiler ona hayran hayran bakmama neden oluyordu .

"Keşke seni sevdiğimin onda biri kadar beni sevseydin "

Söylediği şeyle tekrar sustum . Onu seviyordum ama iş kelimelere dökülmeye başladığı vakit konuşamıyordum . Tekrar konuştu

"Napıp edip yine seni üzüyorum değil mi ?"

Bu sefer elini elinin üzerine koyan bendim . Herşeyde cesur olduğunu bağıra çağıra söyleyen ben şimdi bu adamın karşısında sus pus oluyordum .

PORTAKAL ÇİÇEĞİ -HAZAL-TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin