Sikiyim ben böyle işin şarap çanağını. Hızla çıkış kapısından geçtikten sonra motorumun yanında bekleyen Kartala doğru ilerledim. Hemen motora binip çalıştırdığımda kartalda yerini almıştı. Biz ilerlemeye başladığımızda adamlar yeni kapıdan çıkıyorlardı.
"Arabalara, kadını istiyorum. Gerekirse ölü."
Kahkaha atıp adama orta parmağımı gösterdim ve
"Fuck you beybi"
Dedim. Ve bu çok zevkliydi. Heyecan severdim. Biraz gürültü yaptığım için peşime takılmış olsalarda onları atlatmak benim için sorun olmayacaktı.
"Ne sikim oldu da peşimize düştüler Şafak."
"Birini öldürmüş olabilirim."
"Ee bu beklediğimiz bir şey değil miydi? Sessiz olman gerekiyordu."
"Hımm o zaman silahla kapıda bana yavşayan herifin beynini dağıtmış olabilirim."
"Tamam bu mantıklı."
Yen taraftan telefonumu alıp hemen Özgürü aradım. İlk çalışta açılan telefon ile özgürün sesi duyulmuştu ahizeden.
"Şafak!"
"Adamı hallettim. Görüntüler sende Özgür."
"Görüntüler çoktan halloldu bile."
"Sağol görüşürüz."
Tam bu esnada bize yetişen arabaların camından ateş etmeye başlamışlardı. Dolu yolda arabaların arasından zikzak çizerek geçiyordum ve motorlu olmanın nimetlerinden sonuna kadar yararlanıyordum.
Bir müddet ilerledikten sonra yürüyüş yolu ayrımına sapmıştım. Koruluk alanda az ışıklandırma olduğu için bizi kamufle ederdi ancak arkamızda bize çok yaklaşmış olan arabayı halletmek gerekliydi önce.
"Kartal direksiyon sende."
Kartala konuşma hakkı tanımadan motorun üzerinde ayağa kalkarak yüzümü Kartaldan tarafa döndüm. Yan taraftan aldığım susturuculu silahları kartalı omzuna koyarak nişan aldım ve arabanın şoförünü alnının çatından vurdum. Yoldan çıkan araba yan taraftaki ağaca çarparak durabilmişti.
Kollarımı yana indirip başımı Kartalın omuzuna koydum. Fazlasıyla yorucu bir gündü benim için. Bir an önce evime gitmek istiyordum. Ama burada ki evime değil. Türkiye'de ki evime, karakoluma, can yoldaşım Savaşın yanına.
"Sen iyi misin?"
"Aksiyonlu bir geceydi. Yoruldum fazlasıyla, eve gidip bir an önce uyumaktan başka bir şey istemiyorum."
Kartal eve sürerken benim başım hala omzundaydı. İster istemez bu adamın kokusuna çekiliyordum. Gelecekte olacakların farkındaydım ama sonum belli değilken sonumu kendim yazmak isterim.
İstediğim gibi yaşayamadım ama istediğim gibi öleceğim!
Kapanan gözlerime daha fazla direnmeyip Kartala daha çok sokuldum ve sıcaklığında gözlerimi yumdum.
Az önce canice birini öldürmüş hatta işkence etmiş olabilirim; masum saf temiz olmaya bilirim ama ne yazık ki sevgiye aç bir insanım ben. Yalandan da olsa verilen sevgiyi sonuna kadar kullanacak sonra gösterişli bir şekilde sahneyi terk edecektim.
O zamana kadar bu kollarda derin uykular alacak, muhteşem kokusunu soluyacak, kırık kanatlarımı daha çok kırışına sessizce göz yumacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güçlü Kadınlar Serisi 1; CELLAT
Action-Bölümler düzenlenmeye başlanmıştır.- Gözyaşları ölenler için değildir aslında; geride kalanlalar içindir, gidemeyenler içindir, en çokta susmak zorunda kalanlar içindir... Kader mi kaybetmeye zorlar? Yoksa beden mi kaybetmeye alışan? Kaybedece...