30 Ağustos Özel

6K 282 15
                                    

"Kadınlarını geri bırakan toplum, geri kalmaya mahkumdur."

"Başkomutan Mustafa Kemal ATATÜRK"

...

Gecenin karanlığına gözlerimi dikmiş ay yıldızın gururla dalgalanışını izliyordum. Son baharın yamacında yazın sonunda gönüllerin ortasındaydık. Bugün öyle bir gündü ki, kutlu bir günün habercisi zafer dolu bir günün bekçisiydi.

"Yine düşünüyorsun. Bu sefer kaç ceset gömdün zihin topraklarına?"

Bakışlarımı dumanı tüten sıcak çayını yudumlayan Savaş'a çevirdim. Bir gün bu adamı kaybedersem vatanımın bir karış toprağını kaybetmiş gibi olacaktım.

Allah'ım eğer olurda bir gün bu adamı benden önce yanına almaya karar verirsen hayatıma öyle birini sok ki ne bu adamı unutabileyim ne de yaram kanasın.

"Bu sefer cesetler zihnimde değil. Bu sefer şehitler topraklarda. Alıyor musun kokuyu?"

"Ne kokusu?"

"Büyük taarruzun ardında bıraktığı bıyıkları bile terlememiş şehitlerin mübarek kan kokusunu."

"Sen alıyor musun?"

Elimi sancıyan kalbime bastırıp olumlu anlamda başımı salladım.

"Tam buradan alıyorum kokusunu. Yarının büyüklüğü bugün kanları ile sulanan topraklarda yazılı."

"Bir devrin başlangıcı!"

"Hayır, o devir ulu önder Samsun'a çıktığı gün başladı, bu bir devrin yükselişi."

"Kuruluş, yükseliş ve yıkılış biz kuruluş ve yükselişi neredeyse aynı anda yaşadık yüz yıl geçti neredeyse yıkılışa mı adım adım gidiyoruz?"

"Belki."

Bunun cevabını bende ilmiyordum. Bir gün mavi gözlü büyük bir adam şöyle demişti.

"Memleketin dâhilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler."

Yıllar öncesinden bu günün geleceğini biliyordu. O kadar ileri görüşlüydü ki bize bugünler için örnek alacağımız kılavuzlar bırakmıştı. Evet, yalnız değildi. Onu var eden yegâne şey belki de silah arkadaşlarıydı fakat bu zihin bu düşünce yüzyıllardır hiçbir insanda olmadı.

"Kim kurtaracak bizi?"

Savaşta olan bakışlarımı ulu öndere çevirdim. Bizi kimse kurtarmayacaktı bunu en iyi o biliyordu çünkü kimin kurtaracağının cevabını da vermişti.

"Ben bir vatanım Savaş tıpkı senin olduğun gibi. Sen, Ahmet ya da Ali; dağda koyun güden Hüseyin, çeşme başında su dolduran Aslı, Nergis, hastanede doktorlara bakan Caner biz hepimiz birer vatanız bir olunca millet. Bizi kurtaracak tek kişi bizden başkası değil."

"Bizim geleceğimiz gençlerimiz!"

"Evet, o yüzden Başkomutan Mustafa Kemal ATATÜRK gençliğe hitabeyi sana bana değil gençlere bıraktı."

"Ama gençlik elden gidiyor."

"Gençlik elden gitmiyor, sadece verilen uyku ilacı çok güçlü bir gün hiç umulmadık bir anda işte bittik elimizde ne aşımız kaldı ne vatanımız dediğimiz anda gençlik uyanacak."

"Ya geç kalırlarsa?"

"Tarih geç kalışlarla dolu Savaş fakat şunu da unutma ki her şerrin içinde bir hayır, her karanlığın ardında bir aydınlık vardır."

...

Dolan gözlerimi havaya kaldırıp derin bir nefes aldım. Kim demiş doğu vatanını sevmiyor diye ah bir bilseler Batıda olduğundan daha çok sahiplenilmiş daha çok sevilir bu topraklar.

Bayraklarla süslenmiş köy meydanında her kesin üzerinde en güzel kıyafetleri, herkesin omzunda al bayrağı sanırsın Başkomutan teşrif edecek buralara. Öyle bir özen öyle bir itina.

Gözlerimde bir an anıtkabir canlandı, İzmir canlandı her köşesine buram, buram Atatürk sinmiş evler canlandı.

İşte bu Atatürk'ün hala yaşadığının en büyük kanıtı. Köyün en yaşlısı başköşeye oturmuş yaşlı gözler ile çevreyi seyrediyor bende onu.

Bakışlarımız çakıştığında elli ile yanındaki mindere vurdu yanına gitmem için. Sakin ama sağlam adımlarla yanına ilerleyip elini öpüp alnıma koydum ve yamacına oturdum.

Bir eli elimde diğer eli tespihinde. Bakışları gurur ile her yerde.

"Sen çok onurlu bir görev yapıyorsun kızım."

"Ben sadece olmam gereken yerdeyim Berivan ana."

"Ben... 119 yaşındayım güzel kızım. Bu toprakların ne günlerine şahitlik etti bu yaşlı gözlerim."

Sustu bense sabır ile bekledim konuşmasını. Rutinimiz haline gelmişti artık bu konuşmalar.

"Ben daha genç bir kız iken bu topraklar zorlu günlere şahitlik etti içerisinde bizde. Ah o çakır gözlü adam yürek yangını, yürek dermanı..."

Onu o kadar iyi anlıyordum ki. Ben görmeden bir adama böylesine âşık olmuşken o nasıl âşıktı kim bilir.

"Yüce yaratana şükürler olsun ki Böyle bir adam karşımıza çıktı. Böyle bir adam lider oldu."

Hiçbir zaman anlayamadım Atatürk düşmanlarını. Evet, sevmeye bilirsiniz? Ama ondan nefret etmek hakaret etmek yediğin kaba pislemekten azı değil fazlasıydı.

Bugün ben bir kadın olarak bu ülkede özgür bir şekilde yaşayıp dolana biliyorsam hep onun sayesindeydi. Bu ülkede Birsöz hakkım var ise hep onun sayesindeydi.

Benim kadınlığımı gizlemeden yaşamamı sağlayan oydu. Bugün kadının değerini azaltmaya çalışan kadını hor görüp erkek ile eşit tutmayanlar bizim yapacaklarımızdan korktuklarından böyle yapıyorlardı.

Bizi sindirdiklerini düşünüyor, aşağılıyor, eziyor, öldürüyorlardı. Bir anadan doğduğunu unutup içtiği sütün hakkını vermiyordu.

Bugünler öyle günlerdi ki kendimi parçalayarak ağlama isteğime sebep oluyor Atam bizi ne hale getirdiler gör diye feryatlar edesim geliyordu.

Gör Atam duy bizi.
Ne hale getiriyorlar benliğimizi.
Hor görüyorlar hepimizi,
İçim yanar Atam içim kanar.

Susar şimdi kadınlar konuşmaz,
Ölürken sesin çıkarmaz.
Pare pare yürekler dayanmaz
İçim yanar Atam içim kanar.

Berivan ananın sesi daldığım karanlık kuyulardan çıkardı beni bir anda.

"Zor günler atlattık kızım ama çok şükür atlattık o günleri acımızı yaşayarak zaferimizi kutladık. 30 Ağustos bu vatanın en büyük Zaferi."

"ZAFER BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN ana.

"Kutlu olsun, kızım kutlu olsun."

...

Bizim için kanının son damlasına kadar savaşmış aziz Türk milletinin her ferdine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Savaş sadece cephede top ile tüfek ile yapılmaz. Asıl savaş zaferden sonra başlar. Sıfırdan bir ülke kurmak onu kalkındırmak kolay değildir.

Bu vatanın her karış toprağında kanı olan, yerli üretim için fabrikaların açılmasını sağlayan, o fabrikada çalışan, tarlada ürününü üreten, dağlarda koyununu güden herkese minnettarım. İyi ki varsınız.

HEPİMİZİN ZAFER BAYRAMI KUTLU OLSUN.

Güçlü Kadınlar Serisi 1; CELLATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin