Prangalar bileklerimde değil nefes borumdaydı resmen. Kursağıma dizilen yaşanmamışlıklarım artık içime sığmıyor ve taşmak istiyordu ve iplerimin koptuğu, zincirlerimin kırıldığı an tek bir kelime ardımdaydı. Çok beklemeden endişe yüklü sesin içerisinde harflerin birleşerek oluşturduğu ses öbeği zincirlerimi aldı benden.
"Şafak!"
İşte kırılma anım bu kelimeden sonra oldu. Dilime hapsettiğim çığlığım özgür kaldığında sert cama attığım sağlam yumruk ile hem cam parçalanmıştı hem de içerimde tuttuklarım.
Hayal meyal Ulaşın bir adım geriye gittiğini gördüğümde ben de cam kırıkları içerisine çöküp attığım çığlığın devamını atıyor içimde bulunan acının bir az olsun azaltmak için saçlarımı çekiştiriyordum.
Böyle bir sinir krizini en son Toprak'ın ellerinden kurtulduğumda tamda saçlarımın katili olduğum gün yaşamıştım.
Bir fazla bir eksik daha şiddetli krizlerimin de geleceğini bilerek düşünceler içerisinde cirit atan zihnim, sakinleştirmem gerektiğini biliyordum, ama ne krizi engelleyebiliyor ne de düşüncelerime dur diyebiliyorum.
Bedenime sarılan sıcacık kollar ellerimi tek bir avucunda topladığında sızlayan saç diplerim özgürlüklerinin farkına hemen varıp zonklamaya başlamıştı.
Ağladığımın ve dudaklarımdan hatırlamadığım, hatırlayamadığım kelimelerin döküldüğünün farkındaydım.
Alnıma konulan ufak buse sonrası kilitlenen kaslarımın sonu adım gibi karanlığın derinlikleriydi. Kapanan bilincim arasında, muhtemelen gözyaşlarımdan ötürü bulanık gören gözlerim puslu bir şekilde Ulaşı seçti.
Gerisi ise yoktu!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güçlü Kadınlar Serisi 1; CELLAT
Action-Bölümler düzenlenmeye başlanmıştır.- Gözyaşları ölenler için değildir aslında; geride kalanlalar içindir, gidemeyenler içindir, en çokta susmak zorunda kalanlar içindir... Kader mi kaybetmeye zorlar? Yoksa beden mi kaybetmeye alışan? Kaybedece...