Cellat'ı duyan Ateş bir adım geri çekildi. Bu asla kullanmadığım bir şeydi ve Ateş biliyordu ki Cellat ismini kullanıyorsam durum düşündüğünden de vahimdi.
"O zaman beyler; üzgünüm bu anlaşma olmayacak."
Cenk puştu hışımla ayağa kalkıp Ateşin üzerine yürüdü. Burnundan soluyordu resmen ve yumruk attığım gözü kıpkırmızı olmuştu.
"Sen ne dediğinin farkında mısın Ateş?"
"Üzgünüm Cenk Bey, Şafak bu konuda ne kadar ciddi olduğunu ortaya koydu. Kararlarına saygı duyuyorum."
"Sikmişim Şafağını da kararını da."
"Haddini bil Cenk küfür ettiğin kadın benim kardeş sayılır."
Hışımla bana dönen Cenk sert adımlarıyla üzerime doğru yürüdü bende dik bir şekilde onu bekliyordu.
"Bu iş burada bitmedi Şafak Hanım! Bu yaptığına çok pişman olacaksın."
"Bu gece beni bekle Cenk! Seni almaya geleceğim."
Son sözümü söyledikten sonra ardıma bakmadan kendi masama ilerledim onlarda restoranı ardımdan terk etmişti zaten.
Keyifli geçen akşam yemeğinin ardından biraz dolaşıp eve gelmiştik. Saat gece yarısını bulmak üzereydi.
"Hadi odalara iyi geceler."
Burada ki son gecemde başlarındaki son belayı da def etmek istiyordum. Odama gidip kısa bir duş aldım ve üzerimi rahat siyah bir tayt giyip üzerine siyah tşört geçirdim. Silahlarımı tam teçhizat kuşandıktan sonra deri ceketimi üzerime geçirip motoruma atladığım gibi Cenk şerefsizinin evine gittim.
Hayır bir binanın 25. Katında oturmak nedir ya. Cidden çok merak ediyorum. Kimliğimi gösterip güvenlik kontrolünden geçmeden rezidansın içine girdim geniş asansörle 25. Kata çıkarken yanımdaki üç oğlan dikkatli bir şekilde bana bakıyordu.
"Paralı asker misin güzelim? Malın iyiye benziyor, ne kadarsan bize gelsen. Grup yaparız belki."
Donuk gözlerimi gözlerine çıkartıp ağırca deri ceketimin fermuarını açmaya başladım kocaman açılmış gözleriyle bana bakarlarken deri ceketimi üzerimden çıkartıp gere attım.
"Önce kimden başlamamı istersiniz. Yoksa yazı turamı atsak. Ah yok yok en iyisi sayalım."
Üçü birlikte duvara sinip korkulu gözlerle üzerimde ki silah ve bıçaklara bakıyorlardı. Soldan saymaya başladım.
"Ön ce kim ö le cek se o çık a cak tır."
Belimden silahımı çıkartıp çıkanın alnına dayadım.
"Bugün piyango sana vurdu nasıl hissediyordun."
"Lütfen öldürme bizi. Yalvarırım!"
Tam o anda asansör bi ding sesiyle açıldı ve kendilerini atarcasına dışarı fırladılar. Savunmasız kadınlar güç gösterisi yapmaya gelince aslan kesiliyorlar. Ama güçlü bir kadını görmeye gelsin kıçımın kenarları nolcak.
Üzerime ceketimi giyip yeniden fermuarını çektim. 230 numaralı dairenin önüne geldiğimde dişlerimi sıkıp zili çaldım.
Evet, zili çaldım gizli girmeyi çok isterdim ama bugün o havamda değilim. Açılan kapının ardından üzerinde sadece bir gömlek olan kızla göz göze geldiğimizde ruhsuzca güldü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güçlü Kadınlar Serisi 1; CELLAT
Action-Bölümler düzenlenmeye başlanmıştır.- Gözyaşları ölenler için değildir aslında; geride kalanlalar içindir, gidemeyenler içindir, en çokta susmak zorunda kalanlar içindir... Kader mi kaybetmeye zorlar? Yoksa beden mi kaybetmeye alışan? Kaybedece...