Bakışlarım keskin gözleriyle kesiştiğide varlığımı yok sayıp sadece bardağını uzattı.
Yaşadıklarımızın hepsi gözlerimin önünden geçip giderken uzattığı bardağına viskiyi doldurmuştum.
Kalabalık ortam iyice sıkıcı bir hal almaya başlamıştı artık.
Yüzü maskeli bir çok kadın ve erkek dış kimliklerinden soyutlanıp burada ruhani ama somut bir kimliğe bürünmüşlerdi ve ortam tahmin edilenin ötesinde bir sapkınlığa sahipti.
Elimdeki bardağı sahibine uzatırken bardağın altına iliştirdiğim kağıdı da almıştı.
Elindeki kağıdı okumadan atacağına emindim. Boş işlerin adamı degildi.
Kağıdı masaya bırakıp viskisini bir dikişte bitirdi. Bardağını doldurmam için uzattığı da ben yanında yoktum.
Yapacak daha iyi bir şeyi olmadığı için önündeki dörde katlanmış kağıdı açtı.
İlk kelimeyi okuduğunda ayağa kalkmış ve kalanını ayakta okumaya devam etmişti.
Bakaslarını kâğıttan kaldırıp etrafta dolaştırdı. Beni giremediği her an sinirlendiğinin farkındaydım.
"Hanımefendi bir bardak viski alabilir miyim?"
Duyduğum kibar sese doğru dönmeme gerek kalmadan kim olduğunu anlamıştım.
Ulaş ile bakışlarımız kesiştiğinde aralanan dudakları yeniden kapandı.
Birşey demesine gerek kalmadan Kartal'ın bulunduğu masadan büyük bir patırtı koptu ve ardından tüm sesleri bastıran o ses duyuldu.
"Bulun onu bana!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güçlü Kadınlar Serisi 1; CELLAT
Action-Bölümler düzenlenmeye başlanmıştır.- Gözyaşları ölenler için değildir aslında; geride kalanlalar içindir, gidemeyenler içindir, en çokta susmak zorunda kalanlar içindir... Kader mi kaybetmeye zorlar? Yoksa beden mi kaybetmeye alışan? Kaybedece...