~2.BÖLÜM~

50.2K 2.3K 821
                                    

Multimedya:Alya'nın abisi Aras

Bu sabahta alarmdan önce kalkmıştım. Hep erken kalkardım zaten. Bugün ilk iki dersimiz bedendi. Pijamalarımı çıkarıp siyah bir alt siyah bir t-shirt siyah bir hırka giydim. Siyah rengi pek sevmezdim. En sevdiğim renk maviydi ama siyah şeylerin içinde kendimi daha rahat hissediyordum. Yatağımı toplarken kapım çaldı.

"Günaydın tatlım"
Diyerek içeri girdi annem.

"İyi misin?"
Her sabah bu soruyu soruyordu.

"Şu soruyu sormaktan ne zaman vazgeçeceksin annecim?"

"Sen iyileşene kadar soracağım"

"Ben iyiyim"
Diyip yanağından makas aldım. Çantamı alıp odamdan çıktım. Aşağıya indiğimde babam kahvaltı ediyordu.

"Ben çıkıyorum"

"Kızım nereye kahvaltı etseydin"

"Okula. Aç değilim"

Kapıyı açtım ve çıktım. 'Ben aç degilim mi dedim az önce?' dedim kendi kendime. Dünyayı yiyebilecek bir kapasitede ve hiç doymayan bir mideye sahip alya mı söylüyor bunu? 'Vay be dünyanın sonu geldi demek'

"Dünyanın sonu sen ancak aç değilim dediğinde gelir"
Duyduğum sesle kafamı kaldırdım. Parka ne çabuk gelmişim. Ebrar ve akın ile evlerimiz yakın olduğu için parkta buluşup okula birlikte giderdik.

"Yoksa aç değil misin"
Diye ekledi akın.

"Değilim"
Dedim. Yüzü sanki uçan mor inek görmüş gibi bir hal aldı.

"Abartma akıncım. Alt tarafı aç değilim"
Dedim ve yürümeye başladık. Okula neredeyse 5 dakikalık mesafe kalmıştı.

"Şu yeni gelen çocuk, toprak. Neden bu kadar sessiz? Tüm kızlar onunla ilgileniyor ama o kimseyi umursamıyor"
Dedi ebrar.

"Neden bu kadar ilgilendiniz toprakla?"
Diye sordum. Ikiside ilk önce birbirine bakıp sonra bana baktılar.

"Sence de ona benzemiyor mu?"

"Kime?"

"Rüzgara"

Dedi ebrar.

"Hayır" dedim sert bir şekilde. Demek onlarda benzetmişti. Sohbet ede ede okula gelmiştik. Dersimiz beden olduğu için çantalarımızı bırakıp bahçeye çıktık. Cebimden titreyen telefonumu çıkardım. Kimin aradığına bile bakmamıştım.

"Alo"

"Ufaklık"

"Araaaaas"

"Abi kızım abi. Ne zaman abi demeyi öğreneceksin?"

"Efendim abiciğim"
Aras benim abimdi. Amerika da okuduğu için pek görüşemiyorduk.

"Nasılsın bakalım abiciğim? Çok özledim seni"

"Bende çok özledim aras. Ne zaman geleceksin?"

"Okulun kapanmasına 1 ay kaldı ama ben 3 hafta sonra geleceğim"

"Gel artık çok özledim"

"Çok az kaldı ufaklığım. Şimdi kapatmam gerek öptüm burnundan"

"Bende öptüm görüşürüz"
Diyip telefonu kapattım. Zor zamanlarımda en büyük destekçim abim olmuştu.
"Kim aradı kuşum?"
Diye sordu ebrar.
"Aras" dedim. "3 hafta sonra gelecekmiş"

"Hadi ya çok sevindim gelsin artık özletti kendini" dedi. Aras sadece benim değil hepimizin abisiydi. Akın ve ebrar da onu çok severdi.

Oturduğumuz banktan etrafı izliyorduk. Toprak daha yeni geliyordu. Her zamanki gibi siyah giyinmişti. Elleri cebinde başı öne eğikti. Okula girdi. Sanırım o da çantasını bırakacaktı. 5 dakika sonra dışarı çıktı ve karşımızdaki banka oturdu. Üçümüz birden toprağı inceledik.

"Bence onunla arkadaş olmalıyız"
Ebrarla ona baktık.

"Nee? Bence iyi birisine benziyor. Hem arkadaşı da yok bence arkadaş olabiliriz" dedi akın. Ebrarla birbirimize baktık. Akından sonra bu konuyu birdaha kimse açmamıştı. Beden öğretmeninin işi çıktığı için gelmemişti. Bizde kantine gidip bişeyler yedik. Ders başlayacağı için üstümüzü değiştirip formalarımızı giydik. Tenefüsü sınıfta geçirdik. Toprak ders başlayacağına yakın sınıfa girip yanıma oturdu. Öğretmen gelince derse başladık.

"Çocuklar size bir proje ödevi vereceğim. Bunun için 1 ay süreniz var ve 4 kişilik gruplar halinde yapacaksınız"

Listeden seçecekti sanırım.

"İlk grubu söylüyorum. Ebrar,Akın, Alya vee Toprak"
Diyip elindeki birkaç kağıdı masamızın üstüne bırakmıştı. Birsürü araştırılacak şey vardı. Tüm grupları açıkladıktan sonra
"Projeyi illa ki okulda yapmak zorunda değilsiniz. Okul dışında da yapabilirsiniz. Proje dersi etkilemesin. 1 ay sonunda yani okulun kapanmasına yakın bana teslim edeceksiniz"

Akının isteği gerçek olacaktı çünkü bu projede ister istemez birlikte olacaktık.
Cuma gününün son dersi de bitmişti. Haftasonu projeye başlamamız gerekiyordu.
"Toprak"
Önümüzde ilerleyen toprağa seslendi akın.
"Bu haftasonu projeyle ilgili planlama yapacağız. Yani senin evin nerede hepimize yakın olan bir cafede toplanalım" dedi akın.

"Evim sizin evin arka sokağında. Hayal cafede buluşabiliriz. Hepimize yakın"dedi toprak. Aklıma gelen soruyu sordum.

"Bi dakika.. Sen bizim evimizi nereden biliyorsun?" Diye sordum.

"Şeyy aynı yere gittiğimiz için sizi sokağa saparken gördüm" dedi.

"Madem aynı yere gidiyoruz birlikte gidelim o zaman" dedi akın.

Hep birlikte gitmiştik eve. Yarın saat 2 de diye sözleştik. Herkes evine dağıtmıştı. Bende eve geldim.

Birşeyler atıştırıp odama çıktım. Biraz ders çalıştıktan sonra yatağıma uzanıp kulaklıklarımı takıp müzik açtım ve hayal kurmaya başladım. En büyük hobimdi hayal kurmak. Yorgun olduğum için gözlerim yavaş yavaş kapandı ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.

~Bölüm Sonu~

Bölümü beğendiyseniz vote ve yorum yapmayı unutmayın canımlar💕. Geçen bölüm kitap birazda mizah içerir demiştim ve kitabın çoğunluğu mizah içerdiği için  kitabın türünü mizah yapmaya karar verdim. Buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ederim. Görüşürüz👋👋

Çocukluk AşkımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin