Ebrar'ı değiştirdim. Medyadaki yapmak istedim. Çünkü diğer kişi Ebrar için fazla sakin ve büyük kalıyordu. Bence bu kız daha güzel💕
"Kızım daha ince sar şunları"
Annemin bilmem kaçıncı kez bağırmalarını ve akının bilmem kaçıncı kez dalga geçmelerini umursamadan önümdeki yaprağın içine pirinçleri koydum ve sarmaya başladım.
"Ya kızım allah aşkına bırak şunları. Hem saramıyorsun hemde ısrar ediyorsun. Bak akına senden daha güzel sarıyor"
Annemin cırlamasıyla sinirle akına baktım. Sırıtarak elindeki serçe parmağım kalınlığındaki sarmayı salladı. Sinirle ofladım.
"Ya anne bağırıp durma! Öğrenmeye çalışıyoruz burada. Akın sende erkeksin erkek! Kendine gel. Senin böyle sarma sarmaman gerekiyor. Zaten benim neyime böyle şeyler"
Birkaç saniye sonra annem ve akın gülmeye başladı.
"Olsun kankam. Seninkiler de güzel. Baksana 3 parmağım kalınlığında olunca bizimkiler bir tanesiyle doyarlar"
Dedi yanağımdan makas alıp. Hala diğer elinde duran sarmayı çiğ olmasını umursamadan ağzıma attım.
"Bana bak akın, sardıklarının hepsini çiğ çiğ yerim rüzgarcığına tattıramazsın yaptıklarından ona göre!"
"Pislik"
Masadan kalkıp içeriye gittim. Bu akşam herkes bize akşam yemeğine geleceklerdi. Ayrıca babamların bize söylemek istedikleri önemli şeyler varmış. Bizde benim üstün ısrarlarım sonucu sarma sarıyorduk. Tabi bunu duyan akın anında bize damlamıştı. Sardığı tüm sarmaları rüzgarın yemesi için ayrı tencereye koyuyordu. Bense bir türlü sarma saramıyordum. Diğer yemekleri güzel yapardım ama sarma bir türlü olmuyordu. Masanın üstündeki telefonumu alıp ebrarı aradım. Hemem açtı.
"Efendim kuzum"
"Nasılsın kuzum"
"İyi bebeğim napayım oturuyorum. Sen naptın akın size gelecekti?"
"Evet ebrar yaa. Geldi 1 saat önce annemle mutfakta sarma sarıyor. Hayır anlamıyorum böyle güzel sarma sarıp annelerin 1 numaralı gelin adayı falan mı olmaya çalışıyor?"
Ebrarın kahkaha sesi geldi.
"Ay kuzu yaa. Güldürdün beni. Acaba sen onu kıskanmış olabilir misin?"
"Ne kıskanıcam onu be. Her neyse akşam erken gelirsin görüşürüz. Öptüm"
"Öptüüm"
Aramayı sonlandırdığımda annem ve akın salona girdiler.
"Sonunda bitti rüzgişime sardığım sarmalar"
Ona ters bir bakış atıp güldüm.
"Rüzgar ona rüzgiş dediğini duysa seni duvara yapıştırır biliyosun değil mi akıncığım?''
"Bu yüzden onun yanında söylemiyorum ya''
Dedi tedirgin bir şekilde. Sinsice sırıttım.
"Ve ona söylememi istemezsin değil mi?"
"Yalanlarım kii"
"Sence kime inanır?"
Somurttu.
"Onun sevgilisi olduğunu unutmuşum. Ne istiyorsun pis yelloz?"
Kahkaha attım.
"Tabiki bişey istemiyorum. Sadece seni korkutmak istedim"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocukluk Aşkım
Teen Fiction"Söz veriyorum. Kaybettiğin çocukluğunu sana geri getireceğim" ............... Çocukluk Aşkınla birlikte çocukluğunu kaybetmiş bir kız... Alya... Öldü sandığı aşkı birden geldiğinde sanki hiç gitmemiş gibi devam ettiler. Sanki hiç ayrılmamış gibi...