Merdivenlerden yavaş yavaş küçük valizini indirmeye çalışan teyzeme baktım. Rüzgar hapşurup yavaşça ayağa kalktı ve annesine yardım etmek için merdivenlere gitti."Yat oğlum sen, ben indiririm!"
Rüzgar annesini umursamadan merdivenleri hızla tırmandı ve valizi eline aldı. Tam o sırada zil çaldı. Üstümdeki örtüyü çekip ayağa kalktım ve iki büklüm kapıya ilerledim.
"Ben bakarım."
Kapıyı açtığımda kapıda endişeyle bekleyen annemi gördüm.
"Anneciğim, noldu sana böyle?"
Dedi ve hızla elini anlıma koydu.
"Hoşgeldiniz."
Göz devirip konuştuğumda teyzemler de içeri geçiyordu.
"Geçmiş olsun çocuklar."
Dedi Yeliz teyzem üstündeki montunu çıkarırken.
"Sağol teyze."
Dedim ve yattığım koltuğa tekrar uzandım. Buraya geleli sadece 1 saat olmuştu ve şimdiden öksürmeye ve hapşurmaya başlamıştık.
"Ah be evladım, nasıl bu kadar hasta oldunuz?"
Dedi Deniz teyzem Rüzgar'ın yanına gidip elini anlına koyarken.
"Tam da gider ayak! Aklımız sizde kalacak şimdi!"
Dedi annem yattığım koltuğa, ayak ucuma otururken.
"Yağmura yakalandık."
Dedim öksürürken.
"Ne yapıyordunuz bu yağmurda dışarıda?"
Diye sordu Gökçe teyzem. Utançla Rüzgar'a baktığımda gülmemek için dudağını ısırıyordu. Teyzemler ve annem cevap ister gibi bize baktılar.
Teyzelerim ve annem, yağmurda çok ıslandık çünkü o sırada öpüşüyorduk!
Diyemezdik tabiki de!
"Lunaparktan dönerken taksiye bindik, taksi de bizi sokağın girişinde indirince biraz koşmak zorunda kaldık. Ondan bu kadar ıslandık."
Dedi Rüzgar durumu toparlayarak. Ona katılarak başımı salladığım sırada Yeliz teyzem tek kaşını kaldırdı.
"Ebrar ve Çınarda bir şey yok ama. Turp gibiler."
"Aynen valla, Akında da bir şey yok."
Dedi Deniz teyzem, Yeliz teyzeme katılarak.
"Bizim bünyeler zayıf teyze, hemencecik kapıveriyoruz şifayı."
Dedim hızlıca. Annem dikkatlice bana baktı.
"Öyle diyorsun yani?"
"Hıhım. Aman canım sizde! Ne yapacağız o yağmurda dışarıda. Hem ben yağmurdan çok korkarım, biliyorsunuz."
Annemler ikimize de bir bakış attıktan sonra başlarını salladılar ve kahve içmek için mutfağa geçtiler. Kahkaha atan Rüzgar'a sinirle bakıp ayak ucumdaki yastığı fırlattım.
"Beni ne hallere sokuyorsun ya!"
Gülerek konuştu.
"Iyi toparladın ama."
Tam cevap vereceğim sırada zil tekrardan çalınca Rüzgar oflayarak ayağa kalktı. Kimin geldiğini görmek için başımı arkama çevirdim. Akın, Çınar ve Ebrar yüzünde maskelerle içeri girdiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocukluk Aşkım
Novela Juvenil"Söz veriyorum. Kaybettiğin çocukluğunu sana geri getireceğim" ............... Çocukluk Aşkınla birlikte çocukluğunu kaybetmiş bir kız... Alya... Öldü sandığı aşkı birden geldiğinde sanki hiç gitmemiş gibi devam ettiler. Sanki hiç ayrılmamış gibi...