Medya'da Rüzgar'ın çektiği fotoğraf var. Fotoğrafta başka bir şey yiyor ama olsun😂. Yemek yerken çok çirkin bu kız ya yerimm😂😂😂.
Etrafıma baktım. Bizim evde toplanmış ders çalışıyorduk. Tabi buna ders çalışmak denirse. Ebrar kalemi saçına dolayıp kıvırcık yapmaya çalışıyor, Akın koltukta ters oturmuş bir şekilde uyuyor -aynı zamanda horluyor-, Çınar her zamanki umursamaz tavrını takınıp 'ben daha 10. Sınıfım moruq bu şeylerle uğraşamam' modunda, Rüzgar mükemmel zekasınla Aras'ın ve Miray ablanın anlattı konuları ilgili bir şekilde dinliyor, ben ise yavaş yavaş kaçmaya çalışıyordum. Emekleyerek mutfağa doğru ilerlerken Miray ablanın sesiyle durdum.
"Alya? Nereye gidiyorsun bebeğim?"
Hızla ayağa kalkıp koşturarak masaya geri oturdum.
"Şey ya beynimi düşürmüşüm de onu almaya gitmiştim. Siz devam edin, evet doğru cevap A şıkkı"
Dedim. Bana mal mal bakmakla yetindiler.
"Ya lütfen ara verelim ben çok yoruldum"
Dedim bıkkınlıkla.
"Lan yarım saat oldu başlayalı, her 5 dakikada 10 dakika mola veriyoruz zaten"
"Evet Alya, hem sen değilmiydin doktor olmak isteyen? Bak işte bedava ders veriyoruz sana"
Diye katıldı abime Miray abla. Kararlı olduklarını görüp Aras'a şirinlik yapmaya başladım.
"Aman da aman canım abim, bal abim, biricik abim. Maviş gözlerini kurban olurum oyyyy"
Diyip yanağını mıncırdım. Sinir olup ellerimi ittirmeye başladı.
"Allah'ım en yakışıklı abi bende diye hava atacağım kızlara"
"Yavaş at havanı"
Diye araya girdi Miray abla.
"Hiçte kıyamazmış bana o. Çok severmiş beni. En çok beni severmiş. Miray'ı hiç sevmezmiş. Beni daha çok severmiş. Hep beni severmiş. Oyyy suratını yeriiim!"
Miray abla öksürükle aramıza girdi.
"Aman bu da kıskanırmış! Hiçte umrumda olmazmış. Kudursunmuş. Beni daha çok severmiş"
Miray abla ellerimi Aras'ın yanaklarından çekti ve masadaki kitapları toplamaya başladı.
"Tamam bu günlük yeter hadi"
Sevinçle çığlık atıp mutfağa koştum. O sırada Akında mükemmel uykusundan uyanıp ne olduğunu anlamadan koşmaya başladı.
"Sığınaklara gidin sığınaklara!"
Ebrar Akın'ın önüne geçip onu durdurdu.
"Akın sakin ol deprem falan olmuyor"
Akın şapşal şapşal etrafa baktı. Şu hali benim gibi Ebrar'a da tatlı gelmiş olcak ki saçlarını karıştırıp yanağından öptü.
"Alya çığlık attı sadece"
Akın başını sallayıp koltuğa geri oturdu. Bende omuz silkip mutfağa gittim. Ocağın üstündeki tencerenin içinden 5-6 tane sarma tıktım ağzıma. Neden sürekli evinizde sarma var derseniz, bende bilmiyorum. Annem ben çok seviyorum diye habire sarma sarıyor. Tabiki 5-6 sarma beni kesmediği için tencereyi alıp masaya oturdum. Kendimi yemeğe o kadar kaptırmıştım ki Rüzgar'ın gülerek beni fotoğraf çektiğini bile sonradan anlamıştım.
"Yaa Rüzgar!"
Dedim telefona uzanmaya çalışırken. Rüzgar kahkaha atarak telefonu yukarı kaldırdı. Birkaç zıplamadan sonra pes edip kaşlarımı çattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocukluk Aşkım
Teen Fiction"Söz veriyorum. Kaybettiğin çocukluğunu sana geri getireceğim" ............... Çocukluk Aşkınla birlikte çocukluğunu kaybetmiş bir kız... Alya... Öldü sandığı aşkı birden geldiğinde sanki hiç gitmemiş gibi devam ettiler. Sanki hiç ayrılmamış gibi...