~3.BÖLÜM~

44.5K 2K 505
                                    

Kulağımın dibinde 'alyaaaa' diye bağırmasıyla uyandım. Hızla fırladığım için dengemi sağlayamayıp yere yapışmıştım.
'Selam canım nasılsın görüşmeyeli? Aynen ya bayadır görüşmüyoruz bende seni hiç özlemedim' diye yerle diyaloğa girerken ebrar beni kaldırdı.
"3 kere aradım 5 kere mesaj attım sana niye uyanmıyosun ya merak ettim bişey mi oldu diye? Her neyse hazırlan hadi geç kalıcaz" diye nefes almadan konuştu.
"Saat kaç ki?" Dedim uykulu bir şekilde.

"1.30 tatlım"

"O kadar oldu mu ya?"

"Oldu tabi hadi git yüzünü yıka seni aşağıda bekliyorum. Ezgi teyze senin için tekrar kahvaltı hazırlamış. Çabuk ol" dedi. Banyoya gidip işlerimi hallettim. Dolabımı açıp ne giyeceğimi seçtim. Pantolon ve bluz çıkarıp giydim.(multi). Saçlarımı da salıp gerekli defterlerimi çantama koydum ve aşağıya indim. "Günaydın annecim" "Günaydın kızım ama artık şu kahvaltıya erken in bıktım sana kahvaltı hazırlamaktan" anneme göz devirim kahvaltımı yemeye koyuldum.

"Akın nerede?" diye sordum ebrara.

"O erken gitti kafeye toprakla birlikte bizi bekliyorlar" dedi. Kahvaltımı ettim ve ebrarla çıktık.

"Nerede kaldınız yaa kaç saat oldu" diyen akına göz devirdim.

"Off akın uyuyakalmışım. Hem sadece 15 dakika geç kaldık. Erken gelmeseydin o zaman" dedim.

"Tamam bakalım hadi oturun" dedi toprak.

Ebrar akının ben de toprağın yanına oturdum.Biraz sohbet ettikten sonra proje üstünde konuşmaya başladık. Akın sıkıldığını belli edercesine sesli bir şekilde ofladı.

"Birşey soracağım"

"Yine ne oldu akın" dedim.

"Proje 1 ay sonra teslim edilecek. Çoook uzun zaman var. Niye şimdi başlıyoruz ki?"

"Off akın araştırılacak birsürü konu var hem erken bitirmiş oluruz"

"Her zaman bu kadar çalışkan olmak zorunda mısın alya?"

"Her zaman bu kadar tembel olmak zorunda mısın akın?"

Toprak ve ebrar bizim tartışmalarımıza gülüyorlardı. Toprak gülerken gözüm ona kaymıştı. Ne kadar güzel gülüyordu. Ona baktığımı farketmiş olmalı ki bana baktı. Daha fazla ona bakmayıp kafamı çevirdim. Araştırılacak konuları paylaşmıştık.

"Siz ne zamandan beri arkadaşsınız?" Diye sordu toprak.

"7 yaşından beri" dedim.

"Başka arkadaşınız var mı? Çocukluk arkadaşınız?"
Aklıma rüzgar gelince başımı eğdim.

"Vardı"
akının sözüyle başımı kaldırdım.

"10 yaşındayken araba çarpmıştı. Sonra-" diye devam edecekken akına baktım. Gözlerim dolmuştu.

"Öldü" diye devamını getirdim. Sağ gözümden bir yaş akmıştı bile. Toprak pişman olmuş gözlerle üçümüze de baktı.

"B-ben üzgünüm. Başınız sağolsun" dedi başını eğerek.

"Biliyor musun? Sana çok benziyor" dedim burukça gülümseyerek. 1 dakika kadar kimse konuşmamıştı.

"Kalkalım bence artık" dedi ebrar. Hepimiz onayladık. Hesabı ödedik.

"Bu gece bizde kalmak ister misin?" Dedi ebrar.

"Tamam. Anneme haber veriyim"
Annemi arayıp haber verdim. Akın ve toprakla vedalaşıp ebrarlara gittik. Yeliz teyze bizi kapıda karşıladı. "Hoşgeldiniz kızlar" dedi güler yüzle. Hoşbulduk deyip içeri geçtik. Tam ebrarın odasına gireceğimiz sırada yan odadan ebrarın kardeşi çınar çıktı.

"Ooo ablalarım hoşgeldiniz" dedi neşeyle. Çınar birden 2 yaş küçüktü.

"Hoşbulduk" dedik gülümseyerek ardından odaya girdik. Biraz sohbet ettikten sonra ebrar su içmek için aşağıya mutfağa indi. Bende o sırada telefonuma baktım 2 dakika sonra geldi. "Annem sarma yapmış. Hadi yine iyisin" dedi. Kafamı bir hışımla ebrara çevirdim.

"Oha kızım sarma diyince nasıl da gözlerin parladı. Nedir sendeki bu sarma aşkı?" Güldüm.

"Sarma benim ennn sevdiğim yemek ebrarcığım. Belki ondandır?"

"Hadi o zaman yemeğe" sevinçle en çırptım. Ebrarla birlikte mutfağa indik. Çınar çoktan yemeklere gömülmüştü bile. Ebrarın babası esat amca da gelince hep birlikte yemeğe başladık. Yemeğimizi bitirince yeliz teyzeye masayı toplamasında yardım edip yukarı çıktık. Biraz sohbet ettikten sonra film izlemeye karar verdik. Ebrar masasının üstündeki laptopu alıp yatağa oturdu. Tam o sırada çınar kapıya tıklayıp içeri girdi.

"Canım çok sıkıldı sizin yanınıza geleyim dedim. Napıyorsunuz?"

"Film izleyeceğiz ablacığım"

"Ben de sizinle izleyebilir miyim?"

"Gel" dedim çınara. Ebrarla aramıza oturup laptopu kucağına aldı.

"Ne izleyeceğiz?" Dedi çınar. Her ne kadar çınar istememiş olsa da onu ikna edip romantik film olan Senden bana kalan ı izlemeye kadar vermiştik.

Filmin sonlarında doğru ebrarla birlikte ağlıyorduk. Çok güzel bir filmdi.

"Ya niye ağlıyorsunuz?" Diye sordu çınar

"Ama çok güzeldi" dedim

Biz daha çok ağlayınca çınar abartılı bir şekilde gözlerini devirdi.
Yarım saat boyunca ebrarla filmin muhabbetini yapıp ağlamıştık. Tabiki çınar 'erkek adam ağlamaz' sözüne inanıp ağlamamıştı. Saat geç olunca çınar odasına gitti ve bizde uyuduk.

Herkese merhaba👋👋. Yeni bir bölümle karşınızdayım. Bölümü beğendiyseniz vote ve yorum yapmayı unutmayın canlar💕. Okunma sayısı bayağı az. Ama tabiki ben atmaya devam edeceğim. Kitaba mizah dedin ama kitapta komik yer yok diyen olabilir. Ilk bölümler üzücü ama ilerleyen bölümlerde mizah ön planda olacak. Şunu da belirtmeliyim ki kitap tamamen mizah içermiyor. İçinde genç kurgu da var. Neyse çok konuştum. Okumaya devam ediiin🤗🤗. Görüşmek üzeree👋.

Çocukluk AşkımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin