2 Hafta Sonra
Kapıdan hızla çıktığımda bizim eve doğru gelen postacıyla karşılaştım.
"Buyrun"
Dedim tebessümle.
"Merhaba, Alya Erdem'e bakmıştım"
"Benim"
Dedim başımı sallayarak. Postacı elindeki zarfı bana uzatıp ilgili yere imza istedi. Imza atıp postacıya baş selamı verdikten sonra parka doğru ilerledim. Şimdiye kadar internetten bir şey sipariş etmedikçe bana bir şey gelmemişti. İçimdeki merak duygusuyla beraber zarfı açtım. Bir mektuptu. Mavi kalemle yazılmıştı. Okumaya başladım
Güzelim, bugün okulun ilk günü. Seni göremeyeceğim, gülüşünü izleyemeyeceğim. Ama az kaldı. Kavuşacağız...
~B
Kalbım hızlanmaya başlamıştı. Kimdi ki bu B kişisi?
"O ne?"
Rüzgar'ın sorusuyla kafamı kaldırdım. Parka gelmiştim. Mektubu buruşturup cebime koydum.
"Hiçbirşey"
Dedim gözlerimi kaçırıp. Sorgularcasına baktı.
"Fatura gelmiş ya, önemli değil"
"Peki bakalım, öyle diyorsan"
Dedi başını sallayarak. Bende hızla başımı sallayıp kolunun altına girdim. Ebrar, Çınar ve Asel buradaydı ama Akın yoktu.
"Akın nerede?"
Diye sordum Rüzgar'a başımı kaldırıp.
"Deniz teyzeyle konuştum, okula gitmemek için çamaşır ipiyle kendini yatağa bağlamış gerizekalı"
Dedi yarı gülünç, yarı ciddi ifadeyle Rüzgar. Büyük bir kahkaha attım. Cidden gerizekalıydı bu çocuk. Sokağın başına doğru baktığımda sallana sallana buraya gelen Akın'ı gördüm. Gülmeye başladığımda bizimkiler de o tarafa doğru bakmış ve gülmeye başlamışlardı.
"Ya ben gitmek istemiyorum yalvarırım gitmeyelim nolur yaa!"
Dedi Akın bağırarak. Onun bu halde olması bizi daha çok güldürürken Çınar Akın'ın yanına gidip koluna girdi.
"Hadi abim, gidelim artık, geç kalacağız"
"Tabi gidelim dersin lan bad boy. 12. Sınıf değilsin, sınav sana girmeyecek"
Gülüştük. Çınar Akın'ı sürüklerken Akın küçük bir çocuk gibi ayaklarını yere sürtüp mızmızlanıyordu. Rüzgarda Çınara yardım edince Akın mecburen gitmek zorunda kalmıştı. Hep birlikte gülüşerek okula doğru ilerledik.
☆☆☆
"Evet sevgili öğrencilerim, yeni bir okul yılına daha heyecanla ve mutlulukla başladık""Yaa ne demezsin müdür amca"
Diye hayıflandı Akın. Sabahın köründe kalktığımız yetmiyormuş gibi birde sıcağın altında sıra olmuş 86 saat müdür amcanın konuşmasını dinliyorduk. Benim boyum kısa olduğu için Rüzgar'ın gölgesinde durup güneşten pek etkilenmiyordum. Ama okuldaki 1.90 çocukların beyni erimişti bile wğwöfmdücşsp. Oflayarak kafamı Rüzgar'ın koluna yasladığımda hemen başımı öptü. Yan sınıftan kızlar Rüzgar'a baktığında yanındaki beni nihayet gördüklerinde memnuniyetsizce önlerine döndüler. Hayır yani anlayamıyorum, senin hiç mi aklın yok da bu kadar yakuşuklu bir çocuğun sevgilisi olacağını akıl edemiyorsun? Kavonoz kapağı!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocukluk Aşkım
Novela Juvenil"Söz veriyorum. Kaybettiğin çocukluğunu sana geri getireceğim" ............... Çocukluk Aşkınla birlikte çocukluğunu kaybetmiş bir kız... Alya... Öldü sandığı aşkı birden geldiğinde sanki hiç gitmemiş gibi devam ettiler. Sanki hiç ayrılmamış gibi...