Müzik sınıfına girdiğimizde yine birkaç öğrenci buradaydı. Hayır, anlamıyorum bunların hiç mi dersi yok ya. Habire buradalar.
Ön koltuklardan birisine oturdum. Kaan yanıma oturmuş, Bora ve Anıl da bir yere yaslanmışlardı. Kaan'a baktığımda çok dalgın görünüyordu. Konuşmanın iyi geleceğini düşünüp konuştum.
"Konuşmak ister misin?"
Başını usulca iki yana salladı. Sıkıntıyla sordum
"Unuttun mu onu?"
"Kimi?" Diye sordu anlamayarak.
Tebessüm ettim.
"Onu diyince aklına geleni"
Gözlerini başka bir yere dikip başını salladı.
"Geçecek"
Dedim elimi koluna koyarak.
"Kendime o kadar kızıyorum ki, bazen ona benzeyen birini görüyorum. Hiç farketmeden peşine takılıyorum acaba o mu diye. Hoş, o olsa ne diyeceğim ki? Ben onu bu kadar severken beni aldatmış birine ne denir ki? Geçmiyor işte. Bu siktiğimin acısı gitmiyor şuradan"
Diyip kalbini gösterdi.
"Eskisi kadar acıyor mu peki?"
Diye sordum. Biraz düşünüp başını iki yana salladı.
"Yani illaki bir şey kalıyor şurada ama, öyle eskisi kadar cayır cayır değil işte..."
"Bak, hala bir umut var unutman için, acının geçmesi için. Umut her zaman vardır Kaan. Sen onu gerçekten unutmak istiyorsan bunu hayli hayli yaparsın. Şimdi biraz annemleşicem ama şu ana en uygun söz onunkiler. Annem bana Rüzgar gittiğinde 'Daha çok küçüksün, aşk her zaman vardır. Elbet bir gün unutacaksın. Hayatına başkaları girecek. Eğer iyileşmek istiyorsan, önce onu bitirmen gerekiyor' demişti."
"Sen ne demiştin?"
Diye sordu Kaan. Sıkıntılı bir nefes verdim.
"Bu ortama pek uygun değil ama, 'Asıl ben onu unuttuğumda iyileşemem' demiştim. Ama Rüzgar bana bir kötülük yaparak gitmedi ki, öyle birdenbire gitti. Hiç gelmeseydi ben onu hep iyi biri olarak hatırlayacaktım. Bana kötü, bir o kadar da güzel hatıralar bırakan çocukluk aşkım... Ama o sana derinden bir yara bırakmış. Senin aşka olan inancını bitirmiş. Duyduğuma göre uzun zaman geçmiş üstünden. Bunca zaman insanın illaki beğendiği, hoşlandığı biri olur. Ama sen muhtemelen her aşık olacağını anladığında kendini frenliyorsun, ya onun gibi olursa diye. Yapma bunu. Dediğim gibi, Umut her zaman vardır... Bir gün elbet yaralarını saran biri olacaktır. Sen sadece onu unut ve kenine yeni limanlar bul."
Konuşmam bittiğinde derin bir nefes aldım.
"Umut fakirin ekmeyi be kanka!"
Diyip Kaan'a sarıldı Bora. Anıl da dayanamayıp Kaan'a sarıldığında güldüm. Hakan hoca sınıfa girdiğinde hepimiz toparladık ve yanına gittik.
"Teşekkür ederim"
Dedi gülümseyerek Kaan. Bende gülümsedim.
"Ne için?"
"Kendimi iyi hissetmemi sağladın, kendime olan inancımı arttırdın Alya"
Omuz silktim.
"Kendini biraz olsun iyi hissettiysen, ne mutlu bana"
Gülerek devam ettim.
"Hem, yengeler bu için vardır"
Diyip göz kırptığımda Kaan güldü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocukluk Aşkım
Teen Fiction"Söz veriyorum. Kaybettiğin çocukluğunu sana geri getireceğim" ............... Çocukluk Aşkınla birlikte çocukluğunu kaybetmiş bir kız... Alya... Öldü sandığı aşkı birden geldiğinde sanki hiç gitmemiş gibi devam ettiler. Sanki hiç ayrılmamış gibi...