50. BÖLÜM

14.6K 808 330
                                    


"Ben bırakıyorum okulu, vallahi bak. Yeter artık lan, insanız be biz insan! Her Allah'ın günü bizi denemeye sokup götümüzden ecel terleri akıtmaktan zevk alıyor bu kel Avni."

Akın'ın bu isyanı karşısında grupça alkışlamaya başladık.

Hayatında ilk defa doğru bir cümle kurdu sonuçta, alkışlamak lazım...

"Parti kur, oy verelim kanka!"

Bora da Akın'a katılmıştı.

Rize'den döneli yaklaşık 1 hafta oluyordu. O hafta içinde okul başlamıştı zaten. Sevgili müdürümüz kel Avni bize her gün deneme yapmış, anamızdan emdiğimiz sütü burnumuzdan getirmişti. Her gün sınav olduğumuz için de Bora ile sözleştiğimiz yemek yarışmasını yapamamıştık. Bugün cumaydı ve okul çıkışındaydık. Vasfiye teyzenin kafesine gidip yarışmayı orada yapacaktık.

Boş işler, ama eğleniyoruz ne yapalım?

Karşıdan gelen Yağız'la yavaşlamıştık. Ebrar gülümseyerek Yağız'a sarıldığında Yağız da aynı şekilde gülümseyerek karşılık verdi.

"Geldi yine tipini siktiğim."

Akın'ın homurdanmasıyla kendimi tutamayıp güldüm.

Erkekler Yağız'a bir türlü ısınamamıştı. Ama bunun kişisel bir problem olmadığını anlayabiliyordum. Sonuçta grupta sadece 3 tane kız vardı ve hepimiz birbirimizin kardeşi gibiydik. Hepsi abi gibi davranıp bizi korumak istiyorlardı. E tabi birazcık da kıskanıyorlardı. Bunun sadece Ebrar'a özel olmadığına emindim. Aynı şekilde Asel'in de sevgilisi olmuş olsaydı ona da böyle davranacaklardı.

Bense Yağız'a karşı nötrdüm. Eniştemdi sonuçta...

"Vasfiye teyzenin kafesine gidiyoruz, sen de gelsene."

Ebrar'ın tatlı bir şekilde sorduğu soru karşısında Yağız hafifçe gülümsedi.

"Bugün antrenman var güzelim, başka zaman."

Yağız basketbol takımının kaptanıydı ve gerçekten süper oyuncuydu.

"Bugün voleybol takımının antrenmanı vardı?"

Rüzgar'ın kaşlarını çatıp sorduğu soru karşısında Yağız bir iki saniye gözlerini başka yere çevirip tekrar Rüzgar'a baktı.

"Arkadaşım Eda haber verdi, onların antrenmanı iptal olmuş. Hamdi hoca sahayı bize verdi."

Rüzgar hafifçe başını salladı. Eda lafını duyunca Ebrar'ın yüzü düşmüştü. Normal olarak sevgilisini kız kankasından kıskanıyordu.

Allah'tan Rüzgar'ımın kız kankası yoktu. Boşu boşuna birini dövmek zorunda kalırdım.

"Peki, görüşürüz."

Ebrar tavrını belli ederek konuştuğunda Yağız gülümseyerek Ebrar'ı yanağından öptü.

"Biraz daha burada durursak kusacağım, ilerleyelim."

Akın önden önden ilerlediğinde biz de ona ayak uydurmuş, ilerlemeye başlamıştık. Gözlerimi hafifçe kısarak Rüzgar'a döndüm.

"Sen kızların antrenmanı olduğunu nereden biliyorsun?"

Gülerek bana baktı.

"Yavrum ben futbol takımının kaptanıyım, tabii ki biliyorum. Kaptanlar olarak birbirimizden haberimiz oluyor."

'Anladım.' dercesine kafamı salladığımda Ebrar yanımıza gelmişti.

"Gidelim, hadi."

Onu onaylayıp adımlarımızı hızlandırıp kafeye doğru ilerledik.

Çocukluk AşkımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin