79. BÖLÜM

15.3K 763 399
                                    

Multimedya: Alya

"Bak biraz yukarıdan böyle dağınık bir topuz çok yakışır."

Baygın bakışlarımla aynadan onları izlemeye devam ettim.

"Hayır ya sıkı bir topuz olsun."

"Bence örgü tarzı yapabiliriz."

Oflayarak saçlarımdaki ellerden kurtuldum.

"Kızlar farkındaysanız bu benim düğünüm, bırakında ben karar vereyim saçımın nasıl olacağına."

Onlar sessiz kalırken önüme dönmüştüm. Sabahtan beri tepemde dikilip, saçımın nasıl olması hakkında yorumlar yapıyorlardı. Tek sorun, düğünü olacak kişi bendim.

Başıma giren ağrıyla önümdeki ağrı kesiciden bir tane daha alıp şişedeki suyla mideme gönderdim.

"Sabahtan beri uyuşturucu kullanlardan daha çok hap içtin resmen."

Diyen Su'ya çirkefçe konuştum.

"Ne yapayım be, geçmiyor başımın ağrısı."

"Sek rakıyı da kafana dikmezsin yani kanka."

Ebrar'a göz devirerek omuz silktim.

"Nereden bileyim ben onun rakı olduğunu? Hala içim yanıyor zaten."

Dün geceki olayımızdan sonra başım aşırı döndüğü için eve Rüzgar'ın kucağında gitmiştim. Beni eve taşıyana kadar beli kopmuştu.

Şimdi ise saçlarımız için kuaföre gelmiştik. Bugün büyük gündü. Sonunda evleniyorduk!

"Sude abla, sen iyi misin?"

Asel'in sesiyle gözlerimiz Sude'ye döndüğünde dolu gözlerinle boş bir noktaya baktığını görmüştüm.

Gözlerinden damlalar akmaya başladığında başını iki yana salladı.

"Bora'ya çok mu sert çıkıştım?"

Dudak bükerek ona döndüm.

"Biraz. Ama hakediyorlardı. Sadece azıcık fazla vurdun, o kadar."

"Al işte! Bok var hayvan gücünle vuruyorum. Ya tamam çocuk alt tarafı dansözlerle oynadı. Hem, arkadaşının bekarlığa veda partisinde içmeyecekde ne zaman içecek? Sanki sevgisinden şüphe etmişim gibi bir izlenim yarattım bide. Ki, bunu sürekli yapıyorum. Vallahi benden ayrılırsa sonuna kadar haklı. Offf, canı acımış mıdır acaba? Allah beni bildiği gibi yapsın."

Kendinle olan savaşına ara verip tekrar bize döndü.

"Ah be Sude Erdem, sen bu hallere düşecek kız mıydın? Geldi iki dakikada kendine aşık etti beni Allah'ın belası. Ama çok yakışıklı ne yapayım. Kapacaklar diye ödüm bokuma karışıyor. Bi dakika lan, kim kimi kapıyor! Dişlerini söküp ellerine veririm yeminle. Ağzına sıçtığımın köpekleri!"

"Sude sakin! Ne bu şiddet bu celâl? Bir nefes al kızım yarım saattir aralıksız konuşuyorsun."

Muhtemelen Miray abla araya girmese daha konuşacak olan Sude, derin bir nefes aldı.

"Rahatladım ama."

Tam o anda çalan telefonuyla buruk bir şekilde gülümsedi.

"Arıyor yine. Açayımda onu ne kadar sevdiğimi söyleyeyim. Ama neyse, bayılır falan şimdi."

Onu güldüğümüzde yüzündeki kocaman gülümsemesiyle dışarı çıktı.

"Ebrar, sen hiç üzülmüyor musun Akın'a vurdun diye?"

Çocukluk AşkımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin