"Alya!""Ya ne var neeee!!"
Aras'ın hızla odaya dalmasıyla yorganı kafama kadar çekip kenarlarını içe doğru katladım.
Böylece korkunç canavarlar 'bu kızın üstünde yorgan var, bir şey yapamayız' deyip gideceklerdi...
İtiraf edin, sizde küçükken böyle düşünüyordunuz.
"Her tatile gittiğimizde seni sürükleyerek kaldırmamdan zevk mi alıyorsun gerizekalı? Kalk hadi!"
"Oofff öyle böyle değil abiciğim, fena zevk alıyorum beni sürüklemekten. Hatta bir iki tane çak ağzıma, daha çok hoşuma gider."
Tepemde dikildiğini hissedebiliyordum. Hızla yorganımı üstümden kaldırıp koltuğun üstüne attı.
Ama ben onu çok sıkı tutmuştum...
Oflayarak sıcacık yatağımdan kalkıp banyoya gittim. Yüzümü yıkadıktan sonra uykum biraz açıldı demek isterdim ama malesef, sadece önümü görebiliyordum. İçeri girdiğimde abim çantalarımızı aşağıya indiriyordu.
Bu arada sömestr tatiline girmiştik ve Rize'ye yani Rüzgar'ın babannesinin yanına gidiyorduk. Her tatilde olduğu gibi sabahın 5'inde yola çıktığımızı söylememe gerek yok sanırım...
Hızla üstüme kıyafetlerimi geçirdim ve sallana sallana aşağıya indim. Montumu giyip beremi taktıktan sonra yorgan gibi olan atkımla yüzümü sardım.
Donuyoruz napalım?
Evden çıktığımızda bizimkiler arabaların önünde çantaları yetiştiriyordu. Rüzgar'ı doğum günü gecesi aklıma gelince ister istemez utanmıştım. Rüzgar bana 'Sen benim kuyruklu yıldızımsın.' dedikten sonra birkaç saniye yüzüne bakmış ve ardından omuz silkmiştim.
Verdiğim cevap iste 'Tamam.' olmuştu...
Evet Alya Erdem, öküzlükte çığır açtığın için bizden bir adet çatal bıçak seti kazandın. Tebrikler...
Hızla adımlarla yanlarına gittiğimde Rüzgar'a bakıp gülümseyerek konuştum.
"Günaydın."
Kısa bir bakış atıp 'Günaydın.' dedi.
Hadi ama, hala tripli olamazsın!
"Valla gün hala aymadı bacımsu. Şu havaya baksana! Şafak operasyonuna mı gidiyoruz, tatile mi gidiyoruz belli değil anasını satayım!"
Akın'ın yakınmasını gram umursamayıp Rüzgar'a bakmaya devam ettim. Ama o benden başka her yere bakıyordu.
"Kuyruklu yıldızın geldi ama sen hala ona bakmıyorsun, kırdın beni."
Gözlerini alayla bana dikti.
"Tamam."
Deyip arabaya bindiğinde arkasından bakakalmıştım.
WTF!? Ne yaptım lan şimdi?
Vay anasını be, benim trip atacağım yerde sefgilim beyden trip yiyoruz...
"Yanlız fena posta koydu sana."
Bora gülerek kolunu omzuma attığında sinirle ona bakmaya başladım. Bu arada tabii ki Bora, Anıl ve Kaan da bizimle geliyordu. Şuan gerçekten arabaya nasıl sığacağımızı merak ediyorum.
Ama konumuz bu değil.
"Neyse, ben en iyisi dövülmeden arabaya bineyim."
"İyi edersin!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocukluk Aşkım
Teen Fiction"Söz veriyorum. Kaybettiğin çocukluğunu sana geri getireceğim" ............... Çocukluk Aşkınla birlikte çocukluğunu kaybetmiş bir kız... Alya... Öldü sandığı aşkı birden geldiğinde sanki hiç gitmemiş gibi devam ettiler. Sanki hiç ayrılmamış gibi...