2 Ay Sonra...
Ezbere bildiğim hastane koridorunu uyuşuk adımlarla yürüdüm.
Görevli hemşireye kısa bir selam verip gerekli kıyafetleri giydim. Beni artık tanıdıkları için bir şey demeden içeri girmeme izin veriyorlardı.
Yine her zamanki gibi burada bulmuştum kendimi. Neredeyse 2 ay olacaktı ama hala hiçbir tepki vermemişti. Soluk tenine rağmen hala çok güzeldi. Saçları da haliyle bayağı uzamıştı.
Bugün sınav sonuçlarımız açıklanmıştı ve ben soluğu burada almıştım. Hepimiz istediğimiz üniversiteleri çok şükür ki kazanabilmiştik. Bir diğer şansımız ise hepimizin burada üniversite kazanmış olmamızdı. Tabii, Alya hariç...
Amerika'da okumak için girdiği sınavı kazanmıştı.
"Hadi prenses, bak doktor olacaksın. Yurt dışını kazandın. İstediğin üniversiteyi. Yine ayrılacağız ama olsun, kalplerimiz bir atıyor. Biz bir atıyoruz..."
Elimi kalbime götürdüm.
"Buram senin için atıyor. İnanıyorum güzelim... Uyanacaksın, biz yine birlikte olacağız. Sana söz veriyorum, bir daha hiç ayrılmayacağız. Bilirsin, sözümü tutarım."
Derin bir nefes aldım.
"Çok özledim be... Sensiz o kadar eksik hissediyorum ki. O gece siyahı gözlerini çok özledim. Gülüşünü çok özledim. Utanınca kızaran yüzünü elinle kapatmanı özledim. Seni çok özledim canımın içi...Ben,"
Deyip sustum.
"Ben yapamıyorum. Sana ihtiyacım var. Geceleri uyumak için sana, gündüzleri uyanmak için sana, güzel rüyalar görmek için sana. Sadece sana..."
"Ben seni kalbimin içine sığdıramadım, toprağın altına nasıl sığdırırım be prensesim?"
Sol gözümden akan yaşı elimle silip Alya'nın elini öptüm. Sonra buz gibi olmuş yanağını okşadım.
"Alya,"
Dedim usulca.
"Uyanırsın, değil mi?"
Istemsizce sorduğum soru yeterince canımı sıkarken dolan gözlerimi sildim ve gülümsedim.
Miray abla, komada olan hastaların bizi duyabileceğini, o yüzden onların yanında olumsuz şeylerden bahsetmememizi söylemişti.
Gülümsemem genişlerken her zaman yaptığım gibi gün içinde olanlardan bahsettim.
"Sınavlar açıklandı bugün. Akın ve Bora kazanabileceği en kötü yeri kazandılar. Akın işletme okuyacağım ben diye tutturuyor sürekli. Belki işletme okursa amcam onu şirkete alır diye düşünüyor gerizekalı. Bora zaten dünya yansa odun atacak kıvamda. Hale teyze onu dövecek diye eve gitmiyor, bizde kalacak bu akşam. Anıl onlara oranda daha iyi bir bölüm kazandı ama nasıl kazandığını kendi de bilmiyor. Ebrar en çok istediği üniversitede Hukuk kazandı. Kaan baya zeki çıktı, özel üniversitede burslu olarak okuyacak. Ben de zekiyim zaten, istediğim bölümü kazandım. Karşında geleceğin mimarı duruyor."
Diyip güldüm.
"Aslında çok havalanmamalıyım, sevgilim Amerika'da tıp okuyacak çünkü."
Arkamdaki otomatik kapı açıldığında gözlerim oraya dönmüştü. Aras abi ve Miray abla her zamanki gibi günlük kontrol için gelmişti.
"Rüzgar, çok yorgun görünüyorsun ablacığım?"
Miray abla dikkatlice bana bakarken umursamazca omuz silktim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocukluk Aşkım
Teen Fiction"Söz veriyorum. Kaybettiğin çocukluğunu sana geri getireceğim" ............... Çocukluk Aşkınla birlikte çocukluğunu kaybetmiş bir kız... Alya... Öldü sandığı aşkı birden geldiğinde sanki hiç gitmemiş gibi devam ettiler. Sanki hiç ayrılmamış gibi...