28.BÖLÜM

16.8K 837 242
                                    


Evden çıktığımız gibi soluğu çocuk parkının çimenlerinde almıştık. Burayı küçüklüğümüzden beri çok severdik. Çünkü çimenlere yatıp gökyüzünü seyretmek en sevdiğimiz aktiviteydi. Rüzgar'ın kulağımın altında atan kalp atışları hızlandığında başımı yüzüne çevirdim.

"Kalbin neden bu kadar hızlandı?"

Heyecanla cevapladı.

"Bir an Fenerbahçenin tüm maçları kazanabilme ihtimalini düşündüm."

Güldüm. Bazen cidden hangimizi daha çok sevdiğini merak ediyordum.

"Düşündümde, o ihtimal benim gey olup Akın'la evlenme ihtimalimden daha düşük"

Kahkaha attım. Ortam yine sessizliğe geri dönünce gökyüzüne bakmaya başladım. Sayısız yıldız vardı. Rüzgarla küçükken gökyüzüne çok meraklıydık. Sürekli gökyüzü, yıldızlar, gezegenlerle ilgili dergiler alır araştırmalar yapardık. Hatta kitaplığımın bir rafı çocukluktan kalan dergilerle doluydu.

"Rüzgar"

"Ya bayılıyorum senin şu 'Rüzgar' deyişine"

Dedi iyice bana sarılırken. Ismini söylerken sesini inceltmişti. Kıkırdadım.

"Efendim güzelim?"

"Hani senin küçükken sürekli anlattığın yıldızlarla ilgili hikayerler vardı ya? Yine anlatır mısınn?"

Gülümseyerek başını salladı.

"Anlatalım bakalım."

Dedi ve derin nefes aldı.

"Bir zamanlar, gökyüzünü tüm ihtişamıyla aydınlatan parlak bir yıldız yaşarmış. Bu yıldız, hava karardığında ortaya çıkıp öylesine parlayan yıldızlardan biri değilmiş. Yalnızca gecenin en karanlık saatinde ortaya çıkar, gökyüzünü biraz olsun aydınlatabilmek için tüm gücüyle uğraşırmış."

"Laf aramızda ama, bu yıldız ömrünü adadığı gökyüzüne aşıkmış. Her gece gökyüzü onun aşkını anlasın, ona değer versin diye uğraşırmış.
Günün birinde gökyüzü onun bu aşkını anlamış ve tüm yeryüzünü titreterek ona bir mesaj göndermiş.''

'' " Ey yıldız, benim için parlayıp tüm gücünü tüketme! Bilmez misin ki aşkın karşılıksızdır? Bilmez misin ki benim kalbim yalnızca bir bulut için atar? Yeter artık yıldız. Karşılıksız bir aşk uğruna kendini harcama. " demiş."

"Yıldız bunun üzerine o denli üzülmüş ki, içten içe kendini harcadığı için birkaç gün parlayamamış bile. Gökyüzünden vazgeçmeye çalışmış. Bu çaresiz aşk hastalığından kendini çekip kurtarmaya çalışmış.
Fakat, aşkından vazgeçmeye çalışan pek çok insan gibi o da bunu başaramamış. En sonunda çabalamaktan vazgeçmiş ve her zamankinden çok parlayıp gökyüzünü aydınlatmaya devam ettmiş."

"Ve günün birinde, yıldız, delicesine sevdiği gökyüzü uğruna bütün enerjisini harcayarak ölmüş; fakat gökyüzüne adadığı bir ömür için asla pişman olmamış. Aşkla geçen bir ömür, asla boş geçmiş sayılmazmış.
Derler ki, ne zaman gökyüzünde bir yıldız kaysa, gökyüzüne aşık yıldız bir anlığına parlar ve kayan yıldızı izleyen kişinin gönlünü aydınlatırmış."

"Yaaa"

Dedim üzgünce.

"Yıldız gökyüzüne olan aşkından ölmüş yani?"

Tamamen bana dünüp yüzüme baktı.

"Malesef. Herkes bizim kadar şanslı değil"

Hafifçe tebessüm ettim. Biz birbirimizi bulduğumuz için çok şanslıydık. Yüzüme bakmaya devam etti.

Çocukluk AşkımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin