Sinir hastası olmadan Antalya'ya vardığımız için bir kez daha şükrettim. Azra cidden çekilmez biriydi. Sonunda evin önüne gelmiştik. Burası sahile yakın site içinde olan küçük iki katlı deniz evlerinden oluşan bir yerdi. Hepimiz bavulları arabadan indirdik. Elimizdeki bavulları gören de burada yaşamaya geldik sanar. Aras elindeki anahtarla kapıyı açtı ve sırayla içeri girdik. Buraya teyzemler sadece yazın geldiği için ev bir hayli pisti. Anlaşılan bugün bayağı temizlik yapacaktık.
"Evi bok götürüyor"
Dedi akın etrafa bakıp düşüncelerimi dile getirdirken. Güldüm. Bavulları yukarı çıkarıp odaları belirledik. Daha doğrusu aras belirledi."Çınar benle kalsın. Rüzgar kardeşim sen akınla birlikte kal. Güzelim sen azrayla kal. Malum alyayla kalırsa azra sabaha canlı çıkmaz. Ebrarla da alya kalır"
Aras çok haklıydı. O yüzden odalarımıza yerleşip aşağıya indik. Temizlik yapacaktık. Herkes bir işin ucundan tuttu. Elimdeki sarı bezi azraya uzattım. Başını ne? Anlamında iki yana salladı."Kıt mısın azra? Al şunu sil televizyonun orasını"
Dedim."Ay bebeğim daha dün yaptırdım manikürümü tırnağım kırılır falan büyük facia"
Deyip kendini koltuğa bırakrıŞimdi ben seni camdan atarak büyük faciayı gerçekleştireceğim. Beyinsiz. Allah'ım sabır ver.Gözlerimi devirip işime geri döndüm.
☆☆☆
"Akın orasını yeni sildim basma orayaa"
Diye cırladım. Akın pizzalı ıslak çoraplarına üzülerek baktı."Farkettim"
Dedi."Ya sen git ablana yardım et bulaşıkları dolaplara yerleştiriyor. Hadi"
Akın oflayarak ablasının yanına gitti. Yerleri silmeyi bitirip televizyon ünitesini silerken oradaki bütün bibloları Akın'a indirtmiştim. Alttaki tüm bibloları yerleştirdim ama yukarıya bir türlü boyum yetişmiyordu. Rüzgar gülerek yanıma gelip bibloyu en yukarı koydu ve bana göz kıptı. Goz kırparkan öyle sevimli oluyordu ki 'ay yerm sni slk şy' diyip suratını mıncırasım geliyordu. Neyseki bu saçma düşünceyi başımdan kovup miray ablanın yanına mutfağa gittim. Ebrarla sohbet ediyorlardı. Miray ablanın hala arasla sevgili olduğuna inanamıyordum. Çok garip geliyordu.
"Bence artık alışmalısın canım"
Dedi gülümseyerek miray abla. Ne dediğini başta anlamadım ama sonra dank etti"Yine mi sesli düşündüm?"
Ebrar gülerek başını salladı."Her neyse karnım acıktı"
Dedim."Benimde acıktı bişeyler yapalım ama evde yiyecek bişey yok"
Dedi miray abla dolabı açıp. O sırada erkekler ve azra da mutfağa girdi.
"Hadi bakalım birileriniz markete gidip bir şeyler alsın"
Dedi aras herkes birbirne bakıyordu. Ve gözler benim ve rüzgarın üzerinde durdu. Ikimiz birden"Nee?"
Dedik."Hadi ufaklığım, canım kardeşim, bitanem"
"Tamam aras yılışmana gerek yok gideriz"
Dedim ve miray ablaya dönerek"Ne alınacak?"
Diye devam ettirdim. Miray abla küçük bir liste yapıp elime tutuşturdu."Ay bende geliyim biraz gezmiş olurum"
Dedi azra. Bu kızı boğucam."Hayır"
Dedim direkt."Geliyorum dedim"
Dedi sinirle. Tam ağzımı açıp bir şey diyecektim ki. Rüzgar kolumdan tutup dışarı çıkardı. Kapıyı kapatırken arasın azraya 'onlar gelicek birazdan azracım gitmene gerek yok' dediğini duymuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocukluk Aşkım
Roman pour Adolescents"Söz veriyorum. Kaybettiğin çocukluğunu sana geri getireceğim" ............... Çocukluk Aşkınla birlikte çocukluğunu kaybetmiş bir kız... Alya... Öldü sandığı aşkı birden geldiğinde sanki hiç gitmemiş gibi devam ettiler. Sanki hiç ayrılmamış gibi...