38.BÖLÜM

16.2K 794 448
                                    


"Alya, kravatımı düzeltsene."

Gözlerimi devirerek ayağa kalktım ve telaştan geberen Aras'ın kravatını düzelttim.

"Annee!"

Diye seslendi telaşla. Bu akşam neredeyse 35 kere anne diye bağırmıştır heralde.

"Oğlum, bir sakin olsana sen. Tamam alacağız kızı"

"Aynen öyle yeğenim. Vuracağız, kıracağız o kızıda alacağız!"

Diyen Ali amcama gülümsedim.

"Baba, otur şuraya allah aşkına. Aras abi zaten şuan fazla heyecanlı. Birde sen heyecanlandırma."

Diyen kuzenim Sude'ye 'çok haklısın moruk' bakışımı atıp yanına oturdum.
Nişan biraz büyük olacağı için Ali amcam, Şenay yengem ve benimle yaşıt olan kızları Sude de bizdeydiler. Sude kuzenlerim arasında en sevdiğim kişiydi. En iyi onunla anlaşırdık çünkü.

"ANNE 86 SAATTIR SESLENIYORUM BI BAK ARTIK BEYA!!"

Aras'ın ani bağırışınla Sude'yle boş bulunduğumuz için küçük bir çığlık attık. Abim bir Edirneli gibi konuştuğuna göre gerçekten de sinirlenmiş...

"Aras bağrınma artık be abiciğim."

Diye söylenirken, annemin de Şenay yengemle birlikte Aras'a bağırarak aşağıya indiğini gördüm.

"Ne var oğlum, anne anne anne!"

"Çoraplarım nerde?"

Annem elindeki sepeti masaya bırakırken sinirle Aras'a döndü.

"Cehennemin dibinde! Ne bileyim oğlum senin çoraplarını ben? Nereye koyduysan oradadır!"

Aras bir elini düşünüyormuş gibi çenesine, diğer elini de kolunu desteklemek için altına koyup konuştu.

"Hmmm. Sevgili anneciğim, acaba çoraplarımın nerede olduğunu bilsem sana sorar mıydım? Düşün bakalım bi"

Biz Sude'yle kıkırdarken babam abimin kafasına vurdu.

"Dalga geçme lan karımla!"

Abim söylenerek odasına gittiğinde elimi tutan Sude'ye çevirdim gözlerimi.

"Sen iyi misin, canım?"

Yutkunarak başımı olumlu anlamda salladım.

"İyiyim."

"Kim olduğunu buldular mı?"

Nefesimi dışarı üfleyerek konuştum.

"Hayır. Bulamadılar."

Sude giydiği mor elbisesine dikkat ederek kendini biraz daha bana çevirdi.

"Gelen numarayı falan aratmadılar mı?"

"Numarayı polise verdik ama numara Manisa'da birinin üstünde kayıtlı çıktı. Zaten polisler mektuplardan da bir şey bulamadı. Ama hala arıyorlar."

Sude üzgünce başını salladı. Kim olduğu hala bulunamamıştı. Polisler hala araştırıyordu ama tek çare benim o kişiyi hatırlamamdı. Zilin çalmasıyla kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açmamla gözlerim ve ağzıma istemsizce açılmıştı.

Ne oluyor lan?!

"Ayy şekerim, naberr?"

Azra her zamanki beterliğiyle önden kolundaki kişiyle içeri girdi.

Kolundaki kişi kim?

Tahminleri alalım!

Evet! Tabiki de Rüzgar!

Çocukluk AşkımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin