3 Hafta Sonra
Bugün abim gelecekti. Annem sabahın köründe kalkmış oğluşuna yemek yapmaya başlamıştı. Ve... Bugün rüzgarın doğum günüydü. Yanımızda olsaydı birlikte kutlardık. Rüzgarın mezarına gideriz diye kararlaştırmıştık.
3 hafta boyunca projeye çalışmıştık. Bu süre zarfında toprakla bayağı yakın olmuştuk. Hep birlikte okula gidip geliyor birlikte takılıyorduk. Kısacası yakın arkadaştık. Toprak rüzgarın mezarına gideceğimizi duyunca gelmek istedi. Bizde hayır diyemediğimiz için şu an birlikte rüzgarın mezarına gidiyorduk. Önde ebrar ve ben arkada ise toprak ve akın vardı. Biraz yürüdükten sonra rüzgarın mezarına gelmiştik. Her zamanki gibi gözlerim dolmaya başlamış ellerim titriyordu. Mezarının yanına oturdum. Ebrar akın ve toprak ayakta durmuş verdiğim tepkileri izliyordu. Ebrar çoktan akına sarılıp ağlamaya başlamıştı bile. Gözlerimi mezar taşından kaldırıp ebrar ve akına diktim.
"Burda olsaydı birlikte kutlardık doğum gününü dimi?" Ağzımdan bir hıçkırık kaçtı. Ebrar hızla başını salladı. Biraz daha mezarın başında oturduktan sonra ebrar ve akın mezarlıktan çıkarmışlardı. Toprak ise beni yanlız bırakmak istememişti. Rüzgar aklıma gelince hep gözlerim doluyordu. O arabanın çarpması,rüzgarın son gülümsemesi bir türlü aklımdan çıkmıyordu. Toprak'a elimi uzatıp yanıma çağırdım. Yanıma oturdu.
"Bak rüzgar bu toprak. Sizi tanıştırmayı unuttum. Proje ödevinde aynı gruptayız. Bence iyi birisi ona güvenebiliriz. Sen küçükken grubumuza kimseyi sokmazdın ona güvenemeyiz diye. Ama toprak'a güvenebiliriz merak etme" diye konuşmaya başladım. Toprak'a baktığımda onunda gözleri dolmuştu.
"Onu hala seviyor musun?" Toprağın ani sorusuyla afalladım. Nedense bu soruyu değişik bir şekilde sormuştu. Gözlerimin içinde bakarak. Evet demek yerine gözlerimi kaçırarak başımı olumlu anlamda salladım. Çalan telefonum ortamdaki sessizliği bozdu. Kimin aradığına baktım. Aras arıyordu. Açıp kulağıma götürdüm.
"Kız neredesin sen ben geldim evde yoksun?"
"Küçük bir işim vardı abi gelirim birazdan"
"Sen bana kolay kolay abi demezsin alya. Bişey mi oldu abiciğim?"
"Yok bişey abi gelirim birazdan hadi görüşürüz" diyip telefonu kapattım. Gözlerimden akan yaşları sildim. Gözlerim yine kızarmıştı.
"Gidelim artık" dedim toprak'a bakarak. Tekrardan mezara baktım ve gülümsedim. Çünkü rüzgar ağlamamı istemezdi. Toprakla mezarlıktan çıktık. Ebrarın ağlamaktan kızarmış gözlerine baktım ve ona sarıldım. Yol boyunca kimse konuşmamıştı. Toprak bir üst sokakta olan evine gitti. Neredeyse bizde evlerimize gelmiştik.
"Aras gelmiş. İsterseniz bize gelin" dedim akın ve ebrara. Onlarda onayladıktan sonra anahtarla kapıyı açtım.
"Anne yeter valla doydum"
Kesin annem arasın ağzına yaptığı sarmalardan tıkıyordu. Aras beni görünce ayağa fırladı."Fıstığım.." dedi kollarını iki yana açarak. Koşarak boynuna atladım.
"Alya boğuldum" dedi boynunda olan kollarımı çözmeye çalışarak.
"Ama ne yapayım çok özledim"
"Bende seni çok özledim abiciğim" dedi ve tekrar sarıldım. Sonunda ayrıldığımda ebrar da aynı şekilde abime sarıldı.
"Kız tamam anladım beni çok özlediniz ama boğularak ölmek için çok yakışıklıyım." dedi ve hepimiz güldük. Akınla da sarıldıktan sonra aras ben ebrar ve akın salona oturduk. Arasın yanına oturup ona sarıldım. Aras'ı gerçekten çok özlemiştim.
"Alyanın bana neden abi dediği anlaşıldı. Rüzgarın mezarına gitmişsiniz. Hepinizin gözleri kıpkırmızı" Gözlerimizi kaçırdık. Aras bana daha çok sarılıp saçımdan öptü. Ebrar ortamdaki havayı dağıtmak adına konuyu değiştirdi.
"Eee aras abi okulun bitti mezun oldun artık buradasın dimi?"
"Evet güzelim. Buralardayım artık. Burada bir hastanede staj yapacağım"
Aras beyin cerrahı olmak istediği ve iyi eğitim almak için amerikaya
gitmişti. Arasla hep hayalimiz olan şeydi doktor olmak. Aras bu hayalimizi gerçekleştirmişti. Bende tıp okuyarak bu hayali gerçekleştireceğim. Biz sohbet ederken annem seslendi"Hadi gelin çocuklar sizin için bir sürü yemek yaptım" dedi.
"Anne sen o yemekleri bizim için değil ki aras için yaptın" dedim.
"Hadi alya çok konuşma bırak abini de geldiğinden beri yapıştın bırakmıyorsun"
"Tamam anne tamam geliyoruz. Hem ben özledim ufaklığımı" dedi abim. Hepimiz kalkıp masaya oturduk. Masaya göz gezdirdikten sonra
"Anne sende maşallah oğlun için neler yapmışsın" dedim otururken.
"Kızım abin oralarda hiç anne yemeği yemedi bende kıyamadım özlemiştir diye sevdiği yemeklerin hepsini yaptım" dedi gülümserken. Masadaki yemeklerin çoğunu yemiştik. Ebrar ve akın biraz oturduktan sonra gitmişlerdi. Bizde ailecek salonda oturuyorduk.
"Kız cimcime sen sanki daha da güzelleşmişsin" dedi abim. Ona gülümsedim.
"Ama kilo da almışsın" gülümsemem bir anda soldu. Abim yüzümdeki ifadeyi görüp gülmeye başladı.
"Bikere ben kilo falan almadım aras"
"Tamam cimcimem fıstık gibisin" dedi sarılarak. Abimle bayağı sohbet ettikten sonra annem zorla abim yol yorgunudur diye onu odasına göndermişti. Bende uykum geldiği için odama gidip uyudum.
Herkese merhabaaa👋👋👋. Uzuuuuuun bir aradan sonra bölüm attım. Üzgünüm. Bundan sonra elimden geldiği kadar düzenli şekilde atacağım bölümleri. Toplam 21. Bolume kadar yazılı bölümler. Sadece düzenlemem gerekiyor. İleriki bölümler icin çok heyecanlıyım. Lütfen ilk bölümlerde beğenmeyip diğer bölümleri okumamazlık yapmayın. Neyse. Şuan az okuyucu olabilir ama ben giderek büyüyeceğimize inanıyorum. Sizi seviyorum. Görüşmek üzereee❤🖐.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocukluk Aşkım
Teen Fiction"Söz veriyorum. Kaybettiğin çocukluğunu sana geri getireceğim" ............... Çocukluk Aşkınla birlikte çocukluğunu kaybetmiş bir kız... Alya... Öldü sandığı aşkı birden geldiğinde sanki hiç gitmemiş gibi devam ettiler. Sanki hiç ayrılmamış gibi...