5 Gün Sonra
Tatilimiz mükemmel geçmişti. Ama tabi azranın her fırsatta rüzgara sırnaşmasını saymazsak. Bugün tatilimizin son günüydü. Yarın öğleden sonra gidecektik. Keşke biraz daha uzun olsaydı tatilimiz ama aras ve miray ablanın işi vardı. Bugün son günümüz olduğu için bir değişiklik yapıp bara gidecektik. Tabi arası ikna etmek bayağı zor oldu. Neymiş efendim 'şimdi oranıza buranıza bakarlar benim başıma iş çıkarmayın, biri laf atar katil falan oluruz gerek yok' desede miray ablanın üstün ikna yöntemiyle başarmıştık. Şaşırdım doğrusu. Sevgili abiciğimi ben bile bu kadar çabuk ikna edemiyorum elin yellozu gelip iki sırnaşınca hemen 'tamam'. Denizden gelip duş almıştık. Zaten geç geldiğimiz için hızlıca yemek hazırlayıp yedik ve hazırlanmak için yukarı çıktık.
☆☆☆
''Ya miray abla bunu giymek istemiyorum!''
Dedim miray ablanın üstüme doğru tuttuğu elbiseyi ittirirken.''Bar gibi bir yere kot pantolon t-shirt giyip gitmeyi düşünmüyorsun değil mi güzelim?''
Dedi sinirle. Yoo gayet de öyle düşünüyordum.''Gayet de öyle düşünüyorum ablacım. Ya ben şortu bile sıcak olduğu için giyiyorum. Sevmem öyle şeyleri''
Ebrar ve miray abla öyle bir bakıyordu ki...''Hiç bakmayın öyle korkmadım''
Dedim rahatlıkla.''Alya beni delirtme istersen görümceciğim al ve giy şunu''
Sinirle siyah üstünde çiçekleri olan salaş elbiseyi miray ablanın elinden alıp giydim. Çokta kısa değildi ya. Miray abla ve ebrarın karşısına çıktım.
''Vaaooov cidden güzel olmuşsun kuzum''
Dedi ebrar. Gülümseyerek göz kırptım.''Kız görümcem valla fıstık gibisin''
Gülümsedim. Ebrar ve miray abla da giyinmişti. Ebrar lila rengi salaş elbisesini, miray abla da bordo kısa eteğini üsüne siyah V yaka bluzunu giymişti. Kapıdan azrayla eş zamanlı olarak çıkmıştık. Azrayı baştan aşığa süzdüm. Üstünde siyah dekolteli üstüne yapışan elbisesini giymişti. Yüzündeki üç kilo makyaji saymıyorum bile. Miray abla, benim ve ebrarın gözlerimiz irileşti. Bu elbiseyle her yeri belliydi. Her yeri...''Azracım sen bu elbiseyle gideceğine emin misin?''
Dedi miray abla.''Evet şekerim eminim ne varmış ki elbisemde''
Dedi üstüne bakarak.''Ne yok ki!''
Diye homurdandım. Ebrar ve miray abla kıkırdadı. Hep birlikte aşağıya indik. Çınar ve akın yerde birşeyler arıyordu. Rüzgar ve aras ise koltukta oturmuş sohbet ediyorlardı. Biz aşağıya inince dikkatlerini bize verdiler. Rüzgar önce beni süzüp sonra gözlerime baktı. Beni çok az elbiseyle görmüştü muhtemelen ve bunun şaşkınlığı vardı gözlerinde. Daha fazla bakamayıp başımı önüme eğdim."Katil olmama çelınç"
Dedi akın. Kıkırdadım. Sonra ablasına döndü.
''Abla benim karpuzlu çorablarım nerdeeee''
Diye bağırdı miray abla yanında olmasına rağmen. Akının bağırışıyla eğdiğim başımı kaldırdım.''Valizine bak''
Dedi miray abla bıkkınlıkla.''Baktık oraya yok''
Dedi akın. 'Şimdi bulurum' bakışı atıp yukarı çıktı miray abla. Bu kadında doğuştan anne potansiyeli var yeminle. Miray ablanın gitmesiye arasın gözleri nihayet beni buldu.''Ufaklık bu elbise n-''
''Hiç bana bakma aras senin sevgilin giydirdi bunu bana yoksa biliyosun beni sevmem ben elbise giymeyi''
Diye sözünü kestim. Miray abla elinde akının karpuzlu çorabıyla aşağıya indi ve çorabı akına fırlattı. Tabiki tutamadı iyi misin akın bu. Yerden çorabını alıp giyerken miray abla ve aras miray ablanın kıyafeti halkında tartışıyorlardı. Sıkılıp kollarımı göğüs hizamda bağlayıp gözlerimi evin içinde gezdirdim. Gözlerimi gezdirirken bana bakan rüzgarda takılı kaldı. Ne güzel gözleri vardı öyle. Tam sevilecek gibi... Rüzgara bakarken gülümsediğimi bile farkında değildim. Miray abla ve arasın tartışması bitmiş olacak ki hep birlikte evden çıktık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocukluk Aşkım
Teen Fiction"Söz veriyorum. Kaybettiğin çocukluğunu sana geri getireceğim" ............... Çocukluk Aşkınla birlikte çocukluğunu kaybetmiş bir kız... Alya... Öldü sandığı aşkı birden geldiğinde sanki hiç gitmemiş gibi devam ettiler. Sanki hiç ayrılmamış gibi...