Multi: Kitabın Şarkısı....
6 Yıl Sonra
"Gooool!"
Gülümseyerek, babasının omuzlarında kahkahayla gülen Umut'a baktım.
"Of baba ya, bildiğin topu kucağına attılar. Sen yine de tutamadın!"
Emir sinirle abime bakarken abimin onun saçını karıştırmıştı.
"Onlar küçük oğlum, azıcık avantaj verelim dedim."
Gülümseyerek önüme döndüm ve salatayı yapmaya devam ettim. Tüm aileyle pikniğe gelmiştik. Babamlar mangal başındayken, erkekler çocuklarla oynuyordu ve biz de sofrayı hazırlıyorduk.
Bu arada... Başarmıştım. Umut'un doğumu her ne kadar erken olsa da onu sağlıkla kucağıma almıştım. Karnıma ilk düştüğü andan beri onun bizimle olacağına emindim zaten. Şimdi ise 6 yaşında olmuştu. Babasının kopyası olup bana gram benzememesinden biraz şikayetçi olsam da oğluma her baktığımda Rüzgar'ı görmek beni mutlu ediyordu.
Size birazda diğerlerinden bahsetmeliyim sanırım.. Ebrar ve Akın evlenmiş ve Çağla adında bir kızları olmuştu. Çağla şuan bir buçuk yaşındaydı ve tam anlamıyla Ebrar'ın aynısıydı. Kızıl saçları ve kahverengi gözleri vardı. Akın her ne kadar Çağla'nın kendisine benzediğini iddia etse de aslında kendisi de kızının annesine benzediğini içten içe kabul ediyordu. Bu arada Çağla'nın ebesi de bendim. Yine kızlarla oturduğumuz bir günde Ebrar'ın ani sancısıyla gelmişti Çağla. Doğum başladığı içinde mecburen ben doğurtmak zorunda kalmıştım.
Miray abla ve abim kendi hallerinde sakin bir hayat geçiriyordu. Miray ablam ikinciye hamileydi ve bu sefer kız olacaktı. Emir şimdiden kardeşini çok seviyordu ve sürekli Miray ablamın karnına eğilip onunla konuşuyordu. Bebeğin ismi Asena olacaktı ve ismini tabii ki Emir seçmişti.
Asel ve Çınar şuan nişanlıydılar ve seneye düğünleri vardı. Asel'i istemeye toplamda 3 kere gitmiştik ve Esat amcam 'Ehh yeter be, kızı ya verirsiniz ya da verirsiniz.' diye olay çıkarmış ardından Asel'in ailesi kızını vermek zorunda kalmıştı.
Sude ve Bora geçen sene evlenmişti ve şuan Sude 2 aylık hamileydi. Onların da düğünü bir hayli olaylı geçmişti. Alay sırasında yaptığımız konvoy ard arda birbirine vurmuş, zincirleme kaza yapmıştık. Hatta Bora'nın anneannesi fenalaşmış ve düğünü ertelemek zorunda kalmışlardı.
Su ve Kaan 3 ay önce evlenmişti. Hepimizin aksine onların düğünü şaşırtıcı bir şekilde sakin geçmişti. Şuan ikisi de çok mutluydu.
Son olarak Anıl ve Hilal çiftine gelecek olursak 3 senedir sevgiliydiler. Anıl her ne kadar evlenmek istese de Hilal daha birbirlerini yeterince tanımladıklarını söylüyordu. Anıl'ın bu çabaları erkeklere dalga konusu olmuştu bile.
Tüm bunları kısaca anlatacak olursak; Mutluyduk... Hepimiz kendi ailemizi kurmuş, huzur içinde yaşıyorduk.
"Alya! Alina ağlıyor kuzum bir baksana, karnı açıktı heralde."
Annemin seslenmesiyle ellerimi kurulayıp onların yanına gittim ve minik kızımı kucağıma aldım.
"Annesinin güzeli, karnı mı acıkmış benim kızımın?"
Gülümseyerek boynundan öptüm. Yaklaşık bir sene önce bir kızımız olmuştu. Ona hamile kaldığımda Umut'ta olan şeyler onda da olacak diye çok korkmuştum fakat hamileliğim sorunsuz ilerlemişti. Yazın doğduğu için ismini Alina koymaya karar vermiştik. En güzel yaz akşamı demekti Alina. Bu isimi duyunca Rüzgar'la içimize çok sinmişti. Ayrıca Alina Akay ismi çok havalıydı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocukluk Aşkım
Teen Fiction"Söz veriyorum. Kaybettiğin çocukluğunu sana geri getireceğim" ............... Çocukluk Aşkınla birlikte çocukluğunu kaybetmiş bir kız... Alya... Öldü sandığı aşkı birden geldiğinde sanki hiç gitmemiş gibi devam ettiler. Sanki hiç ayrılmamış gibi...