Test çözmekten sıkıldığım için oflayarak arkama yaslandım. Bir lanet okul gününde daha kütüphanede test çözüyorduk.
Şu sınavı atlatayım, koyun keseceğim yeminle.
Yanımda defterini karalayan Rüzgar'a çevirdim bakışlarımı. Sıranın üstüne kollarımı yerleştirip kafamı ustüne koydum ve onu izlemeye başladım.
Kaşları hafif çatık, karaladığı şeye odaklıydı. Ulan, bir insan dümdüz dururken bile yakışıklı olabilir mi ya? Yemin ediyorum mıncıracağım o yanaklarını. Oyun hamuru gibi zaten, sürekli mıncırası geliyor insanın. Elimin altındaki telefonumu alıp birkaç fotoğrafını çektim.
"Yavrum gözlerini alamadın benden, çok mu yakışıklıyım?"
Sırıtarak bana döndüğünde güldüm.
"Yalan söylemeyi sevmem bilirsin, fazla yakışıklısın."
"Eyvallah."
Göz devirip doğruldum.
"Ne yapıyorsun?"
Omuz silkip cevapladı.
"Bir şeyler karalıyorum..."
Karaladığı şeye baktığımda gözlerim açılmıştı.
"Ne? Sen karaladığına emin misin? Hayır benim karalama anlayışım defteri boydan boya boyamak ama yine de sen bilirsin."
Güldü.
"Yapıyoruz işte bir şeyler."
"Ulan ben doğru dürüst cin ali bile çizemiyorum, çocuğa bak. Yakışıklısın, sesin güzel, çizim yeteneğin harika, boy desen yerinde, kasların- neyse oralara fazla girmeyelim, dünyaya VİP üye olarak mı geldin oğlum?"
Rüzgar kahkaha atıp yanağımdan makas aldı.
"Kaslarımda da girebilirdin, benim için sıkıntı yok."
Göz devirip eline vurdum.
"Camış."
"Rüzgaraşkımm?"
Bora'nın aramızdan kafasını uzatmasıyla ona döndüm.
"Ne var Bora?"
"Benim canım sıkıldı."
"Ne yapalım Bora, oynayalım mı?"
Dedim göz devirip. Küçük bir çocuk gibi dudak büzdü.
"Bugün dersler boş ve sabahtan beri test çözüyoruz bilmem farkında mısınız? Böyle şeyler bana ters. Yan etki falan yapıyor."
Göz devirdim.
"Sınavda da sana ters ters geçirecekler ama."
Kaan'ın umursamaz konuşmasıyla güldük.
"Sınava daha çok var bro. Hadi bir şeyler yapalım."
Aslında Bora'ya hak veriyordum. Sabahtan beri burada oturmuş test çözüyorduk. Ve beynim koşarak uzaklaşmaya başlamıştı.
"Bugün bildiğim kadarıyla saha boş. Hadi gelin maç yapalım."
Anıl'ın güzel fikriyle hızla başımı salladım.
"Bana uyar."
"Güzel fikir."
Rüzgar da onayladığında önümüzdeki Ebrar ve Akın'a döndük.
"Pişt! Sahaya gidip maç yapacağız, hadi kalkın."
Diyerek ayaklandığımda gözleri bana dönmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocukluk Aşkım
Teen Fiction"Söz veriyorum. Kaybettiğin çocukluğunu sana geri getireceğim" ............... Çocukluk Aşkınla birlikte çocukluğunu kaybetmiş bir kız... Alya... Öldü sandığı aşkı birden geldiğinde sanki hiç gitmemiş gibi devam ettiler. Sanki hiç ayrılmamış gibi...