Parti akşamı
Kırmızı rujumu da sürdükten sonra geri çekilip kendime baktım. Havalar hafiften soğumaya başlamıştı. O yüzden siyah deri ceketimi giymiştim. İçime düz siyah bir bluz giymiş altıma da siyah yüksek bel kot pantolonumu giymiştim. Ayakkabı olarak da siyah kısa hafif topuklu botlarımı geçirdim. Yaşasın artık 1.63 değilim!
"Cenazeye mi gidiyorsun?"
Dedi Ebrar aynanın karşısında rujunu tazelerken.
"Siyah giyinmek hoşuma gidiyor"
Diye mırıldandım. Kendimi baştan aşağıya tekrar süzdüm. Su dalgası saçlarımla oldukça iyi görünüyordum bence.
"Hadi çıkalım"
Dedi Asel. Başımla onayladıktan sonra Ebrar ve Asel'i süzdüm. Ebrar dar bir etek ve üstüne dökümlü bir bluz giymişti. Saçlarını at kuyruğu yapıp halka küpeler takmıştı. Asel ise düz siyah bir elbise giymişti. Uzun saçlarını düzleştirmiş sade bir makyaj yapmıştı.
"Allah'ım niye bu kadar güzeliz lan?"
Dedi Ebrar bize bakarak. Güldüm.
"Allah vergisi bebeğim"
Dedim ve saçlarımı savurarak odamdan çıktım. Kızlar da peşimden gelince hep birlikte merdivenden indik. Annemler her zamanki gibi toplanmış çay içiyorlardı. Ayakkabılarımızın çıkardığı sesle gözlerini bize çevirdiler.
"Ay maşallah yarabbim nazar değmesin"
Diyen gökçe teyzeye gülümsedim.
"Allah'ım ne güzel bir kız doğurmuşum ya? Utanmasam üstüne 'made in Ezgi' yazacağım"
Dedi bana hayranlıkla bakan annem. Gülüp göz devirdim. Annemlerin 10 dakika boyunca bizi övmelerinden zor kurtulup dışarı çıktık.
"Nerde kaldınız bacımsular? Yeminle agaç olduk, kök sal- Aman yarabbi! Nerede benim güneş gözlüğüm? Işıltınızdan güzel gözlerim kamaştı"
Dedi oturduğu kaldırımdan kalkarak yanımıza gelen Akın. Güldük. Rüzgar'a baktığımda gözlerini ayırmadan bana bakıyordu. Utanarak bakışlarımı kaçırdım.
"Işıl ışıl her yer, her yer sanki pavyon"
Diye dans etmeye başladı Bora. Anıl,Kaan ve Bora gideceğimiz yer buradan daha yakın olduğu için buraya gelmişlerdi. Onlar bize iltifat ederken ben Rüzgar'ı süzdüm. O da benim gibi siyah deri ceket giymişti. Allah'ım çok uyumluyduk! Yavaşça yanıma geldi.
"Bence yılın alfa çifti seçilmeliyiz"
Gülerek başımı salladım. Kaşlarını çatarak bana baktı.
"Minnak boyun uzamış sanki"
Gülmem bir anda durdu. Ifadesizce Rüzgar'a baktım.
"Topuklu giydim çünkü"
Elini belime koyup beni kendine çektikten sonra başımı öptü.
"Bundan sonra hep giy bence, çünkü cidden bir gün fıtık olacağım"
Göz devirdim. Camış işte ne olacak?
"Bu arada sevgilim, kırmızı ruj sürerek beni öp demek istediğini de anlamadım zannetme"
Dedi gülerek. Sinirle geri çekildim.
"Bugün camışlık kotanı doldurdun, tek kelime daha edersen suratına uçan tekme atarım"
Dedim işaret parmağımı Rüzgar'a doğru sallarken.
"Allah'ım bana da böyle bir aşk, amin"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocukluk Aşkım
Teen Fiction"Söz veriyorum. Kaybettiğin çocukluğunu sana geri getireceğim" ............... Çocukluk Aşkınla birlikte çocukluğunu kaybetmiş bir kız... Alya... Öldü sandığı aşkı birden geldiğinde sanki hiç gitmemiş gibi devam ettiler. Sanki hiç ayrılmamış gibi...
